Day-Mer'in 'Tiyatro Günleri'nde üç oyun birden

Toplumsal sorunları oyunlarıyla dile getiren ve onlarca oyunu seyirciyle buluşturan Day-Mer Londra Meydan Sahnesi bu kez ‘Kadının Çoksesli Temsili’ konseptiyle Tiyatro Günleri düzenliyor.

23.03.2017 - 20:56 Yayınlanma

Day-Mer'in 'Tiyatro Günleri'nde üç oyun birden

Yıllardır toplumsal sorunları oyunlarıyla dile getiren ve onlarca oyunu seyirciyle buluşturan Day-Mer Londra Meydan Sahnesi bu kez ‘Kadının Çoksesli Temsili’ konseptiyle Tiyatro Günleri düzenliyor.

Rahime Simpson’un yönettiği ‘Dış Ses’, ‘Evim! Güzel Evim!’ ve Mine Sögüt’ün ‘Sinekler Sevişirken’ adlı öyküsünden Gamze Arslan’ın uyarladığı ‘Pencereyi Kapat Anne’ adlı yeni üç oyunla bizlerle olacaklar.

Tiyatro günleri kapsamında, oyuncu ve akademisyen Berrin Çelik ile yönetmen ve eğitimci Rahime Simpson’un konuşmacı olarak katıldığı ‘Tiyatro Metinlerinde Kadınlar’ ve ‘Dünden Bugüne Day-Mer Londra Meydan Sahnesi’ konulu söyleşi ve sergi de gerçekleştirilecektir.

‘Evim! Güzel Evim!’

Ebru Nihan Celkan’ın yazdığı oyun; hayatlarımızın, devletle ilişkimizin ve – gittikçe daha fazla – siyasi tartışmaların merkezinde yer alan ‘aile’ kavramına odaklanıyor. ‘Aile’ derken kimi kastediyoruz, aileye kimin gözünden bakıyoruz? ‘Aile içinde’ yaşananlar özel midir? Öyleyse, kimin özelidir? Kol kırıldığında içinde ne kalır? ‘Bizim ailemiz’, ‘öteki aileler’den farklı mıdır?

‘Evim! Güzel Evim!’ seyirciyi dört kişilik bir ailenin salonuna davet ediyor. Aile bir oyun ise, ‘Evim! Güzel Evim!’ hem oyunun kurallarını bozuyor hem de “oyun alanı”nı yeniden çiziyor. Evim! Güzel Evim! tam da bu ismi neden ve ne pahasına söyleyebiliyor olduğumuzu, kadınların gözünden anlatmayı deniyor, bizi kendimize farklı bir gözle bakmaya davet ediyor.

Oteriter ‘Dış Ses’ Dışarıdan Sesleniyor ama İçimizde Yankılanıyor!

Zeynep Kaçar’ın yazdığı ‘Dış Ses’te, biri ev diğeri iş kadını olan iki kadın, çocukluklarından beri öğretilenlerin içinde yaşarken, bir gün uyandıklarında yaşadıkları yerin bir kabin olduğunu fark eder. Dışardan gelen ses onları yargılar ve sonsuza kadar buraya hapseder. Çıkış yolları arayan kadınlar, önce yalnız olmadıklarını, sonra da aslında kendilerini ve yargılayan sesi sorgularlar. Erkek egemen toplumunun kurguları ve kalıplarından kurtulmanın, ezberleri bozmanın, kabinden çıkmanın bir yolunu arar. İnce bir mizahla zenginleşen oyunda, aşılamayan engelleri ve yabancılaşmayı, ötekileşmeyi yaşayan kadının toplum içindeki yerini bir kez daha dillendirir.

İzleyicilerin kendilerini ve toplumsal rollerini sorgulayacakları bu oyun da otoritenin içselleştirilmesine dikkat çekerek dış sesin içimizde yankılanmasını gözler önüne serer.

‘Pencereyi Kapat Anne!’

Öykü kadının çoğul sesini sahnedeki temsili aracılığıyla anlatmakta. Çocuk ve cinsel istismara seyirci kalan anneanne’nin parçalı monologları ile ensestin üç kuşak kadının hayatında yarattığı etkilerden oluşan hikaye seyirciye bir anlatıcı aracılığıyla aktarlıyor.

Day-Mer Londra Meydan Sahnesi yönetmeninden asistanına oyuncusundan ışıkçısına, kostümünden makyajcısına kadar gönüllü çalışıp emek veren bir ekip. Günümüzde devam eden kadına karşı şiddeti bu sezonun oyunları aracıyla sergileyerek toplumsal sorumluluklarını bir nebzede olsa yerine getirmeyi hedefliyor. .

İşte oyunlar:

Oyun; ‘Dış Ses’