Gazeteciliğin saygın bir meslek, gazetelerin haber kaynağı olduğu yıllarda, haberin de değeri vardı.

Gazeteler farklı haberleriyle okurlarını bilgilendirir, seçkin yazarlar ise güncel gelişmeleri yorumlardı.

Gazeteler, şüphesiz haberi iyi takip eden gazeteciler sayesinde bir değer haline gelirdi.

Çünkü habercilik ciddi bir iş idi!

Bugünkü gibi Türkçe bilgiden uzak, her yazılan metin medyada haber değeri bulmazdı.

Facebook, Twitter, Instagram ve bilumum sosyal platformlar söz konusu olmadığından medyanın lokomotifini hep gazeteler oluştururdu.

Bakmayın geçmiş zaman ifadeleri kullandığıma, üç beş sene öncesinin medyasından bahsediyorum.

Yine o zamanlar, bir haberin sonrasında, o konuyla ilgili tüm gelişmeleri de takip etmek manasında ‘Fikr-i takip’ diye bir tabir vardı.

Gazeteci, gelişen haberlerin peşini bırakmayıp didik didik ederek kimi zaman seri halinde okurlarına ulaştırırdı.

O devir geride kaldığı için, günümüzde taze mi bayat mı bakılmaksızın her paylaşılan bilgi okurlara “yeni haber” gibi sunuluyor.

Fazla uzatmadan, bu uzun girişi yapmamın nedenine getireyim sözü...

Bugünlerde, Britanya Kraliçesi II. Elizabeth’in ölümü halinde ülkede uygulanacak olan plan “sızdırılmış haber” gibi hemen her medya organında enine boyuna yayınlandı.

Oysa, ‘Politico’ haber sitesi kaynaklı olan ve İngiliz Times gazetesinin de yayınladığı sözde “sızdırılmış” plan haberi oldukça bayatlamış bilgiler içeriyordu.

Medyada yansıdığı gibi Kraliçe’nin ölümü halinde uygulanacak plan sızdırılmış filan değildi.

Olsa olsa bazı gazetecilerin yeni dikkatini çekmişti.

Ya da, sansasyon haberleri seven ve ‘Fikr-i takip’ kavramını dahi bilmeyen bir gazeteci tarafından “taze haber” diye sunulmasından ibaretti.

Kraliyet haberlerini yakından takip eden bir gazeteci olarak bu planı bundan tam altı ay önce okumakla kalmamış, “gerekebilir” diye arşivime koymuştum.

Londra Köprüsü çöktü adı verilen operasyon 28 Mart 2021 Pazar günü Independent gazetesinin ‘life-style’ bölümünde Olivia Petter tarafından, “Kraliçe II. Elizabeth öldüğünde ne olacak?” başlığı altında ayrıntılarıyla yayınlanmıştı.

Aynı yazı, Türkçe’ye de çevrilerek gazetenin Türkçe sitesinde de yer almıştı.

Yani medyanın “sızdırılmış taze haber” olarak servis ettiği Kraliçe’nin ölüm planı eğer gerçekten sızdırılmış sayılacaksa, bugünlerde değil tam altı ay önce sızmıştı zaten.

Bugünlerde okuduğumuz ise, ‘Google gazeteciliğinin’ sızıntısı olur ancak.

Yeni “sızıntı”larda görüşmek üzere merak edenler için bahsettiğim yazının tamamını paylaşayım...

İşte buyrun:

***

Kraliçe II. Elizabeth öldüğünde ne olacak?

Operasyon "Londra Köprüsü çöktü" adıyla biliniyor

Kraliçe II. Elizabeth'in öldüğü gün 1960'lardan beri geçerli olan ve "Londra Köprüsü çöktü" adıyla bilinen operasyon kapsamında bir dizi özenle oluşturulmuş plan devreye girecek.

Peki, Kraliçe'nin saltanatı sona erdiğinde ne olacak? Birleşik Krallık en uzun süre tahtta kalan hükümdarının kaybının yasını nasıl tutacak?

İşte şimdiye kadar öğrendiklerimiz.

HABERİ NASIL ALACAĞIZ?

Başbakan, haber kamuoyuyla paylaşılmadan önce Kraliçe'nin özel sekreteri Sir Christopher Geidt aracılığıyla olaydan haberdar edilecek.

Ardından başbakan Kraliçe'nin devlet başkanı olduğu 15 ülkeyi ve İngiliz Milletler Topluluğu üyesi 36 ulusu bilgilendirecek.

Tarihsel olarak kraliyet ölümleri her zaman diğer medya kuruluşlarından önce BBC'ye iletildi.

Bununla birlikte günümüzde yaygın olan, büyük duyuruların Press Association gibi bir haber ajansı aracılığıyla dünya medyasına aynı anda ulaşmasıdır.

Kraliçe'nin ölümü bekleniyorsa, ciddi bir hastalığa sahip olması durumunda, haberler önce ana TV kanallarından yayılacak ve tüm BBC kanallarında yayın, haberi aktaracak BBC One canlı yayınını göstermek için kesilecek. Diğer bağımsız kanallar da bunu yapmayı seçebilir.

Halk kıyafetler gibi küçük ayrıntıları dahi dikkatle inceleyeceği için haberin yayıncılar tarafından nasıl aktarıldığı da geri kalan her şey kadar önemli.

Örneğin BBC'den Peter Sissons 2002'de Ana Kraliçe'nin ölümünü duyurduğunda kırmızı kravat taktığı için kamuoyu nezdinde sert bir şekilde eleştirilmişti. Artık BK'deki tüm büyük yayıncılar gelecekteki kraliyet vefatı duyuruları için el altında siyah kravat bulunduruyor.

Bazı yayıncılar hazır olduklarından emin olmak için Kraliçe'nin öldüğünü duyurdukları provalar da yapacaktır.

Ölüm ilanları ve önceden kaydedilmiş birkaç film ve belgesel de hazırlanmış olacak.

Aynı zamanda pilotlar da uçuşları sırasında vefatı duyuracak.

HEMEN ARDINDAN NE OLACAK?

Vefat eden en son hükümdara bakacak olursak, birçok işin durma noktasına gelmesi muhtemel.

Örneğin 1952'de VI. George hayatını kaybettiğinde BBC cenaze töreni gerçekleşene kadar komedi yayımlamayı tamamen bıraktı.

Vefat gününde Birleşik Krallık'taki çalışanların çoğu muhtemelen eve erken gönderilecek.

Bunu 12 günlük bir yas dönemi izleyecek ve bu süre zarfında Kraliçe'nin cenazesi (zaten orada değilse) Buckingham Sarayı'na taşınacak ve Canterbury Başpiskoposu tarafından yönetilecek resmi cenaze töreni için hazırlıklar yapılacak.

Ayrıca ülke genelinde bayraklar yarıya indirilecek.

İŞLER NASIL ETKİLENECEK?

Cenaze gününde Londra Borsası ve Birleşik Krallık bankalarının çoğu kapanacak.

Cenaze ve onu izleyen taç giyme töreni günü de ulusal tatil ilan edilecek.

Bazıları bu tür önlemlerin Britanya ekonomisine milyarlarca sterline mal olacağından korkuyor fakat mali yansımalarının ne olacağını vaktinden önce bilmek zor.

KRALİÇENİN NAAŞINA NE OLACAK?

Majestelerinin tabutu halkın saygılarını sunabilmesi için 4 gün boyunca Westminster Hall'de katafalkta duracak.

Ana Kraliçe'nin naaşının katafalkta beklediği üç gün boyunca 200 binden fazla insan saygılarını sunmaya gelmişti, Kraliçe için bu sayının daha yüksek olması bekleniyor.

Bundan sonra naaşın hem babası Kral VI. George’un hem de hem Kraliçe Ana'nın gömüldüğü Windsor Kalesi'ndeki St. George Şapeli'ne defnedilmesi bekleniyor.

HALEFİ KİM OLACAK?

Galler Prensi, Kraliçe'nin ölümünden sonra otomatik olarak Kral olacak ve Kraliçe'nin vefat ettiği günün akşamı ulusa hitap edecek.

Cornwall Düşesi, Kraliçe Camilla olacak.

Fakat kraliyet mensupları kendilerine verilen adlardan herhangi birini seçebildikleri için Galler Prensi tahta çıktıktan sonra adını değiştirmeyi seçebilir. Dolayısıyla ismi Kral Arthur, Philip veya George olabilir.

Kendi ismiyle devam etmeyi seçerse Kral III. Charles olacak ve taç giyme töreni Kraliçe'nin cenazesinden birkaç ay sonra gerçekleşecek.

Ayrıca Cambridge Dükü de muhtemelen Galler Prensi olacak.

Olivia Petter - 28 Mart 2021 Pazar

(www.independent.co.uk/life-style)