MUSTAFA KÖKER

LONDRA

İngiliz Ordusu’ndan emekli olduktan sonra hayatını Londra’da geçiren yakın tarihin canlı tanıklarından Derviş Niyazi son yolculuğuna uğurlandı.

Aslen Kıbrıslı olan ve 12 Şubat 1919’da Lefkoşa’da Arab Ahmet Mahallesi’nde dünyaya gelen Derviş Niyazi, 13 Ağostos’ta Londra’da 101 yaşında vefat etti. Niyazi Londra’da toprağa verildi.

Kıabrıs’ta polis olarak başlayan hayatını  İngiliz Ordusu’nda asker olarak sürdüren ve II. Dünya Savaşında Suriye Filistin Cephesinde savaşmış beş lisanı ana dili gibi konuşan asırlık çınar, Yüzbaşı Derviş Niyazi Kraliçe II. Elizabeth’in geleneksel ‘Garden Party’sine de davet edilmişti.

En uzun yaşayan askerlerden biri olan ve son güne kadar aklı yerinde olan Niyazi,  rahatsızlanınca 999 arayıp ambulans çağırıp hastaneye yatmıştı.

Birinci Dünya Savaşı’nın 100. Yılı etkinlikleri kapsamında 2015 yılında,  Buckingham Sarayı’nda Kraliçe’nin verdiği ‘Garden Party’e katılan Derviş Niyazi’nin hayat hikayesini gazeteci Mihrişah Safa o zaman kaleme almıştı.

SON ASRIN CANLI TANIĞI

Hikayesi 20’inci asrın ilk yıllarında başlıyor.. 12 Şubat 1919’da Lefkoşa’da Arab Ahmet Mahallesinde, Niyazi Molla Abbas’ın oğlu olarak dünyaya gözlerini açıyor.. Bir evin, bir evladı.. Daha sonra Baf Kukla’da İlkokulu bitiriyor.. Sonra Lefkoşa’ya gelerek Haydarpaşa Lisesini ve  İngiliz Okulunu bitiriyor.. Bitirmesine bitiriyor da, annesi tek çocuğunu okumak için yurt dışında göndermiyor.. Ve Derviş Niyazi  1939 yılında polis okuluna yazılıyor.. Bundan sonrasını O’nun ağzından dinleyelim:

“Lisede Rauf Denktaş’la, Glafkos Klerides’le aynı sınıftaydım.. 1939 yılında girdiğim Polis Okulunudan 2 yıldız alıp, sınav geçtim ve Kasım 1940’da İngiliz Ordusuna transfer oldum.. 1959 yılı sonuna kadar orduda kaldım.. 2. Dünya Savaşında yüzbaşı rütbesiyle Mısır, Bingazi, İtalya cephelerinde çatıştım.. 1959’un kasım ayında İngiltere’nin İstanbul’daki Konsolosluğuna tayin oldum, onlar da beni CENTO’nun Erzurum’daki merkezine gönderdiler. Orada telsiz müfettişliği yaptım. Sonra gözümden sakatlanarak malulen emekli oldum. Ve 1967 yılında İngiltere’ye geldim.. O tarihten beri Londra’da yaşıyorum.. İngiliz Hükümeti ve askeriyesi bana çok iyi bakıyor.. Her istediğimi yerine getiriyorlar.”

BUCKINGHAM SARAYI’NA DAVET

Derviş Niyazi, 2015 yılı Haziran ayı başında Buckingham Sarayından “Kraliçe II. Elizabeth” imzalı bir davetiye alır.. Geleneksel “Garden Party”e davet edilir. En küçük çocuğu Betül Ekrem ile Buckingham Sarayına gider. Birinci Dünya Savaşının 100’üncü yılı nedeniyle davet edilen ve sayıları iyice azalan emekliler, gazilerle sarayın bahçesinde ağırlanır.. Orada tahtın varisi veliath Prens Charles ve Kraliçe’nin gelini Wessex Kontes’ı Sophie’ye tanıştırılır ve onlarla sohbet eder.

Niyazi, davet ile ilgili anılarını şu sözlerle anlatmıştı:

“Prens Charles ne yaptığımı sordu. Ben de “maaşım az” dedim.. Şimdi 3 ayda bir az da olsa ek bir ödeme alıyorum. Kraliçe o gün hasta olduğu için gelini Sophie gelmişti. O da ne yaptığımı, nasıl olduğumu sordu. Daha önce Kraliyet ailesinden bir üyeyle tanışmamıştım.. Askeri törenlerin yapıldığı Cenotaph’a da bir kere görene gitmiştim.. Saraya ilk defa gidiyordum. Güzel bir gün geçirdim.. İngiliz askeriyesi, eski askerlerine çok iyi bakıyor, onlara minnettarım.”

LONDRA’DA TOPRAĞA VERİLDİ

Derviş Niyazi, 23 Ağustos Pazar günü Essex Ilford’da Gardens Of Peace Kabristanında, kızı Zehra Betül Derviş, oğlu Öner  eşi Noreen Dervish damadı Şevket Ekrem ve torunları Selma, Melis ve Arın Ekrem, Bakıcısı Zehra ile din görevlisi Burhan Aygün’ün katıldığı sade bir törenle toprağa verildi.