‘Her sorun içinde bir fırsat barındırır‘ diyor Benjamin Franklin… 1776'da Thomas Jefferson ve John Adams ile birlikte Amerika’nın Bağımsızlık Bildirgesi‘ni hazırlayan Franklin, politikacı, yayımcı, yazar, kaşif, bilim adamı, filozof ve diplomat… Engin tecrübesiyle bu sözü söylemiş… Onun bu sözünden yola çıkarak şunu düşünebiliriz… Acaba, Covid-19 salgını da Türkiye için gelecekte bir fırsatı içinde barındırıyor mu… Bu konuda fikir üretmenin yolu analitik düşünmekten geçer…

* * * *

Covid-19 henüz atlatılmış değil… Ne aşısı ne de ilacı var… İkinci bir dalga riski hatırlatılarak önlemler kontrollü olarak gevşetiliyor… Çünkü dünya, tarihte görülmemiş ölçekte bir ekonomik daralmayı yaşıyor… Bu daralmayı daha fazla devam ettirmek mümkün değil… Türkiye de dahil hemen tüm ülkeler ekonomilerinin yeniden açılış senaryolarını yürürlüğe koyuyorlar…

* * * *

Duymuşsunuzdur… AB’de 750 milyar euroluk yardım paketi hayata geçiyor. Kaynak finansal piyasalardan borçlanılarak yaratılacak, üye ülkeler de teminat verecek. 500 milyarlık kısmı hibe, 250 milyarlık kısmı kredi olacak. BloombergHT’de ekonomist Gökhan Şen geçtiğimiz günlerde ‘750 milyar euronun Avrupa ekonomilerine girmesi ve canlandırıcı etkide bulunması elbette Türkiye’ye yarar. Çünkü Avrupa öncelikle ana ihracat bölgesi. Bu pazarın desteklenmesi aynı zamanda ihracatımızın desteklenmesi sonucuna çıkar‘ diyor…

* * * *

Öte yandan Çin, bugün yaklaşık 14,2 trilyon dolar gayri safi milli hasılası ile dünyanın ikinci büyük ekonomisi… Aynı zamanda dünyanın mal tedarikçisi… Dünya imalat sanayinde Çin’in ağırlığı yüzde 30’lar civarında… Ancak ülkeler salgın sırasında Çin’in bu ağırlığının mahzurlarını gördü… Çin’in bu ağırlığını kırmak, tedarik zincirinde Çin’i olan bağımlılığı azaltmak için ülkelerin harekete geçtiği de biliniyor…

* * * *

Ernst & Young şirketinin 46 ülke 14 sektör ve 2900’dan fazla üst düzey yöneticiyle görüşerek hazırladığı rapora göre, dış ticaret açısından iki kritik konu var… Katılımcıların yüzde 72’si yeni bir ticaret sisteminin geleceğine inanıp ona göre planlamalarını yapıyorlar. Firmaların yüzde 52’si tedarik zincirlerinde değişikliğe gitmeye hazırlanıyor. Tedarik zincirinin gözden geçiriliyor olmasının yeni tedarikçi ülke ve şirketlere ciddi bir fırsat yaratacağı apaçık ortada…

* * * *

Bu gelişmeler Batı ile Doğu arasında, Çin’den pahalı ama Batı’dan ucuz maliyetleri, yetişmiş işgücü, lojistik avantajı ile Türkiye’nin dünyada yeni bir tedarikçi ülke olması yolunda bir fırsata yol açtığını gösteriyor… Salı günkü Dünya Gazetesi Türk ürünlerine talebin şimdiden arttığını yazıyordu… Türkiye’nin gerçek tarım kapasitesinin 300 milyon insanı doyuracak kadar güçlü olduğu söyleniyor… Ayrıca teknoloji açısından Özdemir Bayraktar ve oğullarının Türkiye’yi insansız hava araçlarında dünyada söz sahibi yaptığı unutulmamalı…

* * * *

ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo bir süre önce yaptığı basın toplantısında ‘ ABD tedarik zincirini Çin’in dışına çıkartmak istiyor. Bunun için Asya ülkelerinden Avustralya, Yeni Zelanda, Hindistan, Japonya, Güney Kore ve Vietnam ile görüşmeler yapıyor‘ diyordu… ABD’nin ‘Ekonomik Refah Ağı‘ (Economic Prosperity Network) adını verdiği bu gelişme dikkatle izlenmeli…