Kurtulmuş’a karşı Derviş hamlesi

HAS Parti’nin AK Parti’ye katılmasına yönelik Başbakan’ın Numan Kurtulmuş’a yaptığı önerinin hemen ardından Kılıçdaroğlu Kemal Bey’in telefona sarılıp Kemal Derviş’i arayarak “yuvaya dön!” çağrısında bulunduğu haberi düştü masama.


Numan Bey’in kararını açıklamadan bu konuyu yorumlamak doğru olmaz. Hele de Tayyip Beyin yerine geçecek, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı olacak gibisinden kahve falına duranlara katılmak benim işim değil. Kahve falı işini beni ve rahmetli kardeşimi büyüten Arap Necibe Bacı çok iyi becerirdi; fincanın dibindeki uzun kısa, tombul zayıf şekillere bilgiç bilgiç bakar: “Üç vakte kadar mı desem beş vakte kadar mı ..” diye yoksula para, evde kalmış kız kurusuna koca vaat ederdi. Benim heyecanla beklediğim yanıtsa hep aynıydı:


“Baban eve dönecek... Annenle barışacak... Her şey güllük gülistanlık olacak...”


Yalan.


Ne yoksul zenginleşti, ne kız kurusu koca buldu ne de babam eve döndü.


Onun için ben falcı tayfasına inanmam. Hele bir iş olsun ondan sonra yorum kopar gelir; düşer kağıda.


Ha Kılıçdaroğlu Kemal Bey’in Sayın Kemal Derviş çağrısıysa olmuş bitmiş, yanıtı alınmış. Falcıya ihtiyaç yok. Dolayısıyla yorum serbest.


Önce Kılıçdaroğlu Kemal Bey’in adaşını “yuvaya” daveti sürçü lisan değilse yanlış. CHP değil rahmetli Ecevit’in DSP’si yuvasıydı Derviş’in. Daha sonra, gaipten gelen seslere (!) kulak vererek CHP’ye girerken, birlikte parti kurmasına beş dakika kalmış rahmetli İsmail Cem’e müthiş bir vücut çalımı atmıştı ki, toprağı bol olsun Lefter’in çalımları kaç para! CHP’ye girmiş, milletvekili olmuş, yandım Allah diye mırıldanarak Amerika’nın yolunu tutmuştu. Üstelik o CHP, Baykal’ın CHP’siydi Kılıçdaroğlu Kemal Bey’in yeniden biçimlendirdiği öne sürülen Halk Fırkası değil.


Sorarım; Derviş niye girsin CHP’ye? Hele de bu CHP’ye? Derviş plan, program, yazı çizi adamı olarak tanıtılmıştı Bülent Ecevit tarafından Türkiye’ye ilk döndüğünde. Böyle bir adamınsa, “Sabah ola hayrola” mantığıyla bakkal dükkanı bile idare edilmeyen Türkiye’de, gündeme göre zigzaglar yaparak partisini yönetmeye çalışan birinin yamacında işi ne? Ama Allah’ı var terbiyeli adammış Kemal Derviş. Kılıçdaroğlu’nun önerisi karşısında gülmekten telefonu elinden düşürmemiş, eşinin rahatsızlığını, işlerinin yoğunluğunu, kişisel yorgunluğunu sıralayarak, “hayırlı başarılarının devamını” dilemiş Kılıçdaroğlu Kemal Bey’e. Tıpkı benim gibi... Ben de ona gelecek kurultayda “hayırlı başarılarının” devamını diliyorum, böyle bir ana muhalefeti Türkiye’ye layık gördüğü için de en derin saygılarımı sunuyorum!

(Star gazetesinden alınmıştır)