Hollywood’un Star Wars, Some Like it Hot gibi çeşitli filmlerinden esinlenerek çekilen, tuhaf ama bir o kadar da harika Türkçe uyarlamalarının tamamen yeni İngilizce altyazılar ile restore edilmiş versiyonları Remakesploitation Fest 2022 ile Londra’ya getirildi.
 
Londra Yunus Emre Enstitüsü Türk sinemasına uyarlanan etkileyici ancak hakettiği değeri görmemiş filmlerin iki gün boyunca gösterimlerinin yapıldığı Remakesploitation Fest’in organize edilmesinde yer almanın haklı gururunu yaşadı. 9 ve 10 Nisan 2022 tarihlerinde Sinema Müzesi’nde düzenlenen bu festivalde bazılarının Birleşik Krallık’da ilk kez gösterimlerinin yapıldığı toplamda 6 film gösterildi.



Tamamen yeni İngilizce altyazılar ile restore edilmiş versiyonlarının gösteriminin yapıldığı filmlerin sunumları dünyanın dört bir yanından bu festival için gelen akademisyenler ve yönetmenler tarafından yapıldı ve her film gösteriminin ardından panel ve soru cevap bölümü düzenlendi. Etkinlikler Pazartesi günü King’s College London’da Türk Yeniden Yapımları hakkında düzenlenen akademik sempozyumun ardından sona erdi.
 
William Friedkin’in meşhur The Exorcist filminin Türk uyarlaması olan Şeytan filminde Katolik temasının İslam teması ile değiştirildiğini biliyor muydunuz? Ya da Star Trek filminin Türk uyarlaması olan Turist Ömer Uzay Yolunda filminin Efes Antik Kentinde çekildiğini biliyor muydunuz? Uzun yıllar boyunca sadece korsan film piyasasında düşük çözünürlüklü versiyonlarının satıldığı bu unutulmaz filmlerin yakın zamanda özenle ve dikkatli bir çalışma ile restore edilmiş versiyonlarının gösterimleri 9 ve 10 Nisan 2022 tarihlerinde Sinema Müzesinde gerçekleştirilen film festivali Remakesploitation Fest’de yapıldı.


 
Bu yepyeni festival festivalin de adını aldığı Remakesploitation Film Klübü’nün kurucusu Iain Robert Smith tarafından Londra Yunus Emre Enstitüsü, King’s College London, Türk Hava Yolları ve Sinema Müzesi ile işbirliğinde düzenlendi.
 
Blu-ray, DVD veya VOD olarak yayınlanma ihtimali düşük bu etkileyici filmleri tamamen yeni İngilizce altyazılar ile izlemek ve nostaljiyi tamamen Türk yapımı bir lensten deneyimlemek isteyenler için Remakesploitation Fest eşsiz bir fırsattı. Festivalde ayrıca, Elm Sokağı Kabusu (The Nightmare on Elm Street) da dahil olmak üzere Hollywood'un pek çok ünlü film afişlerini tasarlayan efsanevi tasarımcı Graham Humphrey's'in Türk uyarlamaları için özel olarak hazırladığı afişler de satışa sunuldu.


Festivalde gösterimleri yapılan yapımlar arasında şunlar yer aldı: Remake, Remix, Rip-Off: Kopya Kültürü ve Popüler Türk Sineması (2015); Türk yapımı Star Trek Turist Ömer Uzay Yolunda (1973); Türk Yapımı Star Wars Dünyayı Kurtaran Adam (1982); Türk Yapımı Some Like it Hot Fıstık Gibi (1970); Türk Yapımı Death Wish Cellat (1975) ve yine Türk yapımı Exorcist Şeytan (1974).
 
Gösterimler arasında filmler hakkında ilham verici paneller düzenlendi ve akademisyenler, uzmanlar ve yönetmenler bu filmlerin sosyo-kültürel etkileri ile ilgili konuşmalar yaptı. Remake, Remix, Rip-Off belgeselinin yönetmeni Cem Kaya, Dünya Hollywood’u Nasıl Yeniden Uyarladı? (How the World Remade Hollywood) kitabının yazarı Ed Glaser ve Türk Sinemasında Yeniden Yapımlar (Imitation of Life: Cross-Cultural Reception and Remakes in Turkish Cinema) kitabının yazarı Ahmet Gürata, İstanbul İstinye Üniversitesi Film Çalışmaları ve Tarih bölümü profesörü Nezih Erdoğan, Namık Kemal Üniversitesi'nde 'Türk Gotiği' ve Türk Kimliği İmajı konusunda araştırma yapmakta olan akademisyen Tuğçe Bıçakçı Syed bu festivale katılacak özel konuklar arasında yer aldı.
 
60'lı ve 70'li yıllarda Türkiye en büyük film yapımcılarından biri haline geldi. Eskiden film şirketlerinin ofisinin yer aldığı Beyoğlu'ndaki bir sokaktan alarak Yeşilçam olarak anılan Türk film endüstrisi, 80'lerin başına kadar binlerce film üretmiştir. Elde edilen bu başarının ardından, bu üretken film endüstrisi daha sonra gişe rekorları kıran Hollywood filmlerini yeniden uyarlamak gibi parlak bir fikri hayata geçirmek için kollarını sıvadı.
 
Festivalin ilk gösterimi olan Remake, Remix, Rip-Off belgeselinin konu aldığı gibi o dönemlerde sinema sektöründe dünya çapında bir trend haline gelen film uyarlamaları arasında özellikle Türkiye, Yıldız Savaşları (Star Wars), Badi (E.T.), Cellat (Death Wish) ya da Bazıları Sıcak Sever (Some Like it Hot) gibi birden fazla uyarlamalarıyla büyük bir başarı elde etti. Genellikle taklit olarak görülen bu filmler şimdilerde kültürün küreselleşmesi konusunda oynadıkları önemli rol ve Türk kimliğinin beyaz perdedeki temsili ve Türk sinemasının kendine özgü yaratıcılığının bir göstergesi olarak tanınırlık kazanmaktadır.  

Türk film yapımcıları uyarlamaların yapım sürecindeki maddi ve teknik anlamda yaşadıkları eksiklikleri ya da dezavantajları yaratıcılıkları ile telafi ettiler.
Uygun ekipmana ya da yeterli bir bütçeye sahip olmaksızın, sınırlı sayıdaki yönetmen ve senarist kadrosu ile kendi dokunuşlarını da katarak Hollywood’un ikonik filmlerini yeniden uyarladılar.  
 
Tıpkı Turist Ömer Uzay yolunda filmi çekilirken yönetmenin filmde silahların ucundan çıkan ışın efektini verebilmek için filmlerin üzerinde çizikler yaparak oluşturduğu el yapımı efektler gibi, yönetmenlerin bu filmleri çekerken yaptıkları dokunuşların da gözlemleme fırsatının yakalandığı eşsiz bir deneyimdi.
 
Uyarlaması yapılan filmlerdeki orjinal sahnelerin, müziklerin ve hatta zaman zaman kullanılan özel efektlerin ‘’ödünç alarak’’ çekilen bu yeniden yapımlar adeta Türk yönetmenlerinin yaratıcılıklarının birer ürünüydü.  
 
Türk izleyiciye ve onların espri anlayışına hitap eden şakaların, sahnelerin, karakterlerin ve olay örgülerinin ilave edilmesi ile değiştirilerek ‘’Türkleştirilen’’ bu filmler, çekildikleri yılların sosyal ve politik atmosferine tutulan büyüleyici birer mercektir.


 
Örnek olarak 1982 yılında Çetin İnanç tarafından Star Wars filminden yeniden uyarlanarak çekilen Dünyayı Kurtaran Adam filminde de görüleceği gibi, olay örgüsünün, müziğinin ve hatta kullanılan bazı sahnelerin birebir ödünç alınmasına rağmen orjinal filmin bilimkurgu temasını ölümcül sanatlar ile harmanlanması ve hatta Hristiyan ikonografisinin İslami tasavvuf teması ile değiştirilmesi gibi yapılan değişiklikler ile bu filmler yalnızca yeniden yapım film olmanın ötesinde adeta birer kültürler arası uyarlamadır.
 
Festivalde ayrıca filmlerle ilgili görüşlerini belirtebilmeleri adına seyircilere de panellerde söz hakkı verildi. Festival, yönetmenlerin bu filmlerin arka planında harcadıkları tüm emekler dikkate alınarak iyi film - kötü film sınıflandırmasından bağımsız olarak bu nostaljik filmlerin oldukları şekilde hak ettikleri değeri görmeleri gerektiğinin altını çizdi.


Festivalde film gösterimlerinin yanı sıra geceye Anadolu Rock akımı olarak da bilinen Türk Saykodelik Rock Akımı’nın en güzel parçalarının çalındığı bir müzk listesi eşlik etti ve bilet satışlarından elde edilen tüm gelir bu eşsiz müzenin gelecekte de varlığını sürdürebilmesi için ‘’Sinema Müzesi Yaşatılsın’’ kampanyasına bağışlandı.


 
Festivalin ardından, King's College London'da, festivalin ana teması olan 'Türk Filminin Yeniden Yapımını Yeniden Çerçevelemek' konusunu sürdürmeyi amaçlayan akademik bir konferans gerçekleştirildi. Festivalin konuklarının yanı sıra Bahçeşehir Üniversitesi'nden akademisyen Kaya Özkaracalar ve Delaware Üniversitesi'nden Seda Öz'ün de yer aldığı ve tam gün süren etkinlik, Türk film uyarlamaları hakkında günümüzde değişen genel anlayışa dair ilginç konular ele alındı.