LONDRA - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İngiltere ziyareti boyunca konaklayacağı otele gelişinde Türk vatandaşları tarafından sevgi gösterileriyle karşılandı. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Londra'daki temasları kapsamında katıldığı Türk-İngiliz Tatlıdil Forumu'nun ardından eşi Emine Erdoğan ile konaklayacağı Four Seasons Otel'e geldi.

Bu sırada, otelin önünde bekleyen Türk vatandaşlarının sevgi gösterinde bulunmaları ve "Başkan buraya" tezahüratları üzerine eşi Emine Erdoğan ile vatandaşların yanına giden Erdoğan, herkesi selamladı. Selamlama sırasında vatandaşlar, "Türkiye seninle gurur duyuyor", "Şehitler olmaz vatan bölünmez" ve İşte ordu, işte komutan" şeklinde tezahüratlarda bulundu.

Bazı vatandaşlarla sohbet eden ve fotoğraf çektiren Cumhurbaşkanı Erdoğan'a, selamlama sırasında beraberindeki bakanlar da eşlik etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra konaklayacağı otele geçti.

-Erdoğan, Türk-İngiliz Tatlıdil Forumu'nda konuştu

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Biz zor zamanlarımızda yanımızda olan dostlarımızı asla unutmayan bir milletiz, yeni bir dönemin eşiğinde olduğumuz şu günlerde bizimle birlikte yol yürüyecek dostlarımıza vereceğimiz değer ise çok daha farklı olacaktır." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk-İngiliz Tatlıdil Forumu'nun kapanış programında, katılımcılara hitap etti. 

Türkiye'nin 81 milyonluk bir iç pazara sahip olduğunu, genç, dinamik, yetişmiş iş gücü ve güçlü alt yapısı, deneyimli özel sektörüyle bu pazarı cazip hale getirmeye gayret ettiklerini söyleyen Erdoğan, Türkiye'nin konumunun 3-4 saatlik bir uçuşla 1,5 milyar nüfuslu dev bir pazara ulaşma imkanı sağladığını belirtti.  

Erdoğan, son dönemde iddialı ve kapsamlı teşvik programlarını yürürlüğe koyduklarına işaret ederek, yenilerini açıklamak için de hazırlıklarını sürdürdüklerini dile getirdi. 

"Daha fazla yatırım için sizleri ülkemize bekliyorum." diyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Önümüzdeki dönemde firmalarımızın karşılıklı olarak Türkiye'de veya Birleşik Krallık'ta faaliyet göstermesiyle, mal ve hizmet alıp satmasıyla yetinmeyelim. Katma değeri fazla ve yüksek teknoloji içeren ürünleri birlikte üretme imkanlarını araştıralım. Savunma sanayii alanındaki ortaklığımız birlikte neler başarabileceğimizin en güzel örneğidir. Milli Muharip Uçak Projemiz çerçevesinde 5'inci nesil savaş uçağı üretme hedefimizle artık çıtayı çok yukarı çıkarmış bulunuyoruz. Ayrıca ortak tasarladığımız ve imal ettiğimiz ürünleri üçüncü ülkelere gelin birlikte pazarlayalım. Dünyanın değişik coğrafyalarındaki iş ve ticaret imkanlarından birlikte yararlanalım. Türkiye'nin operasyonel imkanları ve Birleşik Krallık'ın finans gücü bir araya geldiğinde ortaya çıkacak sinerji her iki taraf için de çok büyük kazançlar sağlayacaktır. Gelin bu büyük fırsatı birlikte değerlendirelim diyorum." 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen yıl Eximbank ile Birleşik Krallık'ın ihracat finansman kuruluşu UKEF aracılığıyla bu konuda önemli bir adım atıldığını anımsatarak, Türk ve İngiliz firmalarının üçüncü ülkelerde birlikte üstlenecekleri projelere ortak finansman sağlanmasına imkan veren kapsamlı bir iş birliği tesis edildiğini, bu iş birliğinin firmaların üçüncü ülkelerde ortaklıklar kurmasını kolaylaştıracağını düşündüğünü vurguladı. 

Turizm konusunun da iki ülke arasında önemli bir iş birliği alanı olduğunu belirten Erdoğan, bir süredir bu konuda durgunluk yaşandığını ancak bu sene hareketlendiğini ifade etti. Erdoğan, "Ağırlamayı hedeflediğimiz 40 milyonluk turist içinde biz sizleri özellikle görmeyi arzuluyoruz. Bu tür temaslar, bunların ötesinde tabi bir de konut sahibi olmanızı da arzu ediyoruz. Zaten İngiliz dostlarımızdan konut sahibi olanlar çok ama yeterli değil, bu sayıyı daha da artıralım istiyoruz. Ekonomik faaliyetin ötesinde bu dostluğumuzu da pekiştirecektir." diye konuştu. 

"Türkiye ile Birleşik Krallık arasındaki stratejik ortaklığı basit bir tercih olmanın ötesinde her iki ülkenin ve aynı zamanda geniş bir coğrafyanın menfaatleri açısından bir gereklilik olarak değerlendiriyorum." ifadesini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Türkiye olarak Avrupa-Atlantik bölgesinin güvenliğine önem veriyoruz. Ortadoğu'da kalıcı barış ve güvenliğin tesisi için çalışıyoruz. Suriye, Irak, Afganistan ve Somali gibi ülkelerin istikrara kavuşturulmasını hedefliyoruz. Terörizmin her türüyle ortak mücadele edilmesini istiyoruz. Tüm bu hususlar ülkelerimizin öncelikli gündeminde önemli bir yere sahiptir.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Brize Norton Askeri Havalimanı'na gelişinde, Kraliçenin temsilcisi John Harwood, Dışişleri Bakanı temsilcisi Nicholas Jarrold, Türkiye'nin Londra Büyükelçisi Abdurrahman Bilgiç ile büyükelçilik personeli tarafından karşılandı.

Ülkemizin yanı başında tüm dünyayı etkileyen çok ciddi sınamalar yaşanıyor. Türkiye ve Birleşik Krallık, uluslararası toplumun iki sorumlu üyesi ve iki müttefik olarak bu sınamalarda omuz omuza mücadele ediyor. Terör ve düzensiz göçün sebepleriyle kaynağında mücadele edilmesi konusunda karşılıklı olarak biz kararlıyız."

Dünyanın her yerindeki ihtiyaç sahiplerine insani yardımlar ulaştırılması konusunda daha fazla iş birliği yapılması hususunda ortak iradeye sahip olduklarının altını çizen Erdoğan, "İşte şu anda dünyada en fazla yardıma eli açık üç ülke, birinci sırada Amerika, iki Türkiye, üç İngiltere. Bunu milli gelire oranla yaptığımız zaman, milli gelire oranla baktığımızda bir numara Türkiye, iki numara Amerika, üç numara İngiltere. Bu bir şeyi gösteriyor, biz eli açık ülkeleriz ve bu dayanışmamız bizim artarak devam etmeli." dedi. 

Erdoğan, Türkiye'nin aynı anda çok sayıda terör örgütüne karşı son derece etkili bir mücadele yürüttüğüne vurgu yaparak, şunları söyledi:

"Terörle mücadele alanında aldığımız önlemlerle kendi halkımız yanında Avrupa'nın ve tüm dünyanın güvenliğini de sağlıyoruz. Hassas olduğum ve bu vesileyle değinmek istediğim bir husus daha var, DEAŞ'ın İslam devleti olarak adlandırılması son derece yanlıştır. Çünkü DEAŞ en büyük zararı Müslümanlara veren, masum Müslümanları katleden eli kanlı bir çetedir, bir terör örgütüdür. İslam lafzının kökünde barış vardır.  İslam 'silm' kelimesinden gelmektedir ki 'silm' barış anlamına gelmektedir. Bizim dinimiz barış dinidir, kardeşlik dinidir. Birleşik Krallık'ın pek çok Müslüman vatandaşıyla, çok kültürlü çoğulcu yapısıyla diğer müttefik ve dostlarımıza kıyasla bu konuda bizi daha iyi anlayabileceğini düşünüyorum. Şunu samimiyetle söyleyebilirim ki Birleşik Krallık ile özellikle terörizmle mücadele alanında yürüttüğümüz iş birliği diğer ortaklarımızla kurduğumuz mekanizmaların çok çok ilerisindedir."

Ziyareti çerçevesinde Kraliçe 2. Elizabeth ve Başbakan Theresa May ile de kapsamlı görüşmeler yapacağını bildiren Erdoğan, şunları kaydetti:

"Görüşmelerde vereceğim mesajı bir kez de burada tekrar ediyorum, Birleşik Krallık değer verdiğimiz ve güven duyduğumuz stratejik ortağımızdır. Türkiye olarak biz Brexit sonrası dönemde de Birleşik Krallık'la her alanda daha fazla iş birliği yapmaya hazırız. Bu doğrultuda sizlerden destek ve katkı bekliyoruz. Türkiye'nin sahip olduğu potansiyeli gelin bölgesel ve küresel düzeyde birlikte değerlendirelim. Biz zor zamanlarımızda yanımızda olan dostlarımızı asla unutmayan bir milletiz, yeni bir dönemin eşiğinde olduğumuz şu günlerde, bizimle birlikte yol yürüyecek dostlarımıza vereceğimiz değer ise çok daha farklı olacaktır."

Konuşmasının sonunda tüm katılımcılara teşekkürlerini ileten Erdoğan, "Türk-İngiliz Tatlıdil Forumu'nun bir sonraki toplantısı için şimdiden sizleri Türkiye'ye bekliyorum." ifadelerini kullandı.