Başarılı yorumcu Linet, dünyada yaşanan savaşlar ile terör saldırılarına ilişkin, "Herkes bir mücadele içinde zaten. Bu mücadelenin üstüne, insanların omzuna terör gibi, bir yük daha bindiğinde olmuyor." dedi.

Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Sahnesi'nde 1 Ağustos'ta konser verecek olan sanatçı, yaptığı açıklamada 30 yıldır sahnelerde olmasına rağmen hala çok büyük bir heyecan duyduğunu belirterek, büyük bir orkestrayla sahneye çıkacağını aktardı.

Linet, 6 dilde şarkı okuduğuna işaret ederek, "Mesela 'Yastayım'ı ben üç dilde okuyorum. İspanyolca ve Türkçe'nin yanı sıra birçok dilde yazıldı o şarkı. Çok güzel bir parça. Yunanca ve Arapça da olacak. Arapça parça 100 yıllık bir şarkı. Ümmü Gülsüm’ün en sevilen parçası, 'İnta Omri/Sen Benim Hayatımsın'. O şarkıya büyük bir koreografi düzenlettim." ifadelerini kullandı.

Hedefinin dünya platformundaki en üst seviyeye gelmek olduğunu dile getiren sanatçı, şunları söyledi:

"Allah’a her zaman çok çok şükrediyorum ki bana böyle bir hediye verdi ve bu hediye müzik. Müziğin dili, dini yok. Müzik gerçekten dünyadaki tek dil. Barış ve huzur dili. Müziksiz bir yaşam düşünülemez. Dolayısıyla, kültür köprüsü olarak da düşünülebilir bu. Ben bundan inanılmaz çok keyif alıyor ve gurur duyuyorum. İnsanların hangi dinden, hangi ülkeden, hangi kültürden olursa olsun müzikte tek vücut olduğunu yıllardır görüyorum. Zaten hümanist bir insanım. Benim doğama, kişiliğime o kadar güzel yerleşiyor ki ve tek seste bu vücut halinde insanlarla aynı şarkıları farklı dillerde paylaşmak çok güzel."

Başarılı yorumcu, konserde söylemek üzere 100 şarkı hazırladığını kaydederek, büyük bir repertuara sahip olmanın çok güzel olduğunu ve konserde yetiştirebildiği kadar çok şarkı söyleyemeye çalışacağını kaydetti.

- "Hiçbir zaman da ben merkezli olmadım"

Özel hayatıyla magazin medyasının gündeminde yer almak istemediğini vurgulayan sanatçı, şu bilgileri verdi:

"Ben sahnedeki alkışları, duruşumu, kıyafetlerimi tamamen iş kostümü olarak gördüğüm için sahneden sonra spor ayakkabılarımı giyiyorum. Duşumu aldıktan sonra eşofmanlarımı giyer, makyajımı siler ve normal bir şekilde hayatıma devam ederim. Sadece bu şekilde bence bir sanatçı normal kalabilir. Öbür şekilde kendi psikolojisini bozar, sürekli etrafı rahatsız eder diye düşünüyorum. 'Her şey benim etrafımda. Ben, ben, ben.' diye gezemezsiniz ortalıklarda. Hiçbir zaman da ben merkezli olmadım. Benim Allah vergisi bir sesim var. İnsanlara şifa veriyorum sesimle. O kadar. Ondan sonra eve gidiyorum, annemin koynuna giriyorum, yatıyorum ya da arkadaşlarımla buluşuyorum."

Linet mütevazı bir yaşamı tercih ettiğini sözlerine ekleyerek, "Boş başağın başı dik olur. Dolu başağın başı eğik olur. İnsanın kendine özgüveni ve farkındalığı her zaman onu mütevazı kılar." ifadelerini kullandı.

Yaşamında tepeden tırnağa sanatın yer aldığına vurgu yapan genç sanatçı, yemek yapmayı, el becerilerini kullanmayı, kitap okumayı ve araştırmayı çok sevdiğini kaydetti. 

- "Açlık ve savaş en çok çocukları vuruyor"

Dünyadaki gelişmeleri çok yakından takip ettiğinin altını çizen Linet, "Savaşlar ve çocukların etkilendiği ortamlar beni inanılmaz çok üzüyor ve ağlatıyor. Fakat şöyle bir şey var, sanatçı olmak çok güzel, ister istemez çok büyük bir kitleye hitap ediyorsunuz fakat siyaset ve sanatı bence bir arada tutmamak lazım. Çünkü sanatçılar hancı, diğer her şey yolcu. Var olan her zaman müzik ve sanattır." değerlendirmesinde bulundu.

Linet, açlık ve savaşın en çok çocukları vurduğuna dikkati çekerek, şöyle devam etti:

"En büyük ızdırabım o. Ben bu yaşıma geldim ve hala evlenmedim ve hala dünyaya çocuk getirmedim. Bu korkular, eminim ki birçok insanın içinde, beyninde yer alıyor ve hayatlarımızı başka yönlerde ilerlemeye itiyor. Ben daha çok işimle uğraşıyorum. Aile kurmaya bile korkuyorum yani. 'Hangi dünyaya biz çocuk getireceğiz?' gibi sorular beynimde dans ediyor. Onun için sadece müzik şifa ve barış getirebilir diye düşünüyorum. Sezen Aksu’nun çok güzel bir lafı vardı, bir röportajında izlemiştim, çok doğru. 'Herkes bana hayran olabilir. Sanatçılara hayranlık duyabilir fakat hiç kimse beni örnek almasın. Hayatımı örnek almasın. Şarkılarımı dinlesin. Herkesin hayatı kendine.' Maalesef, göz önünde olduğumuz için her şeyimiz mesela bir iken 10 olarak gösteriliyor."

Savaşlardan Orta Doğu, Avrupa ve Amerika'nın da nasibini aldığını aktaran Linet, "Sonuçta vatandaşlar, çocuklar boş yere katlediliyor. Ben ona üzülüyorum. Çünkü baktığınızda kimsenin kimseyle problemi yok. Aynı kültür, aynı şarkı, aynı yemek, aynı gezi. Hepimiz aynı şeylerden hoşlanıyoruz. Ne istiyoruz, güzel bir şarkı, güzel bir yemek. Allah'tan başımızı sokacak yerimiz ve işimiz olsun istiyoruz. Bir gelirimiz olsun az veya çok. Herkes bir mücadele içinde zaten. Bu mücadelenin üstüne, insanların omzuna terör gibi, bir yük daha bindiğinde olmuyor. Zaten inanılmaz  bir geçim derdi var birçok insanın. Bu sefer insanlıktan uzaklaşıyoruz. Eskiden birisi sokakta düştüğü zaman hepimiz koşardık 'bir şeyin mi var' diye. Bugün korkuyoruz, bir insanın yanına yaklaşmaktan korkuyoruz." açıklamasını yaptı.

Genç sanatçı, Suriye'deki savaşa da değinerek, "Bunu müzikle çözebilirsek, amenna, ben orada olurum. (Suriye'ye) Gider çocukları ziyaret ederim. Onlara canlı mini bir konser veririm. Hiç bu kadar teferruata gerek olmadan. Dünyanın başka bir yerinde de olabilir. O platformlar bize sunulursa bir sanatçı olarak bunu isterim. Hastanelere gitmek isterim." dedi.