Konuşmasında Güzelyurt ve Maraş’ın Rum idaresine verilmeden bir çözümün mümkün olmadığını vurgulayan Hristofyas; “Omorfo ve Maraş, Rum idaresi altına verilmeden ve olabildiğince çok göçmenin Kıbrıs Rum idaresi altında geri dönmesine olanak tanıyacak ölçüde ciddi toprak düzenlemeleri yapılmadan Kıbrıs sorununa Rum tarafınca kabul edilecek yaşayabilir ve işleyebilir çözüm bulunamaz. Bugüne kadar çözüme ulaşamamamızın nedeni öteki tarafın, uzlaşılmış çözüm zemininin dışında olan aşırı talepleridir” iddiasında da bulundu.

‘İSTESENİZ DE İSTEMESENİZ DE BAŞKANIZ’

Konuşmasında Türkiye’nin 2012 yılında AB’nin geçici dönem başkanlığının Güney Kıbrıs’a geçmesi durumundaki tavrı ile ilgili değerlendirmelerde de bulunan Hristofyas; “Sayın Erdoğan’a ve Sayın Davutoğlu’na ve son zamanlarda akıllarını gazla bozmuş neo - sultanlar gibi davranan diğerlerine şunu söylemek isterim ki, isteseler de istemeseler de Kıbrıs AB dönem başkanlığını yerine getirecek” dedi. AB dönem başkanlığını “birleşik bir Kıbrıs’ın yürütmesini dilediğini ve bunun için uğraştıklarını” da savunan Hristofyas, “Ancak Türkiye, dönem başkanlığını birleşik Kıbrıs’ın, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin meşru hükümetinin yerine getirmesini engellemeye devam ediyor” dedi.

‘YENİDEN BİRLİK OLMAMIZ ŞART

Hristofyas, önlerinde pek çok tehdit bulunduğuna, ancak bunları göğüsleyebilmeleri için öncelikle iç cephede birlik ve siyasi istikrar olması gerektiğine işaret ederek, “Maalesef Kıbrıs’ta yalnız 1974’te kaybolan kayıp kişilerimiz yok. Maalesef birliğimizi de kaybettik ve yeniden bulunması gerek” dedi.

İSTİFA YOK

Rum iç cephesinde birliğin bulunup korunmasının kendisinin istifası ile elde edilemeyeceği görüşünü de belirten Hristofyas şunları da dile getirdi:  “Devlet istikrarının ve birliğin altı oyulursa bu Kıbrıs’a, halkımıza ve ayrı ayrı her vatandaşa önemli olumsuz etkiler yapar. Kıbrıs ve Kıbrıs halkı kritik bir dönemeçte bulunuyor. Kritik gelişmeler oluyor ve bunlar önümüzdeki yıllarda geleceğimize dair çok şeyleri belirleyebilecek gelişmelerdir. Başkan Anayasa’nın öngördüğü gibi, görev süresinin sonuna kadar görevini yerine getirecek ve ve istisnasız herkes bunu anlamalı.”