Üzerinde çok yazılıp çizilse de Panik Bozukluk bir türlü genel bir kitle tarafından tam olarak anlaşılmayan bir psikolojik rahatsızlıktır. Semptomları o kadar gerçek bir kalp rahatsızlığına benzer ki ayırt etmek için bazen acilin yolu tutulmadan öğrenilmez.
Doktorla görüşülüp her şeyin normal olduğu öğrenildikten sonra da ikinci bir evre başlar ; rahatsızlığı anlama, anlamdırma ve yardım almaya açıklılık. Bu aşama herkeste farklı seyreder.
 
Panik Atak Belirtileri Nelerdir?
 
  • Kalp çarpıntısı ya da göğüs ağrısı
  • Nefes almada güçlük
  • Uyuşma, karıncalanma
  • Bayılacakmış gibi hissetme
  • Vücutta titreme ve halsizlik
  • Kontrolünü kaybetme korkusu
  • Ölüm korkusu ya da aklını kaybetme korkusu
  • Derealizasyon (gerçekdışı hissetme) ya da depersonalizasyon (benliğinden ayrılmış hissetme)
  • Ciddi bir hastalık geçiriyor olma kaygısı
 
Panik Atak Nasıl Gelişir ?
 
Panik atak aniden gelen endişe nöbetidir. Bu nöbet ilk on dakika içinde en yüksek eşiğe ulaşır ve yavaş yavaş azalıp kaybolur. Yoğun ve korku dolu bu on dakika panik atak geçiren birey için çok uzun bir süredir. Birey, atağı  dışarda yaşamışsa dışarı çıkmamaya başlar; evde geçirdiyse de evde tek kalmaya korkmaya başlar. Bunlarla beraber de birey yardım almanın zor olacağı yerlerden de kaçınır. Bundan sonraki adımlarda hayat kalitesi ciddi anlamda düşer. Panik atak geçiren bu insanlar, bir süre sonra yeni bir panik atak dalgasını beklemeye başlarlar. Buna da "beklenti kaygısı" denir. Bu beklenti kaygısı yüzünden insanlar işlerini güçlerini yapamaz arkadaşları ile buluşamaz hale gelirler. Daha önce bilmedikleri yerlere adım atmak istemezler çünkü belirsizlik olumsuz düşünceleri daha çok tetikler.Bu kaygı bazı bireylerde agorafobi denilen meydanlara ve açık alanlara çıkma korkusunun gelişmesine sebep olabilir. "Ya kalabalığın içinde birden çarpıntı gelirse, nefessiz kalırsam? Ya kimse bana yardım edemezse? " gibi irrasyonel korkular panik ataktan rahatsız insanları daima yoklar. Bütün bunlarla beraber danışan daha çok içine kapanır.
 
Panik Bozukluk farklı psikolojik yaklaşımlara göre farklı farklı açıklanır. Eğer hastalığın kognitif açıklamasına bakarsak bu yaklaşım atakların normal nitelikteki duyumların olduğundan daha riskli ve tehlikeli olarak yorumlanmasından kaynaklandığını savunur. Örneğin bir bedensel duyum (nefes darlığı, kalp çarpıntısı gibi) kişiye ‘bana neler oluyor?’ sorusunu sordurur. Bu ve benzeri duyumlar tehlikeli bir nitelikte yorumlanması ile korku, endişe duygusu tetiklenir ve bedensel belirtilerin (hiperventilasyon, nefes açlığı, kalp atışında hızlanma, ağız kuruması…) şiddeti ve yoğunluğu artar.
 
Panik atak sırasında yapılması gerekenler
 
Panik atak sırasında yapılması gerekenleri uygulamak daha önce psikolojik yardım almamış kişiler için zor olabilir çünkü kişi kişi yaşadığı yoğun endişenin kendisini tamamen işgal edeceğini düşünür. Eğer bu felaket algısı kontrol altına alınabilirse panik atak da önlenebilir. Atak sırasında kalbi hızlıca çarpan kişinin aklına kalp krizi geçirip geçirmediği gelir. Bunu düşündükten sonra nefes alıp verme hızı daha da artar ve korku eşiği yükselir. Bu noktada panik atak geçiren kişi eğer kendisine ‘Kalbimin hızlı çarpması acaba başka şekillerde değerlendirilebilir mi? Başkası buna benzer bir şey yaşasaydı benim gibi endişeye kapılır mıydı?’ gibi soruları kendisine sorabilirse kendisine vereceği alternatif cevaplarla atağı ciddi şekilde önleyebilir.
 
Tedavisi
 
Panik Atak öldürmez, kalp krizi geçirtmez, felce sebep olmaz ve hatta bayılmazsınız. Panik atak hayat boyu çekilmesi gereken bir hastalık değildir ve tedavisi mümkün olan bir hastalıktır.
Ancak uzman bir psikologdan yardım alarak psikoterapi ile tedavi edilmezse veya ilaç gereken durumlarda doz iyi ayarlanmaz ve yeteri süre kullanılmazsa rahatsız oldukça ilerleyebilir ve hayat kalitesi de gittikçe düşebilir.
 
Psikolog ve psikiyatrist dışında da bir de genel check up’dan geçmek gerekir çünkü bazı tıbbi rahatsızlıklar da panik atağa benzeyebilir. Örneğin kan şekerinde düşme panik atak benzeri belirtileri ortaya çıkarabilir. Ya da hipertiroidi denilen troid bezinin fazla çalışması panik atak benzeri belirtilere (çarpıntı, terleme, uykusuzluk, sinirlilik, dikkat dağınıklığı ve huzursuzluk) yol açabilir. O yüzden panik atak benzeri belirtileri olan insanların çok iyi bir tıbbi kontrolden geçmesi her zaman önemlidir.