Almanya'da yıllar yılı kadının toplum içindeki rolü kesin sınırlarla belirlenmişti: Ev işleri kadına aitti. Bunun anlamı temizlik, yemek pişirme, çocukların yetiştirilmesi kadının sorumluluk alanında görülüyordu. Çalışmak istediğinde ise eşinden izin istemesi bekleniyordu. Bu durum artık kadınların lehine değişmiş görünüyor. Günümüzde kadınlar iş hayatının önemli bir parçası. Danışmanlık şirketi PriceWaterhouseCoopers'in yaptığı bir araştırmaya göre kadınların yüzde 72'si çalışma hayatının içinde. Bu rakam 10 yıl öncesine oranla yüzde 10 fazla. Hatta Almanya kadın-erkek eşitliği konusunda Avrupa Ekonomik İşbirliği Teşkilatı'nın (OECD) yaptığı araştırmalara göre ortalamanın üzerinde.

Politikacıların kadınların iş hayatında erkeklerle eşit konuma gelebilmesi için yaptığı çalışmalara, ekonomi dünyasının verdiği sözlere rağmen, toplum içinde kadın ve erkeğin eşit olduğu yönündeki düşünce tamamen oturmuş değil. Berlin'deki Sosyal Araştırmalar Bilim Merkezi'nden sosyoloji Profesörü Jutta Allmendiger bunu şöyle açıklıyor:

"Rakamlara baktığımızda iş hayatındaki kadın ve erkeklerin sayısının neredeyse eşitlendiğini görüyoruz, yüzde 6, 7 gibi bir fark var sadece. Ancak işin içeriğine baktığımızda fark görüyoruz. Kadınlar genellikle yarım günlük işlerde çalışıyor ama erkekler bu alanda yoklar. Çalışma süresine baktığımızda, erkeklerin, aileleri ve çocukların bakımı, eğitimi nedeniyle meslek hayatına ara veren kadınlardan çok daha uzun süre çalıştığını görüyoruz. Bu alanda çok ciddi bir boşluk, eksiklik söz konusu."

Tam zamanlı çalışan kadınlar

Almanya'da tam zamanlı çalışan kadınların oranı yüzde 62. Avrupa'da bu alanda başı çeken ülkeler yüzde 94 ile Macaristan ve Slovakya. Bunun yanı sıra Almanya'da kadınlar erkeklere oranla yüzde 16 daha az maaş alıyor. Örneğin İrlanda’da bu oran sadece yüzde 4

Kadın kotası

Almanya'da üst düzey pozisyonlardaki kadınların oranı da erkeklere oranla az. 2013 yılı rakamlarına göre Alman borsası DAX'ta işlem gören 30 şirket içindeki kadınların oranı yüzde 8'den yüzde 6'ya geriledi. Politikacılar bu duruma müdahale etmek istiyor. Kadınların daha fazla yönetici pozisyonuna gelebilmesi için bir kota yasası planlıyor. Federal Aile Bakanı Manuela Schwesig denetleme kurullarına yüzde 30 kadın kotası getirilmesinin hedeflendiğini söylüyor.

Göçmen kadınların sıkıntıları

Almanya’da göçmen kadınların işi daha da zor. Diplomalarının tanınmaması gibi bürokratik engellerin yanı sıra Almancayı yetersiz konuşmaları ve aileleri tarafından yeterince desteklenmemeleri gibi faktörler nedeniyle meslek hayatına atılmakta zorlanıyorlar.

Bonn'daki Uluslararası Kadın Merkezi'nden Jutta Lutz-Kadereit:

"20 yıldır Almanya'da yaşamasına ve matematik ya da fen bilimleri okumalarına rağmen iş hayatına atılmayı başaramamış ve bunun yerine çocuklar büyüye dek evde kalmış birçok göçmen kadın vakasına rastladık. Çoğu zaman iş hayatına atılıp yeni bir başlangıç yapabilmek için çok geç kalmış oluyorlar."

Lutz-Kadereit, siyasetçiler ve şirketler kadınların aile ve iş yaşamını aynı anda yürütebilmeleri için çalışmalar yapmalarına rağmen asıl bir noktanın değişmesi gerektiğine dikkat çekiyor:

"Toplumumuzun Fransa ve İsveç gibi kendisini kadınların çalışmalarının çok doğal karşılanmasına tamamen açmasını diliyorum. Almanya'da hala birçok kişinin kafasında, - sadece erkekler değil buna kadınlar da dahil- kadınların evde çocuklarının yanında kalması gerektiği düşüncesi hakim."

Lutz-Kadereit gibi Berlin'deki Sosyal Araştırmalar Bilim Merkezi'nden sosyolog Jutta Allmendinger de toplumdaki bu bakış açısının değişmesi gerektiğini vurguluyor.

( Deutsche Welle Türkçe)