MİHRİŞAH SAFA

LONDRA

Londra’da faaliyet gösteren sivil toplum örgütlerinden çatı kuruluşu Çanakkale Anma Platformu (ÇAP), Atatürk’ü ölümünün 79’uncu yıldönümünde, Emekli Tuğgeneral Dr. Haldun Solmaztürk’ün “90’ıncı yılında Nutuk ve Atatürk’ün kitapları” konulu sunumla andı.

Kent merkezindeki Troy Hotel’de düzenlenen konferansa, KKTC Temsilcisi Büyükelçi Zehra Başaran, T.C. Londra Başkonsolosluğu Muavin Konsolosu Gülcan Ökçün, KKTC Eğitim ve Kültür Ataşesi Gülgün Özçelik ile ÇAP Başkanı Servet Hassan, üye dernekler; Britanya Türk Kadınları Derneği Başkanı Maviş Fuchs (ÇAP Koordinatörü), Türk Yaşlılar Kulubü Başkan Yardımcısı Süleyman Bozkuş (ÇAP Başkan Yardımcısı), Batı Trakya Türkleri Dayanışma Derneği Başkanı Ercüment Mustafaoğlu (ÇAP YK Üyesi), Rıdvan Hacıbedel (ÇAP YK Üyesi), Genç Türkler Kulubü Başkan Yardımcısı Özlem Bedes (ÇAP YK Üyesi ), İngiltere Türk Öğretmenler Derneği Başkanı Mansur Işıkbol (ÇAP YK Üyesi) ile çok sayıda konuk katıldı.

İki saati aşkın süren konferansta konuşan Dr. Haldun Solmaztürk, Atatürk’ün sıradışı bir insan olduğunu, 19 Mayıs 1919’da Samsun’a yola çıkmadan, “önce kendine, daha sonra Türk milletine güvenerek milli hakimiyete dayanan, kayıtsız şartsız bağımsız yeni bir Türk devleti kurmayı kararlaştırdığını” belirterek, “Atatürk’e karşı en yakınlarından O’na karşı darbe girişimi hazırlığı vardı. Atatürk, ordunun siyaset dışı bırakılmasını gerçekleştirerek bunu önledi” dedi. 

Dr. Solmaztürk, Atatürk’ün bugünkü Türk gençliğini görse gurur duyacağını da ifade ederek, “ Benim gençlere tavsiyem, okuyun, birbirinizi insan olarak sevin. Ülke ve dünyanızı doğru algılayın.” tavsiyesinde bulundu.

Açış konuşmasını ÇAP Başkan Yardımcısı Süleyman Bozkuş, konuklara “hoşgeldiniz” diyerek yaptı. ÇAP’ın , Türk ve dünya tarihi için önemli sonuçlar doğuran Çanakkale Savaşı hakkında eğitici ve öğretici etkinlikler düzenlemek amacıyla kurulduğunu belirten Bozkuş, daha sonra konukları Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve aziz şehitlerimiz için saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nı okumaya davet etti.

Saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasından sonra sözü ÇAP Başkanı Servet Hassan aldı. Hassan, her 10 Kasım'ın, Türk ve Dünya tarihinin unutulmaz listesine altın harflerle ismi kazınan en önemli liderlerinden Ulu Önder Atatürk’ün hatırasına, eserlerine , ideallerine, en büyük eseri Cumhuriyetimize sahip çıkma azmimizi yinelediğimiz gün olduğunu vurguladı. "Bu şanlı kahraman ve büyük devlet adamının Türk ulusunun bir ferdi olması nedeniyle büyük kıvanç duyuyor , önünde minnetle eğiliyoruz. Kurucusu olduğu Türkiye Cumhuriyeti'ne , ilke ve eserlerine birlik ve bütünlük içinde sonsuza dek sahip çıkacağız” diyerek, mikrofona KKTC Londra Temsilcisi Büyükelçi Zehra Başaran’ı davet etti.

"Atatürk Kıbrıslı Türkler için de önemli"

KKTC Temsilcisi Zehra Başaran, büyük önder Atatürk’ün dünya üzerinde yetişmiş, ender sayılı büyük devlet adamlarından biri olduğunu, Kurtuluş Savaşı'na millet ile birlikte yön veren başkomutan olduğunu kaydederek, sözlerini şöyle sürdürdü;

“Yeni Türkiye Cumhuriyeti’ni kurarak vizyonu, yenilikleri ve çağdaş özellikleri ile ülkesinin dünya ülkeleri arasında saygın bir yer almasını sağlamıştır. Onun çabaları ve başarıları Kıbrıslı Türkler ve dünya tarafından izlenerek kadınlara sosyal ve siyasal hayatta verdiği yer örnek alınmıştır. Dolayısıyla Ulu Önder Atatürk’ün ve silah arkadaşlarının tarihin en zorlu döneminde ulaştığı askeri zaferler, ardından insani ve maddi kaynakları tükenmiş, yokluk ve çaresizlik içindeki millet için “ Yurtta sulh, Cihanda sulh!" ilkesiyle bölgesel barış, istikrar, huzur ve refah sağlama çabalarını dün olduğu kadar bugün de önemi ortadadır. Bu bağlamda Çanakkale Savaşlarının Birleşik Krallık'ta anılmasına önemli katkıda bulunan Çanakkale Anma Platformu'na, aramızda bulunan Dr. Haldun Solmaztürk’e teşekkürlerimi sunarken,  Atatürk’ü, silah arkadaşlarını, Türk ulusunu ve vatan uğruna can veren tüm şehitlerimizi buradan rahmet ve şükranla anıyor, hatıraları önünde saygı ile eğilirim”

Aşık Veysel'den Atatürk'e Ağıt 

Konferans başlamadan ünlü halk ozanı Aşık Veysel’in Atatürk için yazdığı ve içinde “ Şüphesiz bu dünya fani, Tanrının aslanı hani” dizelerinin yer aldığı ünlü ağıtıyla, Atatürk’ün cenaze merasimlerinin kareleri ekrana yansıdı. Daha sonra yeniden söz alan ÇAP Başkanı Servet Hassan, Türkiye'nin ürkütücü bir ateş çemberi altında olduğunu, iç ve dış tehditlerin ardı arkasının kesilmediğine, Müslüman dünyasında kan ve gözyaşının dinmediğine işaret etti, “ Aşık Veysel’in dediği gibi bugün dünyanın bütün mazlumları, onları emperyalizm denen acımasız  canavarın dişlerinden kurtaracak “Tanrının aslanını, yani bir Mustafa Kemal’i bekliyor. Bununla birlikte, Mustafa Kemal de bizim gibi bir fani olarak dünyaya geldi. Peki 56 yıl gibi kısa süren hayatına bu kadar çok başarıyı sığdırmayı nasıl başardı? Bunun sırrını konuşmacımız Dr. Haldun Solmaztürk’ten dinleyeceğiz “diyerek, mikrofona Solmaztürk’ü davet etti.

“Atatürk hiçbir zafer gaye değildir der ”

Emekli Tuğgeneral Dr. Haldun Solmaztürk, 1,5 saati aşan konuşmasında, çeşitli slaytlarla Atatürk’ün hayatından, okuduğu ve yazdığı kitaplardan, 1938 ve 1953 yılındaki cenazelerinden görüntüler ekrana getirdi. 

Londra’da aynı gün “Remembrance Day” (Savaşta ölen ve yaralananları  anma günü) törenine katıldığını ve titretici soğuğa ragmen binlerce kişinin White Hall’a anma törenlerine koştuğunu, aralarında yürüyemeyecek durumda çok sayıda kişinin bulunduğunu söyleyen Dr. Solmaztürk, “Bizim yurdumuza da Avustralya’dan, Yeni Zelanda’dan onbinlerce kişi 25 Nisan sabaha karşı kutlanan Şafak Ayini'ne katılmak için geliyor. Hem de kura ile belirlenerek. Atalarını anıyorlar. Anzak koyunda yerlere oturup, soğukta bekliyorlar. Milli olmak, bir milletin ferdi olmak böyle oluyor. Bunlar millet olabilmek için hayati şeyler. Kaybettiğimiz Birinci  Dünya Savaşı'nda 462 bin şehit verdik. 60 bini düşman mermisiyle, gerisi çoğu açlıktan, hastalıktan 400 bin kişi kaybettik. Bizim şehitlerimizin mezarı bile yoktur, çoğu semboliktir. Sadece 3 alay komutanının mezarı vardır. Türkiye bugün de hala savaşıyor. Neden, niye savaştığını bilmeyen tek milletiz. Bizden başka böyle bir millet yok, ancak bu yeni bir şey değil!

Bu şartlarda Çanakkale’de savaş nasıl kazanıldı ? Liderlik çok önemlidir. Birincisi, herşeyi doğru yapmalı. İkincisi ise çok iyi eğitim almış olmalıdır. Tüm dünya askerimizin bu unsurlarını  kabul etmiştir. Aynı ordumuz Romanya, Galiçya'da da başarılı olmuştur. Farkı da bu yaratıyor.

Atatürk, “Hiç bir zafer gaye değildir” der. "Her zafer daha büyük gayeye hizmet etmeli" der. İdeal yönetim demokrasi idaresidir. Onun içinde yaşayacağı idare de cumhuriyettir. Atatürk’ün yapmaya çalıştığı da budur."

“Samsun’a yola çıkmadan, bağımsız yeni bir Türk devleti kurmayı kararlaştırmıştı”

Dr. Haldun Solmaztürk, daha sonra Atatürk’ün 19 Mayıs 1919 ile Ekim 1927 tarihleri arasında geçirdiği kritik ve tarih değiştiren evreleri anlattı.

Atatürk’ün, daha Samsun’a ayak basmadan, daha İstanbul’dan yola çıkmadan, “ Önce kendine, daha sonra Türk milletine güvenerek, milli hakimiyete dayanan, kayıtsız şartsız bağımsız yeni bir Türk devleti kurmayı kararlaştırdığını” kaydeden Dr. Solmaztürk, şöyle devam etti;

“Atatürk sırası dışı bir insandı”

“Atatürk, bu  yıllar içinde bıçak sırtı dönemlerden geçmiştir. Bu önemli dönemler; 19 Mayıs 1919 Samsun’a çıkış, 4 Eylül Sivas Kongresi, Temmuz 1921 Kütahya – Eskişehir Muharebeleri, 1 Kasım 1922 Saltanatın Kaldırılışı, 24 Temmuz 1923 Lozan Antlaşması ve  3 Mart 1924 Hilafetin Kaldırılışı'dır. Bu süre zarfında Atatürk 22 Haziran 1919’da askerlikten ayrılıyor. 22 Haziran’da Amasya Tamimi yayınlanıyor. 23 Temmuz’da Erzurum Kongresi toplanıyor. 16 Mart 1920’de  İstanbul fiilen işgal ediliyor. 23 Nisan 1920’de TBMM açılıyor. Ağustos-Eylül 1922’de Büyük Taarruz ve 3-11 Ekim'de Mudanya Mütarekesi. Müzakereler 8 gün sürüyor ve sabaha karşı 3 saat daha devam ederek sonunda imzalanıyor. Ne zor şartlarda, imkansız görülen bir savaşı kazanmanıza rağmen zorlukla imzalanıyor.

Bütün bu kahramanlıklara başarılara rağmen, Meclis'teki arkadaşları Atatürk’ü vatandaşlıktan çıkartmak istiyorlar. 29 Ekim 1923'te Cumhuriyetin İlanı'ndan sonra ertesi sene Hilafetin kaldırılmasıyla Atatürk’ün en yakınındakiler, asker kökenli komutan milletvekilleri O’na karşı darbe hazırlığına girişiyorlar. Atatürk, askerin siyasete karışmasını önlemek, onları siyasetten  uzak tutmak için Ekim 1924’de ordunun siyaset dışı bırakılmasını sağlıyor. 

Atatürk, 6 yıl içinde 6 kez bıçak sırtından geçmiş.  Savaş ve imkansızlıklar döneminde bunu başarmak hiç kolay değildi. O sıradışı bir insandı... 

1988 yılında ABD Genel Kurmay Başkanı William Crowe, Time dergisine bir mülakat verir. Kimlerden etkilendiğini sorarlar... “Benim kahramanım Mustafa Kemal Atatürk” der. ”20’inci yüzyılın en büyük askeri lideri O’dur” der... Biz ise daha 3 gün öncesine kadar bu insanın büyüklüğünü tartışıyorduk...En büyük sorunumuz 'benlik' sorunu, bunu yenmemiz gerek!“ dedi.

Atatürk 3997 kitap okudu

Solmaztürk, Atatürk'ün kaleme aldığı ve 15-20 Ekim 1927 tarihleri arasında 6 gün süreyle, aralıklarla toplam 36 saatte okuduğu Nutuk’u özetledikten sonra diğer kitaplarına ve not defterlerine değindi. 

Atatürk’ün yaşamı boyunca 3997 kitap okuduğunu ve Atatürk’ü Atatürk yapanın da bu kitaplar olduğunu, “Kitaplar, Atatürk’ün şahsiyetinin gelişmesinde, çok iyi bir asker, sıradışı bir general, vizyon ve misyon sahibi bir devlet adamı, demokrat, aydınlanmacı ve hepsinin üstünde temel kimliğiyle, milletiyle, tarihiyle, diliyle gurur duyan bir ‘Türk’ olması üzerinde belirleyici rol oynamışlardır” ifadeleriyle kaydeden Dr. Haldun Solmaztürk, “Millet olarak tarihten kopuğuz. Hiç kimse tarihimizi iyi bilmez. Halbuki, Atatürk sadece tarihimizi değil çeşitli milletlerin tarihini, siyasal sistem ve siyaset felsefesini çok okumuştur“ diye devam etti.

Atatürk'ün Nutuk ile birlikte 9 kitap yazdığını bunların ikisinin Almancadan Türkçeye çeviri, diğerlerinin ise kendisi tarafından bizzat kaleme alınan askeri, siyasi ve medeni bilgileri içerdiğini ve bir de geometri kitabı yazdığını söyledi. 

Dr. Solmaztürk, bir soru üzerine gençlere önerilerini şöyle sıraladı:

“Okuyun!..Birbirinizi insan olarak sevin!.. Ülke ve dünyanızı doğru algılayın! Türk gençliği bizden çok ileri. Önümüzde birkaç kritik yıl var. Bunları atlatırsak önümüz açık...Atatürk gençlerimizi ve yaptıklarını görse çok gurur duyardı...”

Daha sonra, KKTC Temsilcisi Büyükelçi Zehra Başaran, ÇAP adına Dr. Haldun Solmaztürk’e alkışlar arasında bir teşekkür plaketi takdim etti.

Dr. Haldun Solmaztürk kimdir ?

1975 yılında Kara Harp Okulundan piyase subayı olarak mezun oldu. Kara Harp Akademisinde “kurmay” eğitimi aldı. 

Türk Silahlı Kuvvetlerinin ceşitli birlik ve karargahlarında Kıbrıs’ta, Somali’de, Balkanlardaki operasyonlarda, ABD ve Belçika’da NATO AVrupa Komutanlığında görev yaptı. Uzun yıllar , şehirde ve kırsalda terörle mücadelede bulundu.

Boston Üniversitesinden uluslararası ilişkiler master derecesi, İstanbul Bilgi Üniversitesinden siyaset bilimi doktora derecedi vardır.

Strateji, jeopolitik, uluslararası ilişkiler, Türk iç ve dış siyaseti , Türk tarihi, askeri tarih, siyasi liderlik, demokratikleşme konularında dersler, konferanslar vermekte ve medyada görünmektedir.

Halen İncek Tartışmaları Başkanıdır. Ayrıca, 21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü Yönetim Kurulu üyesi, Chatham House (Londra) üyesi, Türkiye Gelibolu Derneği Dış İlişkiler ve 100. Yıl Koordinatörü, İngiltere Gallipoli & Dardanelles International Yönetim Kurulu üyesidir.