Narkotik Ünlüler


tehlikeli(!) genç sanatçılar, son anda yakalandılar.
Kollarından yaka paça tutulup, azılı katiller gibi sorguya götürüldüler.
Kelepçe takmadıklarına şaşırdım doğrusu.
Ya aniden arkalarına bile bakmadan kaçsalardı?
Heralde vur emri çıkarmaları gerekecekti.
Zaten resimde görünce anlıyorsun, resmen yüzlerine vurmuş kötülükleri(!)
Sanatçı dediğin örnek olmalı çoluğa çocuğa!
Millet karnını zor doyururken, onlar gezip tozuyorlar.
Şöhretim diye ortalarda havalı havalı gezmek var mı?

Ödeyin bakalım bedelini...

İntikam zamanı.

İleride bir haber niteliği olmaması için isimlerini vermek istemedim.

Zaten gereği de yok, her yerde manşet olmuş durumdalar...

Bu gencecik insanların bir gün masumiyetleri ispatlansa bile, bunu malesef kimse hatırlamayacak.

Yakalanışları, gazetelerde kocaman puntalar ve resimlerle yer alırken, masumiyetleri hep küçücük yer alacak.

Çünkü ünlü bir kişinin suçlu oluşu, ispat edilmiş masumiyetinden çok daha fazla haber niteliği taşımaktadır.

Sonuç ne olursa olsun, ölene kadar halkın önünde bu suçla yargılanacaklar.
İnsanların hafızalarında, hep kollarından karga tulumba adliyeye götürülüş resimleri kalacak.
İşin acı tarafı; Her böyle bir haber çıktığında, haberin hemen altında “Adı uyuşturucuya karışan ünlüler” başlığıyla, yıllar önce aynı suçla yagılanmış kişiler tekrar baş sayfalara taşınıyor.

O zamanın genç insanları şimdilerde çoluk çocuğa karışmış ve doğru bir hayat sürüyor olsalar da, bu suç onların temiz bir sayfa açma şansını ellerinden alıyor.

Yani diyorlar ki: "Kimsenin hayatında hata yapma şansı yoktur."

Sıradan kişiler herhangi bir suçla yakalandığında, isim ve soyadı çoğu zaman sadece baş harfleriyle yer alırken, ünlü insan halka mal olduğundan mıdır, şansızlığından mıdır bilinmez ama tam isim ve fotoğraflarıyla beynimize kazınır.

Deniz Seki’nin nişanlandığı, belki de en mutlu gününde mikrofonu burnuna kadar değdirip “uyuşturucu davanız nasıl gidiyor” denmesi midir gerçekten doğru olan?

Herşeyin sebebi belki de bizlere ezberletilen yanlışta gizli; “Sanatçı halka örnek olmalı”

Neden çoluğa çocuğa kendi aile fertlerimiz örnek olamıyor da, bu çok önemli sorumluluğu sanatçılara yüklüyoruz?

Belki de ailece biraz daha az televizyon izlemeliyiz.

Mesela televizyonları bedava “dadı” olarak kullanmaktan vazgeçmeliyiz.

Gencecik insanları biraz sesi güzel, biraz kendi güzel diye bu kadar kısa sürede yüceltebiliyoruz ama iş yanlışa gelince hemen indirmeyi nasıl başarıyor?