Mükemmeliyetçilik

Mükemmeliyetçilik, en çok arzu edilen ama en çok da sorunu beraber getiren bir durumdur. Mükemmeliyetçi olan bir birey ulaşılabilecek en yüksek standartlara ulaşmak isterken hatanın hiç olmamasını hedefler. Görünürde çok güzel bir özellik gibi gözükse de kaygı, yeme bozuklukları, depresyon gibi sorunlara yol açar.

İyi çocuklar yetiştirmek adına çocuklara eleştirel yaklaşan aileler, çocuklarının mükemmeliyetçi olmasına  ön ayak olurlar. Bu şekilde yetişen çocuklar ise hem sosyal hem de akademik hayatın içinde sürekli hayal kırıklığına uğrar, yaptıkları işten tatmin almazlar. Bu bireylere eleştiri getirmek de oldukça zordur çünkü aslında sizin yapıcı olduğunu düşündüğünüz ufak bir bilgi onlar için başarısızlık sembolüdür.

Bununla beraber elinden geleni yapmak ile mükemmeliyetçilik arasındaki farkı ayırmak gerekir.  Elinden geleni yapan bireyler işlerini tamamlandığında zevk alırlar, mutlu olurlar. Mükemmeliyetçi insanlar ise yaptığı işin her aşamasında bir hata olma olasılığı aklında bulundurup kaygıyı en yüksek seviyede yaşarlar.

Mükemmeliyetçi Davranışlar nelerdir?

Yaptıkları işleri defalarca denetlerler

Asistanlarına işi daha çabuk bitirmek için verdiği projeleri en baştan yapar gibi kontrol ederler

Normal düzeyin üstünde planlama, düzenleme söz konusudur

Günlerden bir gün iyi iş çıkaramayacaklarını düşündükleri için işi ertelemeye eğilimlilerdir

Başkalarının çalışma düzenini kendi istedikleri şekilde değiştirmek isterler

Gecenin bir yarısı asistanına mail atıp kafasına takılan işi tamamlatırlar

Sidney J. Blatt’e göre 3 tip mükemmeliyetçilik vardır:

Başkalarına yönelik

Kendi belirlediği yüksek standartlara başkalarının da uymasını bekleme eğilimidir. Yapılabilirliği çok düşük olan bu özelliğe sahip olan insanlar başkalarına iş vermezler, kendi yaptığı işi de beğenmezler. Bu özellikler de kaygı  seviyelerini, uyku düzenlerini direkt olarak etkiler.

Kendisine yönelik

Kişini kendisini yerden yere vurmasıdır. Bu bireyler ulaşılması çok zor hedefler koyarlar ve bu hedeflere kısa zamanda, az hatayla ulaşmayı isterler.

Sosyal Beklentiler

Başkalarının onlardan yüksek beklenti içinde olduklarını düşünürler. Bu beklentiyi karşılayıp kabul görmek için bunları yerine getirmek istediklerine inanırlar.

Bu 3 farklı özelliklerden son ikisine sahip olan bireylerin depresyona girme eğilimi daha fazladır. Mükemmeliyetçiliğin yıkıcı gücünü anlatan bir örnek vereyim size. Geçenlerde bir haber okudum. Yapımı devam eden zmit Körfez geçişi asma köprüsünde halatın kopmasından dolayı Japon mühendis Kishi Ryoichi kendisini sorumlu tuttu ( bıraktığı nota göre) ve intihar etti.  Köprü hala yapım aşamasında olduğundan kimse zarar görmedi. Hatta Kishi o kadar iyi bir baş mühendisti ki o günün hava koşullarına bakarak köprüdeki ufak çatlakları görüp sabahtan 50 kişiye çalışmamaları için izin verdi. Bunlara rağmen, Kishi muhtemelen önem verdiği şerefinin kirlendiğini düşünerek hayatına son verdi.

Mükemmeliyetçilik tedavi gerektir mi?

Mükemmeliyetçi olan insanlar depresyon ve kaygı gibi problemleri de birlikte getirir. Hatta bu konularda yakınarak bir uzmana danışırlar. Bu bireylerin terapist ile sorun yaşamaları çok muhtemeldir. Sorunun beklentilerinden dolayı kaynakladığını düşünmedikleri için de sık terapist değiştirme eğilimindedirler.

Araştırmalar bu bireylerin uzun süreli terapilere uyum gösterebilecekleri göstermiştir.