Lana Del Rey – Born To Die

Asıl adı Elizabeth Grant olan ve bizim Lana Del Rey sahne ismiyle yeni tanımaya başladığımız Amerikalı şarkıcının merakla beklenen albümü Born to Die 31 Ocak’ta yayınlandı. İkinci albümü olan Born to Die ile büyük çıkışını gerçekleştiren ve Elvis Presley ile Kurt Cobain’den etkilendiğini söyleyen Lana, geçtiğimiz yıl iki single yayınlayarak adını duyurmaya başladı.

 

Born to Die alışılagelmiş pop albümlerinden çok farklı. Şarkılar radyoda her gün duyduğumuz, “feel good” tonları taşımıyor. Lana, kendine has karanlık tarzını şarkılara yansıtıyor. Bazıları, onun sıkıcı olduğunu düşünebilir. Şarkıları mutluluk ya da umut dolu değil, tersine, içinde bulunduğu çıkmazdan ve hüzünden bahsediyor. Melodiler, eski şarkıları anımsatıyor, Lana’nın sesi, şarkı söyleyişi ve imajı da öyle. 1950-1960’lı yıllardan kalma bir albümü dinliyorsunuz sanki. Pop çalan radyolar, bu slow şarkılara ne kadar yer verecek bilinmez ama şimdiden şarkıları daha hareketli hale getirmek adına remikslerini radyolarda duymak mümkün.

 

Albümden yayınladığı ilk iki videosu Born to Die ve Video Games olan genç şarkıcının son olarak klip çektiği şarkı ise Carmen. Nedense, albümü çalarken bir başka şarkı Million Dollar Man ile birlikte dinlemeden atlıyorum Carmen’i. Benim favorilerim National Anthem, Dark Paradise ve Lana’nın da favorisi olan Summertime Sadness. National Anthem gibi tempolu nakaratıyla albümdeki şarkıların çoğundan ayrılan This Is What Makes Us Girls de son günlerde sürekli dinlediğim diğer bir şarkı. Özetlemek gerekirse, Born to Die başarılı bir albüm ve yıl sonuna doğru düzenlenecek çeşitli müzik ödülleri ile gelecek yılın Grammy ödülleri için aday olabilecek şarkılara sahip.

 

Lana’ya gelen eleştirilerin çoğu canlı performansının yetersiz bulunmasıyla ilgili. Fazla detone olduğu ve albüm kayıtlarındaki sesini, canlı söylerken kullanamadığı söyleniyor. Şarkıların slow olması sebebiyle, Lana bariz bir şekilde detone olduğunda canlı performansın büyüsü bir anda bozuluyor. İçinde bulunduğumuz günlerde büyük çıkışını gerçekleştiren Lana Del Rey’in canlı performans konusunda deneyimsiz olması ve hatalar yapması normal. Zaten, Youtube’dan Lana’nın canlı performanslarını arattığınızda katıldığı birkaç TV programı ve fanların amatör konser kayıtları dışında fazla sonuç çıkmıyor. Haziran ayında Londra’da iki festivalde sahne alarak İngiliz müzikseverlerle buluşacak Lana’nın zaman içinde bu eksiğini kapatacağını düşünüyorum.