Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, KKTC'nin, 1960 sisteminde eşit kurucu ortak olan Kıbrıs Türk Halkının egemen eşitliğinin, self-determinasyon hakkının doğal bir sonucu olduğunu vurgulayarak, ''KKTC 'ortadan kalksın, blöf olsun, tarihe bir şaka yapalım' diye kurulmadı'' dedi.

     KKTC'nin 28. kuruluş yıl dönümü resmi kutlamaları, Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu'nun, Bayrak Radyo Televizyon'undan (BRT) yaptığı konuşmayla başladı. Aynı saatlerde, 21 pare top atışı yapıldı.

     Halkın Cumhuriyet Bayramını'nı kutlayan Eroğlu, ''Sizleri, Bayram coşkusunu doya doya yaşamaya, 1950'li yıllarda başlayan şanlı bir mücadelenin sonucunda Devlet olgusuna erişmekten ve bu Devleti yaşatma, yüceltme mücadelesini halen sürdürmekten dolayı duyduğunuz gururu göğsünüzü gere gere ifade etmeye davet ediyorum'' dedi.

     ''Kıbrıs Türk Halkı için Anavatan Türkiye ile birlikte gerçekleştirilen 20 Temmuz 1974 Mutlu Barış Harekatı karanlıktan aydınlığa geçiş, 15 Kasım 1983 Devlet ilanı da ortaya çıkan coğrafya ve güvenlik ortamında kendi kendimizi yönetme kararlılığımızın vurgulanmasıdır'' diyen Eroğlu, 1571'de Kıbrıs'ta başlayan Türk varlığının, 1878'den itibaren içine düştüğü sıkıntılı günlerde hep yeniden kendi kendinin efendisi olmayı, özgürlüğünü düşündüğünü kaydetti.

     Bu nedenle Büyük Önder Mustafa Kemal'in milletle birlikte verdiği Kurtuluş Savaşı Kıbrıs Türkleri tarafından heyecan ve ilgi ile takip edildiğini ifade eden Eroğlu, ''Kıbrıs Türk Halkının 15 Kasım 1983'e ve hatta bugünlere kadar uzanan mücadelesinde çağdaş gelişmeler ve Anavatan Türkiye Cumhuriyeti'nin izlediği yolun büyük etkileri olduğu kuşkusuzdur'' dedi.

     Kıbrıs Türk tarihinin mutlaka öğrenilip, öğretilmesini, araştırılmasını ve anlatılasını isteyen Eroğlu, şöyle devam etti:

     ''Kıbrıs Türkü çok özverili bir mücadele ve Anavatan Türkiye'nin tarihi öneme sahip desteği, yardımları ile bugünlere geldi. Kıbrıs Türkleri Rumları Ada'dan atma, Kıbrıs'ı Türkleştirme gibi bir emelle mücadele etmemiştir.

     Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Kıbrıs Türk tarafının Otonom Kıbrıs Türk Yönetimi, Kıbrıs Türk Federe Devleti ile ortaya koyduğu tavra aldırmayan, bizleri 1974 öncesine götürmekte ısrar edenlere kesin bir yanıt, pek çok açıdan kararlılığımızın ortaya konulması olayıdır.

     Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, 1960 sisteminde eşit kurucu ortak olan Kıbrıs Türk Halkının 'egemen eşitliğinin', self-determinasyon hakkının doğal bir sonucudur.''

     KKTC'nin ''ortadan kalksın, blöf olsun, tarihe bir şaka yapalım'' diye ilan edilmediğini, ''yaşasın, yücelsin ve sonsuza kadar Kıbrıs Türk Halkının özgürlük, egemenlik hakkının simgesi olsun diye ilan edildiğini'' kaydeden Eroğlu, ''Ben o kararı alan Meclis'in bir üyesi olmaktan hep gurur duydum. Kıbrıs Türk Halkı her zaman kendi Devletini kurduğu için kendisi ile gurur duymalıdır. Anavatan Türkiye'nin Kıbrıs Türklerine sağladığı destekle, yeni bir Türk Devleti'nin kurulmuş olması da son derece gurur verici bir olaydır'' dedi.   

     -Bağımsızlık bildirgesi Ada'daki gerçeklerin bilinciyle hazırlandı-   

     15 Kasım 1983'te Cumhuriyetin ilanında ortaya konulan bağımsızlık bildirgesinin Ada'daki gerçeklerin bilinciyle hazırlandığını ve Kıbrıs Türk halkının barışçı, antlaşmadan yana tutumunu yansıttığına dile getiren Eroğlu, şöyle devam etti:

     ''Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin ilanında da Kıbrıs Türk Federe Devleti'nin ilanında olduğu gibi Rum komşularımızla bir anlaşamaya kapılar açık tutulmuştu. Buna rağmen Rum tarafı Cumhuriyet ilanımıza karşı çıktı, karşı çıkmaya da devam ediyor.

     Neden karşı çıktılar ve neden hala Kıbrıs Türk Halkının bir Devlet sahibi olmasına, egemenliğini ortaya koymasına karşı çıkıyorlar?

     Tartışmasız gerçek, devletimize karşı çıkanların 1974 öncesine dönüşü hayal ediyor oldukları ve her manada işgal ederek bir Rum devletine dönüştürdükleri Kıbrıs Cumhuriyetini bize empoze edebileceklerine inanıyor olmalarıdır. Buna hala inanıyor olmaları aslında son derece ibret vericidir. Kıbrıs Türk Halkının mücadeleci yanını ve egemenliğine olan inancını bilenlerin bu hayali kurmaya devam etmelerini anlamak mümkün değildir.'' 

     -Kıbrıs konusu-   

     Konuşmasında Kıbrıs konusuna da değinen Eroğlu, 30-31 Ekim tarihlerinde New York yakınlarındaki Green Tree'de yapılan üçlü zirve görüşmelerinde bir kez daha iyi niyetli, yapıcı tutumlarını ortaya koyduklarını ifade ederek, bu tutumu şöyle özetledi:

     ''-Biz Kıbrıs Türk tarafı olarak Kıbrıs'taki gerçeklere dayalı bir çözüme bir an önce varılması için ne yapılacaksa onların bir an önce yapılmasını istiyoruz.

     -Kıbrıs konusunun bilinmeyen, araştırılmayan, irdelenmeyen, üzerinde konuşulmayan tek bir noktası kalmamıştır.

     -Biz Rum tarafını, Rum tarafı da bizi ve neyi kabul edemeyeceğimizi iyi biliyor.

     -Eğer karşılıklı niyet varsa bir antlaşamaya varmak elbette mümkündür.

     -Eğer bir anlaşma mümkün olmuyorsa Birleşmiş Milletler ve ilgili taraflar Kıbrıs Türk Halkının çözümsüzlüğün mağduru olmasını durdurmalı, bunun için somut tavır ortaya koymalıdır.''

     BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun'un kendilerini bizleri dinledikten sonra Ocak ayı ortalarından sonra aynı yerde yeni bir toplantı yapacağını açıkladığını anımsatan Eroğlu, şöyle devam etti:

     ''Şunu açıklıkla söylemek istiyorum; New York görüşmesi öncesi duruma göre artık daha belirgin bir süreç içerisindeyiz. Sürecin sonuna geliyor olduğumuz, ortada doğal bir takvim olduğu artık kimsenin karşı çıkamayacağı birer gerçek olarak netleşmiştir. Bizim çabamız bu sürecin başarıyla son bulmasıdır. Eğer Birleşmiş Milletlerin de belirttiği gibi 'end game' yani 'son oyun' noktasına geliyorsak, biz bunun 'mutlu son' olmasını, ama böyle olamayacaksa Kıbrıs Türk Halkının belirsizlik ortamından kurtarılmasını istiyoruz. Sonu gelmez ucu açık bir sürecin mağduru ve tutsağı olmak istemiyoruz.''

     BM Genel Sekreteri tarafından kendilerinden beklenen çabayı iyi niyetle ortaya koymaya ve son aşamaya ulaşarak bu sorunu çözmeye hazır olduklarını kaydeden Eroğlu, ''Artık Kıbrıs Türk Halkı bakımından belirsizliğin son bulması ve bu adada onurumuzla yaşayabileceğimiz şartların devamı için biz Kıbrıs Türk tarafı olarak buna varız diyoruz'' dedi.   

     -''Biz Rumlardan daha fazla anlaşma yanlısıyız...''-   

     Rumlardan daha fazla anlaşma yanlısı olduklarını ifade den Eroğlu, şöyle konuştu:

     ''Benim birinci görevim Kıbrıs Türk Halkının çıkarlarını düşünmektir ve bundan asla geri adım atmayacağım. Beni cumhurbaşkanı seçen halkımdır ve ben halkımızın geleceğini tehlikeye atacak herhangi bir oyunun içinde olmadım, olmayacağım.

     Yok eğer ortaya devlet adamlığı gerektiren bir durum çıkacak, Ortadoğu'ya, Türk-Yunan ilişkilerinin gelişmesine, Avrupa Birliği'nin dünyadaki yerini ve önemini artıracak bir anlaşmaya varılması için gerçeklerden hareket edilerek karşılıklı olarak bazı özverilerde bulunulacaksa, halkımızın kabul edilebileceği bir içerik ortaya çıkarsa bir anlaşmayı imzalamaya hazırım.

     Biz Rumlardan daha fazla anlaşma yanlısıyız, çünkü mağdur olan biziz. Ama hiç kimse bizi çaresiz, seçeneksiz sanmasın.

     Anavatan Türkiye de biz de kararlıyız. Sırf anlaşma yaptık da bize aferin densin ya da Avrupa Birliği'nin yolu açılsın diye hakkımız, hukukumuz feda edilmeyecektir.''   

     -BM ve AB'ye çağrı-   

     BM, AB ve Kıbrıs konusu ile ilgili tüm ülkelere çağrıda bulunan Eroğlu, şunları kaydetti:

     ''Eğer Kıbrıs'ta bir anlaşma istiyorsanız Rum tarafını esneklik göstererek katı pozisyonlarından vazgeçmesi için uyarın ve Kıbrıs Türk Halkını statüsüz bırakarak, izolasyon baskısı altında tutmaktan vazgeçin.

     Rum tarafının Ocak ayı ortalarından sonra yapılacak yeni üçlü zirveye akılcı, uzlaşıcı bir tavırla gelmesi için çaba gösterip teşvik edici adımları gecikmeksizin atın.''

     Eroğlu, konuşasının sonunda, ''Başta Kurucu Cumhurbaşkanımız Sayın Rauf Denktaş olmak üzere 15 Kasım 1983'te Cumhuriyet'in ilanında fiilen görev almış ve aramızda olan herkesi sevgiyle, saygıyla anıyor, aramızda olmayanları rahmetle yad ediyorum'' diyerek, şehitleri rahmet, gazileri minnetle andı.   

     -Eroğlu-Denktaş'ı ziyaret etti-   

     Bu arada, Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, 15 Kasım Cumhuriyet Bayramı dolayısıyla KKTC'nin 1. Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ı Girne Yılan Adası'ndaki evinde ziyaret etti.

     Eroğlu'nun ziyareti basına kapalı yapıldı.