Kopyala-Yapıştır ve Yeni Havalimanı

Mart 2013 te yazdığım bir yazıyı biraz revizyonla paylaşmak istiyorum bu gün.

Yorumlarınızı beklerim.

Selam ve muhabbetler…

…………….

Türkiye'de yeni yapılan havalimanları, genellikle dış turizm düşünülerek yapılıyor. Kayseri-Kapadokya, Denizli-Pamukkale, Kütahya-Termal turizm, Konya-Mevlana vb... İstanbul ve güney sahillerimizi saymaya gerek yok sanırım.


Her Yeşilköy'e inişimde düşünürüm, aklıma gelir, bir zamanlar bir dostum şikayetlenmişti, havalimanlarımız neden bu kadar sıradan diye? Her defasında da hak veririm. Yeşilköy daha yeni yapıldı sayılır. "modernlik" adına neden bu kadar kopyala-yapıştır tasarım yapılmıştır, hiç anlamam?

Binlerce yıllık kültür birikiminin içinde yüzerken, sanırım bu büyük eseri de özentilerimizin, komplekslerimizin kurbanı yapmışız.

Sanal alemde, bu konuda geleceğe benden de bir not olsun diye bazı düşüncelerimi paylaşıyorum. En azından orda burda dır-dır konuşmaktansa, yazarak vicdanımı rahatlatmış olurum.

Üçüncü Havalimanı ile ilgili;

1- Madem dünyanın en büyük havalimanı projesidir, dünyanın en farklı havalimanını yapalım.

2- Anadoludan geçen tüm medeniyetler düşünülerek bir tasarım yapalım. Lidyalılardan Roma'ya, Selçuklulardan Osmanlıya ve günümüze kadar her şeyi düşünelim. Terminal binası, pistler, havalimanın çevresi, kontrol kulesi çok farklı olsun. Gelen herkes, her geldiğinde heyecanlansın. Gecesi ayrı güzel, gündüzü ayrı bi güzel olsun. Her gelişimizde “şimdi hangi kapıdan girecez ve neler görecez” diye heyecanlanalım.

3- Havalimanındaki herkesi özel eğitelim. Sıradan özentileri bırakalım, sahte gülümsemeler yerine gerçek misafirperverliğimizi gösterelim.


4- Sizde sıkılmadınız mı sıradan, birbirinin kopyası ‘duty free shop’lardan. Yepyeni bir tarzı olsun yeni yerin. Bizim markalarımız en güzel sunumlarla burda satılsın. Farklı ve çarpıcı olsun.

5- Her bölümünü, her salonunu birbirini tamamlayan farklı tasarımlarda yapalım. Roma dönemini, Osmanlıyı ayrı ayrı anlatalım. Turistik mekanlarımızda otursunlar yolcular beklerken. Pamukkale, Kapadokya, Sultanahmet meydanı... Doğudan batıya, kuzeyden güneye tasarımlarımız olsun. Boğazdan, Haliç'ten geçsinler, Selimiyeyi, Ayasofyayı anlatan tasarımlar görsünler. Minyatürk'ümüz var malum, burası daha farklı olsun.

6- Mimari olduğu kadar teknolojik yeniliklerde düşünülebilir. Farklı teknoloji uygulamalarını burada kullanalım. Özellikle bize ait teknolojileri gösterelim misafirlere. (Vardır umarım bişeyler)

7- Google Earth’den bakan farklı görsün. Özel bir yazı, bir mühür gibi bir tasarım olsun yukardan bakıldığında.

8- Artık bir havaalanı yaparken herşeyini önceden düşünelim. Ülkenin önemli 8-10 noktasına ulaşan hızlı trenlerimiz olsun. Şehre ulaşım çok kolay olsun.

9- Taksiler, taksiciler özel olmalı burda. Özel seçelim ve yetiştirelim. İstanbul'da taksi, minibüs ve halk otobüslerini de değiştiriverelim bu arada.

10- Restoranlar, cafeler farklı olmalı. Bizim yemeklerimiz, bizim tarzımızla sunulmalı. Havaalanını her alanıyla ayrı bir yaşam alanı yapalım. Yolcular keyif alsınlar. En sıkıcı yolculukların keyifli rahatlama alanları olsun burası.


Saatlerce beklenen zamanlar olur havaalanlarında. Ne kadar da sıkıcı bir beklemedir. Beklenen zamanları keyif alınan zamanlara dönüştürsek fena mı olur?


Bırakalım artık özentili tasarımları da dünya farklı bir tasarım görsün…