YUSUF HATİP - BAHATTİN GÖNÜLTAŞ

İSLAMABAD

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Rum Temsilciler Meclisinin "Enosis (Kıbrıs'ın Yunanistan tarafından ilhakı) referandumunun okullarında kutlanması" kararına ilişkin “Rum tarafı, KKTC’nin siyasi eşitliğinin simgesi olan hususlarda tutuk davranıyor ve karşı tavır belirliyor. Biz (Rum tarafı ile) siyasi eşitlik içinde yeni bir ortaklık istiyoruz.” dedi.

Akıncı, Pakistan’daki 13. Ekonomik İşbirliği Teşkilatı (EİT) Zirvesi'nin ardından uçakta AA muhabirinin sorularını yanıtladı. Akıncı, KKTC ile Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) arasında Birleşmiş Milletler (BM) gözetiminde kapsamlı çözüm müzakereleri devam ederken Rum Temsilciler Meclisinin okullarda "Enosis'in kutlanması" kararı almasını adadaki çözüm çabalarının ruhuna aykırı bir tavır olarak nitelendirdi.

Akıncı, 22 aydır devam eden müzakerelerde ciddi adımlar atıldığını ancak Rum tarafının artık sona doğru yaklaşıldığının düşünüldüğü bir süreçte, hala atması gereken adımları atmadığını belirterek şunları söyledi:

“GKRY, Rum halkını çözüme hazırlayacak adımları atmaktan uzak duruyor. Rum tarafı, KKTC’nin siyasi eşitliğinin simgesi olan hususlarda tutuk davranıyor ve karşı tavır belirliyor. GKRY’de gelecek yıl şubat ayında yapılacak seçimlerin gölgesi, çok erken müzakere süreci üzerine düştü. Meclislerinde geçen günlerde kabul ettikleri Enosis’i okullarda anmak, kutlamak yönündeki karar da aynı nedenle alındı.”

Akıncı, söz konusu kararı eleştirerek, “Tarihi değiştiremeyiz ama geleceği doğru şekillendirmek istiyoruz. Bunu da tarihte yapılan yanlışları derslerde anlatarak yapabiliriz. Enosis’i kutsayarak değil. Çünkü Enosis Kıbrıs’taki bütün kötülüklerin anasıdır. Enosis yitirilen binlerce canın sebebidir.” diye konuştu.

Rum Temsilciler Meclisi'nin okullarda "Enosis'in kutlanması" kararının geri çekilmesi gerektiğini vurgulayan Akıncı, “Aksi takdirde müzakerelerin bir anlamı kalmıyor. Müzakere yapıp anlaşma ortaya çıkarıp onu imzalamak işin ilk adımı. Asıl önemli olan o anlaşmayı nasıl yaşatacağız? Onu da adada barış kültürü geliştirerek yapabiliriz. Bu geri çekilmeden masaya oturmanın bir anlamı var mı?” değerlendirmesinde bulundu.

- "Siyasi eşitlik içinde yeni bir ortaklık istiyoruz"

Akıncı, Rum tarafının “Kıbrıslı Türkler azınlık olduğu halde çok imtiyaz veriyoruz. Onlar buna karşılık vermiyorlar.” iddiasına  “Tam 54 yıldır hakları olmayan bir imtiyazı tek başlarına kullanıyorlar. Kıbrıs Türk halkı, yönetimde hakkı olmasına rağmen bugün izolasyon altında. Onlar asıl uluslararası imtiyazı kullanıyorlar. Biz, siyasi eşitlik içinde yeni bir ortaklık istiyoruz. Siyasi eşitlik içinde azınlık çoğunluk kavramına yer yoktur. Siyasi eşitlik her organda sayısal eşitlik talep etmedik. Mesela yargıda, senatoda eşit olacak.” yanıtını verdi.

AB'nin 12 yıl önce bir hata yaptığına değinen Akıncı, “AB, 12 yıl önce yaptığı hatanın bir şekilde düzeltilmesini görmek istiyor. Adadaki taraflar arasında sınır sorunu böyle kaldığı sürece kendi felsefeleri ile çelişiyorlar. Sınır ihtilafının çözüldüğünü görmek AB’nin işine gelir.” yorumunu yaptı.

- “Türk toprakları Rumlara verilecek” iddiası

Akıncı, müzakereler esnasında yapılan “Türk toprakları Rumlara verilecek” eleştirilerine dair, “Toprak müzakerelerin son safhasını oluşturuyor. Annan Planı’nda da toprak düzenlemesi vardı. Kıbrıs’ta bir çözüm olacaksa biz o çözümde siyasi haklarımızı alacağız, toprakta da bir düzenleme olacak.” şeklinde konuştu.

 “Rum tarafı eşitlik, güvenlik ve özgürlük içinde yaşayacağımız, karşılıklı kabul edilebilir bir modeli kabul ederlerse o zaman Kıbrıs’ta her şeyi düzenleyecek bir formül bulmak için son aşamada çalışmamızı yapacağız.” diyen Akıncı, şunları kaydetti:

 “Nasıl ki Rumlar ‘bütün Türk askerleri adayı terk edecek’ argümanı ile bir yere varamazsa biz de tek karış toprak verilmez argümanıyla bir yere varamayız. Son tahlilde siyasi eşitliğimizi ve güvenliğimizi temin ettiğimizi gördüğümüz noktada uzlaşmaya gideceğiz. Mümkün olan en az sayıda insanımızı yerinden oynatacak formülleri bulmaya çalışacağız. Bir miktar insan yerinden edilecekse, şu anda ikamet ettikleri yerin muadili ya da ondan daha iyi koşullarda konut ve iş imkanı sağlanmadığı sürece tek bir kişi bile yerinden edilmeyecek. Bu hususları içermeyecek bir anlaşmayı biz halkımızın önüne götürmeyiz.”

- Kıbrıs’ın enerji köprüsü olması

 Akıncı, Doğu Akdeniz’deki doğal gaz rezervlerinin doğrudan Avrupa’ya ulaştırılmasına ilişkin, söz konusu gaz kaynaklarının Kıbrıs’ta tarafların ve bölge ülkelerinin kazançlı çıkabileceği bir alan olduğuna işaret etti. Bununla birlikte, Akıncı, “Eğer Ada’da çözüm ve uzlaşma olmazsa buradaki doğal gaz yatakları bir gerginlik unsuru olacak. Bizi yeni tartışma ve çatışmalara götürecek. Uzlaşma olur ise yeni işbirliği alanları doğacak.” şeklinde konuştu.

“Kıbrıs’taki doğal gaz yatakları bizim de hakkımızdır.” ifadesini kullanan Akıncı, “Kıbrıs’ın güneyinden bir enerji koridoru barışa hizmet eder. 12 yıl önceki AB dinamiği yerine bu dinamik bize daha çok yardımcı olabilir.” diye konuştu.

Akıncı, benzer şekilde, İsrail, GKRY ve Yunanistan’ın deniz altından elektrik kablolarıyla bağlanmasının planlandığını belirterek, “Bunun yerine İsrail-Kıbrıs-Türkiye güzergahı daha az masraflı ve kolay olur.” dedi.

 Türkiye’den KKTC’ye gelen suyun, adada barış olursa, daha anlamlı hale geleceğini belirten Akıncı, “Kapasite artırılabilir ve GKRY’ye de aktarılabilir. Enerji alanında yapılacak işbirliği bölgedeki herkese fayda sağlar. Akıl yolu budur. Bunun için Kıbrıs’ta çözüm şart.” ifadelerini kullandı.

- EİT Zirvesi

Cumhurbaşkanı Akıncı, KKTC’nin EİT'e gözlemci üye olduğunu hatırlatarak, “Devlet başkanları düzeyinde yapılmış bu toplantıya KKTC cumhurbaşkanı olarak katılmış olmaktan ve ev sahibi Pakistan’ın sıcak karşılamasından duyduğum memnuniyeti dile getirmek istiyorum.” ifadesini kullandı.

KKTC’nin turizm ve eğitim konusunda da bölge ülkelere hizmet sunabilecek durumda olduğunu vurgulayan Akıncı, “Bölge ülkeleri ile ilişkilerimiz ne kadar gelişirse karşılıklı olarak o kadar kazanım sağlarız. İster çözüm olsun, isterse de KKTC’ye rağmen çözüm olmasın, EİT ile ilişkilerimizi geliştirebiliriz. İş birliği için çözüm sürecinin sonucunu beklemeye gerek yok.” diye konuştu.

Akıncı, EİT Zirvesi’nde KKTC’nin geçici üyeliğinin kalıcı üyeliğe dönüşmesini teklif ettiklerini belirterek, “Geçici üyelik demek her 3 yılda bir üyeliğin yeniden onaylanması demek. Onaylanacağından bir şüphemiz yok ama EİT, umarım kalıcı üyelik konusunda da bir karar alır.” dedi.