Kendini Değiştir

                                                                                                                    Sen değişirsen dünyan

                                                                                                           değişir…

Bakış açını değiştir ki dünyan değişsin. Peki, nedir bu bakış açısı?

Bakış açısı olaylara verdiğimiz tepkilerdir, olayı yaşarken sahip olduğumuz hissiyatlardır. Bugünden itibaren bir şey yaşadığınızda her zamanki tepkilerinizden farklı bir tepki vermeye çalışarak önce tepkilerinizi sonra hislerinizi değiştirin ve görün bakalım hayatınızda neler değişiyor.

Çünkü!

Olaylara verdiğiniz tepkiler değişirse siz de değişirsiniz ve siz değiştiğinizde bütün herkes değişir.

Hadi açalım bunu biraz.

Eğer hayatınızda bir şeylerin değişmesini istiyorsanız ilk adım olarak rahat konfor alanından biraz dışarı çıkmanız gerekir. Rahat konfor alanınız sizin alışagelmiş, otomatik pilottan verdiğiniz tepkileriniz ve hislerinizdir. Yani kafanızın içinde sürekli kalıplaşmış düşünceler, hisler sizin rahat konfor alanınızdır.

Öncelikle sizi bu çemberin içinde tutan en önemli etken korkularınızdır. Korkularınızın farkına varın çünkü farkına vardığımız her şey artık yavaş yavaş etkilisini kaybeder. Kendinize dürüst olun ve sizi o çemberin içinde tutan korkunuz nedir bir düşünün. Bu soruya iç sesinize güvenerek cevap verin ve onunla yüzleşin. Mesela sevmediğiniz mutsuz bir işiniz var ama iyi para kazanıyorsunuz ve bir türlü bırakamıyorsunuz. Sizin konfor alanınız size iyi para getiren işiniz ve bu çemberin dışına çıkmaktan sizi alıkoyan ise bir daha böyle para getiren bir işe sahip olamamak. Bu ise adım atmanızı engelleyen sizi çemberin içinde tutsak eden korkunuz.

Önce korkularınızla yüzleşin neler kaybedip neler kazanabileceklerinizi belirlemeye çalışın ve hepsiyle yüzleşin. Fakat bu yüzleşmede şu en önemli evrensel kanunu unutmayın: Evren boşluk sever! Bazen hayatımıza, yeni şeylerin gelebilmesi için bir şeyleri bırakmamız gerekir. Buna Evrensel Denge denir. Bu da şuna benzer: Elinizde taze yeni demlenmiş bir demlik dolusu çay var ve sizin de elinizde bir bardak dolusu soğuk çay duruyor. Yeni çay o kadar güzel ki kendi bardağınıza doldurmak istiyorsunuz ama mümkün değil çünkü bir damla dahi alacak boşluk yok. Öyleyse bardağı biraz boşaltmak gerek değil mi?

İşte bizler de hayatlarımıza yenilikler katabilmek için bazı yerleri açıp alanımızı genişletmeliyiz. Sen, korkunla yüzleşip çemberin dışındaki güzellikleri görmeye başladığında ise olaylara başka bir perspektiften bakacaksın. Hayatta her zaman her şeyin daha fazlası vardır, sen sadece olaylara farklı açılardan bakmaya ve görmeye çalış ki değerlendirmelerin, tepkilerin ve düşüncelerin de değişebilsin.

Unutma! Bize neyin ne kadar zarar vereceğini düşüncelerimizle yarattığımız inançlar belirler. Korkuları güçlendirmek yerine kendimizi artık o çemberin dışında görmeye başlayalım çünkü sen değişirsen dünyan da değişir.