KADİR UYSALOĞLU
LONDRA


Tam aksine Türkiye’de ifade hürriyetinin sınırları meselesi var. Düşünceyi açıklamakla iftira atmak, düşünceyi açıklamakla karalamak arasındaki farkı daha dikkatli görmeleri lazım.” dedi.

Resmi ziyaret için İngiltere’nin başkenti Londra’da bulunan Bakan Nihat Ergün, Cihan Haber Ajansı’na (Cihan) Gezi parkı olaylarını değerlendirdi.

Türkiye’deki ulusal medyadaki birçok köşe yazarı ve gazetecinin olayları manipülatif bir şekilde verdiklerini öne süren Ergün, mevcut medya anlayışının ülkeye ve haberciliğe bir katkısı olmayacağını ve gözden geçirilmesi gerektiğini söyledi.

Türkiye’de düşünceyi açıklama hürriyet açısından sınırların son derece geniş olduğunu vurgulayan Ergün, “İsteyen istediği hakkında yalan haber yazıp karalama yapabiliyor. Belki bunların yaptırımları ile alakalı eksikliklerden söz etmek lazım. Yoksa objektif haber herkesin beklediği bir şey. Olayı olduğu gibi verip insanların yorumu kendisine bırakmak lazım.” diye konuştu.

Uluslararası medyanın Gezi parkı olaylarına geniş yer ayırmasına ilişkin Nihat Ergün, “CNN, BBC hatta El Cezire’nin Gezi parkı haberlerinde şunu gördük ki Türkiye dikkat çekici bir ülke, Türkiye’deki gelişmelerin değerlendirilmesi başka bir yerdeki gibi olmuyor.” dedi.

Türkiye’yi sevenin olduğu kadar sevmeyenin de olduğuna dikkat çeken Ergün, “Türkiye’deki bazı olumsuzlukları 10’a, 100’e katlayarak vererek dünyada Türkiye hakkında olumsuz bir imaj oluşturmak için çaba harcayanlar var. Bu süreçte, bu tür çabaların harcandığını gördük.” şeklinde konuştu.

Londra’da birkaç gündür eylemler olduğuna ve bu gösterilerin İngiliz polisi tarafından çok sert bir şekilde bastırıldığına dikkat çeken Ergün, bunların CNN, BBC, El Cezire gibi medya kuruluşlarında saatlerce verilmediğini ifade etti. Ergün, uluslararası medyanın haberciliğin çok ötesine geçerek Türkiye’nin imajını bozmaya yönelik bir çaba içerisinde olduğunu gördüklerini söyledi.

Sosyal medyanın temiz bir alan olmadığını, içinde kirli ve virüslü bilgilerin dolaştığına dikkat çeken Ergün, bu mecrayı yoğun bir şekilde kullanan gençlerin çok dikkatli olmaları gerektiğini de sözlerine ekledi.

TÜRKİYE’NİN SEVENİ KADAR SEVMEYENİ DE VAR

Gezi parkı olaylarının uluslararası bir komplo olduğuna yönelik iddiaların hatırlatılması üzerine Bakan Ergün, “Gezi parkı olaylarını, içte ve dıştaki bir takım odakların ‘bu meseleyi yeni bir operasyona dönüştürebilir miyiz’ şeklinde değerlendirdikleri çok açık. Bunlar içeride de var dışarıda da var. Türkiye bu süreci de atlatacaktır . Türkiye problemlerini çözüme kavuşturmasını bilen bir ülke.” yorumunda bulundu.

Bakan Ergün, Türkiye’nin ekonomi, demokratikleşme, uluslararası imaj gibi konularda ciddi problemleri olduğunu ve 10 yıllık AK parti iktidarlığı süresince bu problemleri önemli oranda çözüme kavuşturduklarını hatırlattı.

Türkiye’nin şu anda IMF’ye borcunu bitirmiş, makro ekonomik dengelerini kurmuş bir ülke olduğunu kaydeden Ergün, “Türkiye yüksek faiz, enflasyon, yüksek bütçe açığı ve kamu borçlarıyla boğuşarak bu noktaya geldi. Milli gelirini ve ihracatını arttırarak ve de siyasi istikrar içersinde buralara geldi.” diye konuştu.

Bu zorlukların yanı sıra AK Parti iktidarının birçok darbe teşebbüsüyle yıkılmaya çalışıldığına dikkat çeken Ergün sözlerini şöyle sürdürdü:

“2003-2004 yıllarında çok açık darbe teşebbüslerinin olduğunu görüyoruz. O dönemde hiç yanyana gelmeyecek adamların bir araya gelerek mitingler tertip ettiğini, Sarıkız, Yakamoz, Ayışığı ve benzeri birçok darbe teşebbüslerinin de o dönemde planlandığını gördük.Bunlar atlatıldıktan sonra bu sefer de Cumhurbaşkanlığı seçimleri bahane edilerek yeni bir operasyon yapıldı. Cumhuriyet mitingleri ve 367 krizi yaşandı. Ardından Anayasa değişikliği meselesinde yargı darbesi yapılmaya çalışılarak partimiz kapatılmaya çalışıldı.”

Gezi parkı protestosuyla başlayan olayları ‘Global 28 Şubat’ olarak değerlendirenlerin iddialarına ilişkin ise Bakan Ergün şöyle konuştu: “Çok iddialı konuşmak istemem ama Türkiye’nin bugünkü gelmiş olduğu süreçte Türkiye'yi yolundan çevirmek isteyen, yükselişine engel olmak isteyen ve yükselişinden rahatsız olan içeride ve dışarıda birçok merkezin olduğunu görüyoruz. Bu merkezler Türkiye’deki gelişmelerden yararlanmaya ve bu gelişmeleri kendi arzuları istikametinde açıkça yönlendirmeye çalışıyor.”

Bu arada, Bakan Ergün ve beraberindeki heyet, küçük ve orta ölçekteki teknoloji şirketlerine imkan sağlayarak büyümelerine yardımcı olan TechCity’yi ziyaret ederek, kurum hakkında bilgi aldı.