Doktor Şevket Alptürk’ün kulakları çınlasın...
   Çok sevdiği iki köy vardır...
   Birisi Mandirga, diğeri yine Baf’a bağlı Lemba...
   Fırsat buldukça bu köylere giderek, çocukluk anılarını canlandırmaya çalışır...
   Lemba’da, öteki adıyla Çınarlı’da gerçekleşen ‘dostane anlaşma’ sonucunda Cafer Mustafa adlı Kıbrıslı Türk, 96 dönümlük arazisine karşılık 12 milyon Euro’ya yakın para aldı...
   Büyük bir servet...
   Cafer Mustafa; 1970’ten beri Avustralya’da yaşadığı için, Rum hükümeti mal satışına engel olamadı...
   Eğer bizler gibi Kuzey Kıbrıs’ta yaşamış olsaydı, malını satamaz, 12 milyon Euro’yu alamazdı...
   Aslında 96 dönümlük arazinin gerçek fiyatının 16 milyon Euro civarında olduğu belirtiliyor...
   Bunun 4 milyon Euro’su ‘şartların getirdiği vurgun düzeni’ nedeniyle yutuldu...
   Cafer Mustafa’ya da 12 milyon Euro verilmesi kararlaştırıldı...
   Yine de dudak uçuklatan bir rakamdan söz ediyoruz...
   Demek ki; güneyde kalan Türk malları, kuzeyde kalan Rum mallarından çok daha fazla değere sahip...
   Kuzeyin statüsü, ekonominin, güneyden çok gerilerde olması ve tapuların ‘uluslararası hukuk’ çerçevesinde tanınmaması nedeniyle, mülkler hak ettiği değeri bulamıyor...
   Görüldüğü gibi; mülkiyet konusu Kıbrıslı Türkler ve Kıbrıslı Rumlar için hâlâ kanayan bir yaradır...
   Ve bu yara hiç kapanmayacak...
   Gerçek mal sahipleri, satışa onay vermedikçe, kullanılan mallar değer bulmayacak...
   Uluslararası hukuka uygun bulunmayan mallar hiçbir zaman hak ettiği değere ulaşamayacak...
   Böylesi bir değerlendirmeden yola çıktığımız zaman, kuzeyde mal bırakmış Rumlar kadar, güneyde mal bırakmış Kıbrıslı Türklerin ne kadar acı çektiklerini anlamak hiç de zor değildir...
   Güneyde bir bırakıp, kuzeyde üç alanlardan söz etmiyorum...
   Güneyde üç bırakıp, kuzeyde bir alabilen, ya da hiçbirşey alamayanların durumuna dikkat çekmek istiyorum...
   Barış Harekatı sonrasında ‘Nüfus Mübadelesi’ çerçevesinde güneydeki mülklerini bırakarak, kuzeye geçen Kıbrıslı Türklerden ‘feragatname’ alınmıştı...
   Feragatname, güneydeki mülkleri Kıbrıs Türk Yönetimi’ne teslim etmek demektir...
   Kuzeyden mülk alabilmek için bunu yapmak şarttı...
   Ve şartların zorlaması sonucunda ‘Feragatname’ imzalayan çok sayıda insanın bugün yokluk içinde yaşadığını görüyoruz...
   Lembalı Cafer Mustafa’nın durumuna bir daha bakalım...
   Avustralya’da yaşamamış olsaydı ve 1974’te kuzeye geçtiğinde Güzelyurt’a yerleştirilseydi, bugün 12 milyon Euro’yu alamayacaktı...
   Kendisine Güzelyurt’tan 500 dönümlük arazi verilseydi bile, 12 milyon Euro’yu rüyasında göremezdi...
   Öyleyse; 1974 sonrasında yaratılan düzenden kimler zarar görmüş oluyor?..
   Feragatname imzalayanlar...
   Elbette tümü değil...
   Ama bir kısmı gerçekten büyük zararlara uğradı...
   “Ama canını kurtardı ya” diyenler olacak...
   Evet can herşeyden önemlidir...
   Ama mal da canın yongasıdır...
   Feragatname konusunu irdelemeye devam edeceğiz...
   Güzel bir pazar günü diliyorum...

(Kıbrıs gazetesinden alınmıştır)