İngiltere Kıbrıs Türk Dernekleri Konseyi’nin düzenlediği, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin 28. Kuruluş yılı balosunda sahneye konan “Özgürlüğe Yürüyüş”  oyunu davetlileri duygulandırdı.
Kuzey Londra’nın Tottenham bölgesindeki Regency Banqueting Suite’de dün akşam yapılan baloda konuşan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Londra temsilcisi Kemal Köprülü, “İngiltere’deki tüm Kıbrıslı Türk dernekleri Konsey çatısı altında toplanmaya davet ediyorum” dedi.

İngiltere Kıbrıs Türk Dernekleri Konseyi’nin önemli bir sorumluluk üstlendiğini ve bunu bugüne kadar yerine getirdiğini hatırlatan Köprülü, “birlik olmak için, İngiltere’deki Kıbrıs Türklerinin varlığını hissettirmesi için bütün dernekler bu çatı kuruluş altında biraraya gelmeli. Bu çok önemli” diye konuştu.

Konsey Başkanı Ahmet Baştürk ve derneğin ilk kurucu başkanı Dr. Özkan Hıfzı da yaptıkları konuşmalarda, Kıbrıs Türkleri’nin İngiltere’deki varlığı ile Konsey’in kuruluşundan bu yana üstlendiği sorumlulukları anlattı.

“Özgürlüge Yürüyüş” oyunu davetlileri duygulandırdı


Baloda, Fatoş Törer’in yazıp, Mehmet S. Öksüzoğlu’nun yönettiği, konsey tiyatro grubunun amatör oyuncuları tarafından sahnelenen “Özgürlüğe Yürüyüş” oyunu davetlilere duygulu anlar yaşattı.
Kıbrıs’ta 1963 yılında meydana gelen olaylardan, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin 1974 yılında Ada’ya gerçekleştirdiği barış harekatı’na kadar geçen süreci anlatan oyun ayakta alkışlandı.
Sanatçılar Burak Gülşen ile Nusret Gümüşboğa’nın sahne aldığı Baloya, Türkiye’nin Londra Büyükelçili, KTC temsilciliği diplomat ve çalışanları ile İngiltere’deki sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri katıldı.
Konsey Başkanı Ahmet Baştürk’ün konuşması
Sayın Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Temsilcisi Kemal KÖPRÜLÜ, Türkiye Cumhuriyeti Başkonsolosu Ahmet DEMİROK, Türkiye Cumhuriyeti Eğitim Müşaviri Nihat AKBULUT, KKTC Eğitim Ve Kültür Ataşesi Hasan SARPER KORTAY, Okul ve Dernek Başkanları, ve kıymetli misafirlerimiz, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin 28. Kuruluş yıldönümü kutlama programına hoşgeldiniz.

Kıbrıs Türk Halkı, 1958 yılından itibaren, birlikte yaşamak zorunda oldukları komşuları Türk’lerin varlığını içine sindiremeyen Rum kesiminin imha planı ve adayı Yunanistan’a bağlama isteklerine, yıllarca canı ve kanı pahasına direndi, mücadele etti. 1960 yılında kurulan Kıbrıs Cumhuriyeti, Rumların 1963 yılında Türkleri silah zoruyla dışlaması ile sona erdi.
Kıbrıs Türkleri,1963-1974 yılları arasında tam 11 yıl; hak etmediği insafsız saldırılar, cinayetler, katliamlar ve insanlık dışı muamelelere maruz kaldı.

Nitekim 20 Temmuz 1974 yılında garantör devlet olan Anavatan Türkiye Cumhuriyeti’nin gerçekleştirdiği Mutlu Barış Harekatı ile Türkler adanın kuzeyinde, Rumlar ise adanın güneyinde olmak üzere iki ayrı toplum, iki ayrı halk olarak ayrıştık. Artık özgürlüğüne kavuşan Kıbrıs Türk Halkı, önce Otonom  Türk Yönetimi’ni,  ardından da Kıbrıs Türk Federe Devleti’ni kurdu.
Nihayetinde, yaşanan bunca acı ve keder sonunda 15 Kasım 1983’te taptaze, umut dolu bir “KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ” meclisimizin oy birliği ile ilan edildi.
Bugün genç devletimizin yirmisekizinci yaşını özgürlük  güven, dayanışma ve mutluluk içerisinde kutlamaktayız. Bizlere düşen görev; Cumhuriyetimizi, korumak, yaşatmak ve yüceltmektir.  

YAŞASIN KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ

15 Kasım tarihinin aynı zamanda Konseyimizin'de kuruluş yıldönümü olduğunu biliyorsunuz. 28 yıllık tarihimizde, kurulduğumuz ilk gündeki heyecanı asla kaybetmedik. Şunu belirtmek isterim ki, 2011 projelerimizin en yoğun ve etkili olduğu bir yıl olmuştur. Şehitlerimizi tekrar hatırlamak ve onlara olan minnettarlığımızı ifade edebilmek için şehitlerimiz adına mevlit okutuldu. Konsey binamızda her Çarşamba günü karşılığını sadece dostça bir sohbet ve yüzünüzde bir tebessümle verebileceğiniz tamamen ücretsiz yemek hizmetimiz devam etmektedir. Hazırladıkları kısa oyunu da birazdan size sunacak olan tiyatro kolumuz bu yıl kuruldu ve çok heyecanlılar. Bu yıl Kıbrıs’taki kardeşlerimizle birlikte biz de Şafak nöbeti tuttuk. Bu vesileyle nöbetimiz boyunca bizleri yanlız bırakmayan Kıbrıslı ve Türkiye’li dostlarımıza teşekkür etmek isterim.  

Güzel ve başarılı olduğuna inandığımız bu projelerimizin artarak devam edeceğini ve daha güzel projelere imza atacağımızı belirtmek isterim.
Londra’da yaşayan toplumumuza büyük katkıları olan, kendi sesimiz, kendi sözümüz olan

Londra Türk Radyosu ile de bundan böyle daha sıkı bir işbirliğimiz olacaktır.
Son olarak, yakın zamanda anavatanımızda meydana gelen deprem felaketinde hayatını kaybedenlere rahmet, yakınlarına ve sevenlerine de sabırlar diliyorum. Ayrıca, Anavatanımızda son zamanlarda artış gösteren, birlik ve beraberliğimize zarar verici olaylar hepimizi çok üzmekte ve rahatsız etmektedir. Şu bilinmelidir ki İngilterede yaşayan Türk toplumu olarak her ne kadar farklı bir coğrafyada yaşıyor olsak da Anavatanımız gönlümüzdeki asude yerini halen korumaktadır ve memleketimizi terk ettiğimizi söyleyenlere; ASLA diyorum. ASLA unutmayacağız ve Türk milletinin bir parçası olarak her nerede ve ne şartta olursa olsun vazifeye atılmak için, içinde bulunduğumuz vaziyetin imkan ve şeraitini düşünmeyeceğiz.