MUSTAFA KÖKER

LONDRA

Çeşitli savaşlarda hayatını kaybeden şehitler, 18 Mart Şehitler Günü’nde, Brookwood’daki Türk Hava Şehitliği’nde düzenlenen törenle anıldı.

Pazar günü şehitlikte düzenlenen anma törenine, Büyükelçi Abdurrahman Bilgiç, Başkonsolos Çınar Ergin, KKTC Londra Konsolosu Ülkü Alemdar, Silahlı Kuvvetler Ataşeleri, şehitliğin sınırları içinde bulunduğu Woking Belediye Başkanı Graham Cundy, diplomatlar, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ve vatandaşlar katıldı.

Şehitler için bir dakikalık saygı duruşu ve İstiklal marşı’nın okunmasının ardından Büyükelçi Abdurrahman Bilgiç törene katılanlara hitaben bir konuşma yaptı.

Bilgiç konuşmasında, törenin Çanakkale Deniz Savaşlarının 103. yıldönümünü ve Şehitler Günü’nü anmak üzere düzenlendiğini belirterek, “Çanakkale, ulusumuzun birlik ve beraberlik ruhuyla giriştiği, tarihe altın harflerle kazınan bir varoluş destanıdır.

Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün, “bugünümüzü kurtaran, maziye kahramanlığını ve büyüklüğünü iade eden, bu toprakları bize sonsuz vatan yapan bir mücadele” sözleriyle özetlediği Çanakkale Zaferleri, Türk Milleti’nin esaret altında yaşamaktansa, ölmeyi yeğlediğini tarihe ve tüm dünyaya kabul ettirişidir. Türk Ordusu, 18 Mart 1915 günü dönemin en güçlü ve “yenilmez” donanması kabul edilen müttefik kuvvetlerini Deniz Savaşları’nda yenilgiye uğratmış, 1915 boyunca süren Kara Savaşları’ndan gösterdiği azim, dirayet ve kahramanlıkla düşmanı Çanakkale’den çekilmeye mecbur bırakmıştır” dedi.

BİZE MİRAS KALAN BU KAHRAMANLIK, FEDAKÂRLIK, MERHAMET VE İNSANLIK DERSİDİR

Büyükelçi Bilgiç konuşmasında, bir milletin Çanakkale’de adeta küllerinden doğduğunun altını çizerek konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Çanakkale ruhu Anadolu’nun dört bir yanındaki vatan evlatlarını tek bir hedef ve ülkü uğrunda birleştirmiş; bu büyük zafer, Kurtuluş Savaşımız için gerekli olacak azim, kararlılık ve birlikteliğin ateşinin harmanlanmasına imkân tanımıştır.

Tarihte eşine çok az rastlanan bu destansı zafer, vatanın ve milletin bekası için gözlerini kırpmadan canlarını feda etmeyi göze alan yüzbinlerce kahramanın eseridir.

Bugün, Şehitler Günü vesilesiyle, vatanı için, bayrağı için canını feda etmiş tüm bu şehitlerimizi rahmet ve minnetle yadediyorum.

Çanakkale Destanı’nı tarihteeşsizkılanhususlardanbiri, TürkHalkı’nın cephede kanıyla ve canıyla gösterdiği sayısız kahramanlık örneklerinin yanında, savaşın en acımasız şartlarına rağmen bizlere miras bırakmayı bildiği fedakârlık öyküleri ve insanlık dersleridir.

Yüzyılın son Centilmenler Savaşı olarak tanımlanan bu savaşta, askerimiz bütün dünyaya büyükbirinsanlıkdersivermiş; biryandan yıkıma karşı ülkesini müdafaa etmek adına haklı bir mücadele verirken, diğer yandan Türk insanının sahip olduğu merhametin boyutunu, düşmanlığın dostluğa dönüşünün örneklerini herkese gösterebilmiştir.

Milletimiz, şehitlerini asla unutmamış; kendi evlatlarına karşı gösterdiği vefaya karşın savaştığı hasımlarına karşı hiçbir zaman kin ve nefret beslememiş; bilakis, onları da kucaklayan bir dostluk ve barış ortamı oluşturmuştur.

İçinde bulunduğumuz yıl, Birinci Dünya Savaşı’nın bitişinin 100. Yıldönümü de içermektedir. Benzer acıların ve savaşların tekrar yaşanmaması için Çanakkale’den bize miras kalan bu kahramanlık, fedakârlık, merhamet ve insanlık derslerini hatırlamak en büyük erdem olacaktır.”

AYNI RUHLA DÜNYANIN DÖRBİR YANINDA

Türk insanının Çanakkale’yle başlayan ve Kurtuluş Savaşı’yla taçlanan İstiklal Mücadelesinden çıkardığı dersleri hatırlamayı ilke edindiğini kaydeden Büyükelçi Bilgiç, “Savaştan sonra yas tutmak yerine Çanakkale ve Kurtuluş Savaşı şehitlerinin fedakârlıklarına layık olacak şekilde çalışmasını bilmiştir.

Çanakkale’de sergilenen ruh ve azim, uzun süren mücadeleler ve savaşlarla yıpranan vatanın yeniden imarında Cumhuriyet kadrolarına rehberlik etmiştir.

Genç Cumhuriyet, savaş meydanlarında kazanılan zaferlerin eğitim ve öğretimle taçlandırılması gerektiğini görüş; Türk Milleti’nin dünya sahnesinde hakettiği yere sahip olabilmesi için tüm imkânlarıyla eğitim, bilim ve teknik mücadeleye girişmiştir.

1940lı yıllarda, tüm yokluklara rağmen modern havacılık eğitimi almak ve istikbalin bulunduğu göklerde Türk Ordusu’nun imkân ve kabiliyetlerini artırmak amacıyla Birleşik Krallık’a gönderilen ve bugün, burada, Brookwood Şehitliği’nde ebedi istirahatlerini sürdüren şehitlerimiz, işte bu kararlılığın en somut örnekleridir.

İyi birer pilot olmak için, İkinci Dünya Savaşı’nın şiddetle sürmekte olduğu bir ortamda, Beyrut’tan Kahire’ye, Durham’dan Liverpool’a uzanan 105 günlük zorlu bir yolculuktan sonra buraya gelen ve eğitimleri sırasında geçirdikleri elim kazalarda şehadete erişen Brookwood şehitlerimiz, Çanakkale’den Kurtuluş Savaşı’ndan bayrağı devralarak daha da ileriye taşıyan bir neslin evlatlarıdır.

Onların ve daha nicelerinin emekleri ve fedakârlıkları sayesinde temelleri Çanakkale’de atılan Hava Kuvvetlerimiz bölgesinde ve dünyanın en modern, en caydırıcı filolarından birisi haline gelmiş; ülkemiz bugün kendi insanlı-insansız hava araçlarını geliştirebilen, kendi envanterinikendi imkân ve kabiliyetleriyle oluşturabilen sayılı ülkeler arasında yerini almıştır.

Bugün Hava Kuvvetlerimiz ve Güvenlik Güçlerimiz, sahip oldukları bu güçle ve Çanakkale’den aldığı ruh ve kararlılıkla, yurt içinde, yurt dışında ve küresel barışa katkıda bulunmak için dünyanın dört bir yanında fedakârca görev yapmaktadır” diye konuştu.

TÜM ŞEHİTLERİMİZİN RAHLERİ ŞAD OLSUN

Büyükelçi Abdurrahman Bilgiç anma günlerinin, milli birlik ve beraberliğimizi pekiştiren, toplumsal dayanışmamızı güçlendiren ve genç kuşaklarımıza ulusal bilinç duygusu aşılayan özel günler olduğuna iyaret ederek konuşmasınışu sözlerle tamamladı:

“Hepimiz için birleştirici ve ortak bir değer olan Çanakkale ruhu, bir toplumun dayanışmayla kazanabileceklerini, üstesinden gelebileceği zorlukları göstermektedir.

Ulusumuz Çanakkale ve Kurtuluş Savaşı sonrasında, Kore’den, Kıbrıs’a, terörle mücadeleden barış harekâtlarına kadar birçok cephede ve coğrafyada yurtta ve dünyada barış uğruna mücadele etmiş; şehitler vermiştir.

Terörün farklı biçimleriyle yıllardır mücadele eden Türkiye, bugün de sınırlarımızı korumak için aynı azim ve kararlılıkla mücadele etmektedir.

Ülkemizin çıkarlarının yurtdışında korunması adına onurla görevlerini icra ederken hain ASALA ve 17 Kasım terör örgütlerinin saldırılarında diplomatlarımız şehit edilmiştir. Vatanı için canını veren meslektaşlarımı da bugün anmak istiyorum.

Yüzyıllardır vatan savunması destanı yazmış olan bu aziz Millet, egemenliğini ve iradesini gaspetmeye çalışan, Meclisi ve sivil halkı hedef almaya yeltenecek kadar gözü dönüş canilere karşı 15 Temmuz akşamı genci yaşlısı, kadını erkeğiyle, canı pahasına mücadele etmiştir.

Hainlerin bu alçak girişiminde 248 vatandaşımız şahadet mertebesine erişmiştir.

Bugün bizlere düşen, aziz şehitlerimizin uğrunda canlarını feda ettikleri idealleri yaşatmaktır.

Çanakkale Zaferi inanç, azim, fedakarlık ve ümit duygularıyla kazanılmıştır.

Evlatlarımıza ve gelecek nesillerimize bu düşünceleri aşılayabilmek, şehitlerimizin hatırasına gösterebileceğimiz en büyük saygı olacaktır.

Bu vesileyle, başta Ebedi Başkomutan Mustafa Kemal Atatürk ve onun silah arkadaşları olmak üzere, burada yatan şehitlerimizin yanısıra vatan, bayrak, millet özgürlük ve Cumhuriyet gibi vazgeçemeyeceğimiz değerleri korumak uğruna hayatlarını feda eden, manevi varlıklarıyla bize her zaman güç ve kuvvet veren tüm şehitlerimizi bir kez daha rahmet, minnet ve şükranla anıyor, aziz hatıralarının önünde saygıyla eğiliyorum. Ruhları şad olsun!”

ASKERİ ATEŞE AŞÇI: MUSTAFA KEMAL VE SİLAH ARKADAŞLARI

Silahlı Kuvvetler ve Kara Ataşesi Albay İsmail Candan Aşçı törende şu konuşmayı yaptı:

“Bugün 18 Mart Şehitler Günü ve tarihe şehitler gününü veren Çanakkale Deniz Zaferinin 103. yıldönümünü haklı bir gurur içinde idrak etmekteyiz. Türk ulusunun kahramanlığını  tarih sahnesine bir kez daha yazdıran Çanakkela Zaferinin kahramanlarını şükranla anıyoruz. 18 Mart 1915'te "Çanakkale geçilmez" diyen Türkün kahramanlıkları, düşmanı ağır bir yenilgiye uğratmıştır.  Çanakkele Zaferi hiç kuşkusuz sonuçları itibarıyla tarihin akışını ve herşeyden önemlisi Türk milletinin kaderini değiştiren çok önemli bir başarıdır. Çanakkale Zaferi; Vatanın bütünlüğü, milletin egemenliği ve bağımsızlığı sözkonusu olduğunda  Türk milletinin neler yapabileceğinin en önemli kanıtıdır. Bu asıl millet Çanakkale ruhunun dipdiri yaşadığını ve sonsuza kadar da yaşayacağını bütün dünyaya göstermiş ve göstermeye devam etmektedir. Çanakkale savaşları, dünyaya Türkün yenilmezliğini, Mehmetçiğin  azim ve centilmenliğini göstermiştir. Bununla birlikte bu savaşlar sırasında tarih sahnesine bir komutan parlamıştır. Mustafa Kemal. Bu anlamlı günde başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah atkadaşları olmak üzere bize cennet vatanımızı armağan eden atalarımızı ve gazilerimizi  18 Mart Şehirler Gününde bir kez daha rahmet, şükran ve rahmetle anıyoruz.”

Törene eşi ile birlikte katılan şehitliğin yer aldığı Woking Belediye Başkanı Graham Cundy da kısa bir konuşmayaparak şehitlikte yatan asker için taziyelerini bildirdi.

Türkiye’nin Londra Din Hizmetleri Müşaviri Mahmut Özdemir’in yaptığı duanın ardından protokolün koyduğu çelenkle tören sona erdi.

Tören sonrası şehitlerin kabirlerini ziyaret ederek vatandaşlar, şehitlerin mezarlarına gül ve karanfil bırakadak dua ettiler.