Ünlü komedyen  Cem Yılmaz, yapımcılığını üstlendiği ve oyuncu olarak bulunduğu 'Deli Aşk' filminin vizyona girmesiyle tekrardan gündeme geldi.  Hürriyet Gazetesi'nden  Hakan Gence'ye röportaj veren  Cem Yılmaz, filmlerinde neden siyasete değinmediğini belirtti. Hayatı hakkında pek bilinmeyen bir detayı da açıklayan Yılmaz, "Ben  23 Nisan'da doğdum,  Ozan Güven  19 Mayıs,  Zafer Algöz 30 Ağustos doğumlu. Dolayısıyla biz Cumhuriyet çocuğuyuz, ne yapalım?" dedi.

"BÖYLE DÖNEMLERDE GÜLMEYE İHTİYACIMIZ VAR"

"Türkiye'nin içinden geçtiği bu zorlu dönemde insanları güldürmek daha mı zor?" sorusuyla karşılaşan  Cem Yılmaz, "Değil. Böyle dönemlerde, gülmeye daha çok ihtiyaç duyulduğuna dair keskin tespitler var. Hayati olaylar olduğu zaman belki üretim biraz yavaşlıyor. Mesela ben geçen yazdan beri sahneye çıkmayı erteliyorum. Tabii hayat devam ediyor duygusuyla yapılacak çok şey var ama komiklik bunların en sonunda..." ifadelerini kullandı.

"BU SEVGİ YENİ FİLİZLENMEDİ"

Geçtiğimiz günlerde  Atatürk portresi önünde  Instagram paylaşımı yapan  Cem Yılmaz'a, "Şimdilerde maçlarda da  İzmir Marşı söyleniyor. Bu  Atatürk vurgusunu nasıl yorumluyorsunuz?" sorusu soruldu.  Cem Yılmaz şöyle cevap verdi:

"Ben son dönemdeki vurguyla ilgilenmiyorum.  Atatürk benim her zaman sevdiğim bir insan. Bu sevgi yeni filizlenmedi. O paylaşımın romantik bir yanı var. Bu siyasi bir şey değil. Ama insanlar bunu politik bir tavır olarak görüyorlarsa onda da bir sakınca yok. Bir de şöyle bir şey var; ben  23 Nisan'da doğdum,  Ozan Güven  19 Mayıs,  Zafer Algöz 30 Ağustos doğumlu. Dolayısıyla biz Cumhuriyet çocuğuyuz, ne yapalım?

İşte  Cem Yılmaz'ın, Deli Aşk ekibinden Murat  Kaman ve Emrah  Kaman kardeşler ile birlikte  Hürriyet gazetesine verdiği röportajdan kesitler:

Ülkede sanat özgür mü sizce?

Cem Yılmaz: Dünyanın her yerindeki kadar... Bizde bir sürü sivri şey de yapılıyor.

'Devekuşu' zamanları gibi değil ama sanki?

Cem Yılmaz: Ben onun önemli bir enstrüman olduğunu düşünmüyorum. Dünyaya da bakarsak, lider taklidi meselesi aslında başka bir enstrüman...

Nasıl yani?

Cem Yılmaz: Mesela kendine Trump'ın saçlarını yapınca ya da bir liderin konuşmasını taklit edince işler düzelmiyor. O bir evcilleştirme projesi. Yalnızca izleyene "A ne tatlı bir adam" dedirtir. Siyasetçilerden daha tatlı birçok insan var üzerine konuşulacak...

'POLİTİK KONULARA DEĞİNMEK İÇİN SLOGAN ATMAK GEREKMİYOR'

Neden siyaset yok işlerinizde?

Cem Yılmaz: İşlerin içinde politik şeyler olması, illa slogan atmak anlamına gelmiyor. İlk günden beri, sosyal meselelerle ilgili fazla göze sokmadan haberdar etmeyi daha incelikli buluyorum.

Peki ülkede yaşananlar mizahınıza nasıl yön veriyor?

Cem Yılmaz: Anlık revizyonlar benim işim değil.

Murat  Kaman: Memlekette gündem o kadar hızlı değişiyor ki 'güncel politik' üzerinden bir mizah üretmek çok doğru değil gibi geliyor bize. Çünkü sinema bugün için yapılmaz, filmler kalıcı eserlerdir.

"ORHAN PAMUK GİBİ OLMAK GÜZEL BİR ŞEY"

Metin  Akpınar röportajımızda "Cem'in sahnesini seviyorum ama sinemasını sevmiyorum.  Orhan Pamuk romanları gibi..." demişti. Bu eleştiriler sizi kırıyor mu?

Cem Yılmaz:  Orhan Pamuk romanı gibi olmak ne güzel bir şey. Teşekkürler. Kırılabilirim de tabii... Çünkü  Metin Akpınar benim için çok önemli. Ama beni pek tanıdığını zannetmiyorum.

ŞAHAN GÖKBAKAR GÖNDERMESİNE AÇIKLAMA

Mizahçılar arasında rekabet ne durumda? Mesela son tweet'iniz Şahan'a (Gökbakar) bir gönderme olarak algılandı...

Cem Yılmaz: Başkalarının söyledikleriyle vakit kaybetmek absürd. İnsan kendi değerini kendi belirler. Hiç öyle bir gönderme yapmadım. Öyle bir şeye de karşılıklı olarak kimsenin ihtiyacı yok.