LONDRA - İngiltere'deki Uygur Türkleri, Çin Komünist Partisinin 100. yıl dönümünde, Çin'in Sincan Uygur Özerk Bölgesi'ndeki insan hakları ihlallerini protesto etti.

Çin'in Londra Büyükelçiliği önünde toplanan çok sayıda gösterici, Çin'in Sincan Uygur Özerk Bölgesi'ndeki Müslümanlara yönelik uygulamalarına tepki gösterdi.

Ellerinde "Soykırıma hayır", "Uygurların yanında olun" pankartları taşıyan göstericiler, "Soykırım durdurulsun", "Utan Çin" sloganları attı.

Gösteriye destek verenler arasında yer alan eski Guantanamo tutuklusu Pakistan asıllı İngiliz vatandaşı Muazzam Bek, burada yaptığı konuşmada, Çin'in Uygur Türlerine yönelik uygulamalarını soykırım olarak niteledi.

Çin'in Müslüman Uygur Türklerine her türlü baskıyı yaptığını dile getiren Bek, ayrıca Müslümanların dini ibadetlerini yerine getirmesine de izin verilmediğini söyledi.

Bek, Müslümanların, Çin'in Uygur Türklerine yönelik politikalarına hep birlikte karşı çıkması gerektiğini belirterek, "Müslümanlar inançları esas alınarak sistematik şekilde hedef alınıyor." dedi.

Protestoya katılan İngiltere'nin önde gelen Müslüman liderlerinden İkbal Sacraine de Müslüman ülkelerin hem siyasi hem de ekonomik olarak Çin'le çok güçlü ilişkileri olduğuna işaret ederek, ülkelerin bunu Çin'i ikna etmek için olumlu şekilde kullanabileceğini vurguladı.

"ÇİN, UYGUR TÜRKLERİNE SİSTEMATİK BASKI UYGULUYOR"

Gösteriye katılan ve Uygur Türklerine yönelik uygulamaları protesto eden Çinli Müslümanlardan David Tsan, AA muhabirine, Müslüman kardeşlerini desteklemek için etkinliğe katıldığını söyledi.

Çin'in Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde sistematik baskı uyguladığını ve buradaki kişilerin sesinin kısıldığını belirten Tsan, bölgede yaşananları anlatmak isteyenlerin ise kamplara gönderildiğini dile getirdi.

Tsan, "Biz Müslümanlar ve İngiltere’de yaşayan diğer insanlar, sessizliğe mahkum edilmiş insanların yerine özgürce konuşabilmeliyiz." ifadesini kullandı.

Gösteriye katılan ve ismini vermek istemeyen bir İngiliz vatandaşı da Uygur Türklerinin maruz kaldığı muameleleri yakından takip ettiğini fakat yaşananların çok az sayıda rapor edilmesi nedeniyle bilgiye ulaşmanın da zor olduğunu kaydetti.

"Farkına vardığım şey, on yıllardır bunun en kötü insani kriz olduğu." diyen gösterici, Uygur Türklerinin maruz kaldığı muameleye verilen tepkinin dini bir pozisyon olmadığını, insani bir mesele olduğunu dile getirdi.

Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde küçük çocukları ellerinden alınan aileler olduğuna dikkati çeken gösterici, Çin Komünist Partisinin bu çocukları sözde yeniden eğitme adı altında kültürlerinden ve ailelerinden uzaklaştırdığını söyledi.

ÇİN'İN SİNCAN UYGUR ÖZERK BÖLGESİ'NDEKİ UYGULAMALARI

Çin'de son yıllarda Uygur Türklerinin kimlik ve kültürlerine yönelik ihlaller uluslararası kamuoyunca eleştiriliyor.

Pekin'in "mesleki eğitim merkezleri" olarak adlandırdığı, uluslararası kamuoyunun ise "yeniden eğitim kampları" diye tanımladığı yerlerde, Birleşmiş Milletler (BM) verilerine göre en az 1 milyon Uygur Türkü kendi rızası dışında tutuluyor.

Pekin yönetimi, Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde kaç kamp bulunduğuna, buralarda kaç kişinin olduğuna ve söz konusu kişilerden ne kadarının sosyal hayata döndüğüne ilişkin bilgi vermiyor.

BM ve diğer uluslararası örgütler, kampların incelemeye açılması çağrılarını yinelerken Çin, kendi belirlediği birkaç kampın az sayıda yabancı diplomat ve basın mensubu tarafından kısmen görülmesine izin verdi.

Çin makamları, BM yetkililerinin doğrudan bilgi almak amacıyla bölgede serbestçe inceleme yapma talebini ise geri çeviriyor.