DÜNYA

Manş Denizi'ndeki tekne faciasının iç yüzü!

İngiliz ITV'nin The Crossing (Geçiş) adlı belgelesinde yer verilen konuşma kayıtlarında Birleşik Krallık ve Fransa'nın sorumluluğu birbirine attığına dikkat çekildi.

Manş Denizi'nde 27 göçmenin öldüğü olayda, Birleşik Krallık ve Fransa'nın sorumluluk alma tartışmasına girişip göçmenlere yardım etmediği öne sürüldü.

Birleşik Krallık ticari televizyonlarının kamu hizmeti ağı ITV'nin The Crossing (Geçiş) adlı belgelesinde yer verilen konuşma kayıtlarında Birleşik Krallık ve Fransa'nın sorumluluğu birbirine attığına dikkat çekildi. Kayıtların Fransa tarafından yayımlandığı belirtilirken, Birleşik Krallık'ın neler konuşulduğuna dair henüz bilgi paylaşmadığı ifade edildi.

24 Kasım 2021'de Fransa'dan yola çıkıp Manş Denizi üzerinden İngiltere’ye girmeye çalışan göçmenleri taşıyan teknenin batması sonucu, aralarında kadın ve çocukların da yer aldığı 27 kişi yaşamını yitirmişti.

Belgeselde Britanyalı ve Fransız yetkililerin, sorumluluk alma tartışması yaparken göçmenlerin yardım çağrılarına gerekli şekilde yanıt vermediği iddia edildi.

Olayda hayatını kaybeden bir göçmenin yakını, şunları söyledi:

“Bazıları Fransız, diğerleri de Birleşik Krallık polisini aramış. Fransız polisi, Birleşik Krallık sularında yer aldıklarını ve kendilerine destek sağlama izinleri olmadığını söylemiş. Birleşik Krallık polisiyse olay yerine geleceklerini söyleyerek beklemelerini istemiş.”

Faciadan sağ kurtulan Somalili İsa Muhammed ise yaşananları şöyle anlattı:

“Teknedekiler acil durum numaralarını 8 farklı telefondan aradı. Onlara teknede çocukların ve ailelerin olduğunu, canımızı kurtarmak için yardım istediğimizi söyledik.”

Kayıtlara göre Fransız polisi, telefonda yardım isteyen göçmenlerin çığlıklarını duymasına rağmen teknedekilerden defalarca Birleşik Krallık ile iletişime geçmelerini istedi. Birleşik Krallık ise acil arama sinyallerinden yola çıkarak, teknenin Fransız sularında olduğunu savundu.

Kayıtlara göre 01.48 civarında su almaya başlayan tekne, 03.00 civarı battı ve bazı göçmenler boğulmaya başladı.

04.16'da göçmenlerden birinin yetkilileri arayarak "Herkes denizde, bu iş artık bitti" diyerek, helikopter istediği ifade edildi. Fransız polisinin 04.30'a doğru, olayla Birleşik Krallık polisinin ilgilendiğini düşünerek acil hattını kapattığı da iddia edildi.

İlk aramadan yaklaşık 12 saat sonra, hayatını kaybeden göçmenlerin cansız bedenleri Fransız balıkçılar tarafından bulundu.

Yaşamını kaybeden göçmenlerin ailesinin avukatı Matthew Schank, belgeseldeki konuşmasında olayın çoğunda geminin Birleşik Krallık sularında kaldığını savundu.

Deniz hukuku uzmanı, "Önemli olan şey, en az 30 kişinin dünyanın en işlek gemi yollarından birinin ortasında terk edilmiş halde birer birer ölmesi ve hiçkimsenin bir şey yapmaması" dedi.

Middle East Monitor'ın aktardığına göre çoğu Afganistan, Irak ve İran'dan gelen en az 40 bin göçmen, ufak teknelerle bu yıl Manş Denizi'ni geçerek Birleşik Krallık kıyılarına ulaştı.

UYDULARLA İNSAN KAÇAKÇILARI TAKİP EDİLECEK

Birleşik Krallık Sivil Havacılık Birimi'nin (CAA) çarşamba günü verdiği onayın ardından Cornwall'daki uzay üssünde, uydu şirketi Virgin Orbit'e ait cihazlarla insan kaçakçıları takip edilecek.

Amber-1 uydusu, yakalanmamak için otomatik tanımlama sistemlerini (AİS) kapatan teknelerdeki uydu telefonu ve radar sinyallerini tespit edecek. Yasadışı olduğundan şüphelenilen olaylarla ilgili veriler, BK Müşterek Deniz Güvenliği Merkezi ve Kraliyet Donanması'na gönderilecek.

(Independent)