Bu sene bahar döneminden haziran ayına kadar süren tuhaf bir olay yaşadım. Her sabah terasa çıktığımda yerde onlarca ölü bal arısıyla karşılaşıyordum. Üç gün beş gün derken günler geçtikçe ilginç bir hal almaya başlamıştı. Sadece sabahları da değil; sabah temizleyip öğleden sonra yine aynı manzaraya tanık olduğunuz cinsten bir gariplikti bu. Haziran ortasına doğru azalarak bitti.
Biz bu ölü bal arılarını bulmaya başladığımız dönemde evin etrafında dolaşan iri, saldırgan arılar da fark ettik. Öyle saldırganlar ki sineklikle kavga edercesine içeri girmeye çalışıyorlar, seni terasta görürse resmen tehdit eder gibi üzerine geliyor vs. Ve bir sabah eşim terastaki klima ünitesinin içinde yuvaları olduğunu görüyor. Tahmin edersiniz ki zorlu bir mücadele oldu. Fakat sanmayın ki saldırganlıkları yuvalarına yaklaştırmamak içindi; yuvanın olduğu teras başka bir teras, bize saldırdıkları yer evin başka bir cephesi. Koruma amaçlı değildi.
Geçen gün Eurovizyon’da, İrlanda’da biyogüvenlik alarmı başlatan Asya eşek arıları (Vespa Velutina) hakkındaki haberi okuduğumda gördüğüm arıların görseli zihnime düşen bir yıldırım etkisi yarattı. Haftalarca bize dram yaşatan arıların ta kendisiydi bunlar! Haberin linkini makalenin altına bırakacağım.
Ve araştırmaya başladığımda bu tehlikeli cinsin Ege’ye de geldiğine emin oldum. Tahminim bu yılı başlangıç yaparak birçok ülkeye bu arıları sürdüler. Demiyor muyuz ormanlar yanıyor, deniz kirliliği var, iklim safsatası her şeyimizi etkilemeye başladı ve bunların arkasında hiç de masum gölgeler yok diye! 2020 Alman yapımı Biohackers dizisinde insanlığı yok etmesi için virüslenen ve trende salınan sivrisinekleri hatırlayın. Ardından en az iki yıl sivrisinekleri konuştuk çünkü dev, ısırdığında acıtan/yakan bir tür türedi dünyada. Ülkemizde de oldukça yaygındı.
Ve şimdi de Asya eşek arıları ile biyoçeşitliliği azaltma projesine start verilmiş durumda. Bal arılarının yuvalarını bozup yok eden bir çeşit istilacı tür bunlar. Ülkedeki yerli tozlayıcılar için ölümcül bir tehlike. Evet halk sağlığını tehdit etmiyor ama geleceğimizi bitiriyor. Tükettiğimiz her üç lokmadan biri tozlaşmaya dayanır. Bir arı bir sonraki bitki veya çiçeğe konduğunda, polenleri dağıtılır ve bu da çapraz tozlaşma ile sonuçlanır. Bu süreç daha sonra meyve, sebze ve tohum veren şeydir.
Arılar sadece bizim gıdamızdan sorumlu değiller, faydalı oldukları o kadar çok şey var ki bakın birkaçı sadece:
- Birçok ilacın oluşturulmasına yardımcı olurlar.
- Yaban hayatı için yiyecek sağlarlar.
- Toprak erozyonunu önlemeye yardımcı olurlar.
- Gıda arzımızın 1/3'ünün üretilmesine yardımcı olurlar.
- Dünyadaki liflerin, yağların ve diğer hammaddelerin ½'sinin sağlanmasına yardımcı olurlar.
Ege’de ilk defa bu yıl dikkatimi çeken bu istilacı katil tür oldukça canımı sıktı. Bu vesileyle ilgili yerlere bildirim geçmeden ve duymamış olanlarınız varsa anlatmadan sessizce bir köşede bekleyemedim. Kaldı ki ana akım haber bültenlerinde hiç mi hiç duyacağınız türden haberler değil bunlar. Araştırma yaparken yine bu yıl bir şehrimizin yerel haber portalında kestane balı için tehlike arz eden Asya eşek arıları haberini okudum ama yine büyük kitlelere farkındalık sağlayacak yerlerde bunu duymadığımızı fark ettim. Yorumu size bıraktım.
Velhasıl yukarıda verdiğimiz görseldeki arılara siz de rastlarsanız bulunduğunuz şehrin telefon kodunu çevirerek kendi belediyenizin çözüm masasını arayarak (örneğin 0212 153 00 00) ihbarda bulunup bilgi verebilirsiniz. Hatta emin olmasanız dahi ne olur ne olmaz mantığından yola çıkarak arayın bildirin, kimse size niye yanlış bilgi verdin demez, aksine duyarlı bir vatandaş duyarlı bir insan olarak şimdimizi ve geleceğimizi yok etmeye çalışanlar karşısında dilsizleri oynamamış olursunuz. Korkmayın kimse size bunlar Asya eşek arısı değil diye ceza yazmaz.
Asya eşek arıları haberini okumak için: https://www.eurovizyon.co.uk/ulke-genelinde-biyoguvenlik-alarmi-verildi