2. Bölüm

Shakespeare'den iki yüzyıl sonra yaşadığı için Jane Austen, edebi megastardom'a doğru erken yükselişini ilk elden deneyimleme şansı buldu. Eserlerini okuyup hayran kaldı, kendi romanlarında ona atıfta bulundu ve oyunlarının sergilendiğini gördü.

Çocukken Jane Austen, Steventon papaz evindeki ahırda aile tiyatrolarına katılırdı. 1801 müzayedesinde ailesi Bath'a taşındığında satılan mallar arasında listelenen bir "tiyatro sahnesi" seti, bu amatör prodüksiyonların tutkusunu kanıtlıyor. Belki de sahneye erken maruz kalmanın bir sonucu olarak, Jane Shakespeare'e olan hayranlığında ayrım gözetmiyordu.

5 Mart 1814'te Jane Austen, ünlü aktör Edmund Kean'ın Londra'daki Drury Lane tiyatrosundaki The Merchant of Venice prodüksiyonunda Shylock rolünü oynadığına tanık oldu. Austen'in romanlarında Shakespeare’i özümsemesi, 18. Yüzyılın sonlarındaki yaşamındaki önemine de işaret der.

Bazı eleştirmenler, modern Austen uyarlamalarının, karmaşık bir dünyadan kaçmak ve tarihte daha basit ve daha yavaş bir an olarak algılanan şeye girmek için çağdaş bir arzuya yakalandığını belirtmişlerdir. Yirminci yüzyılın sonlarına kadar Shakespeare'in büyük takdirinin altında da benzer bir arzunun yattığı uzun zamandır kabul edilmiştir.

Linda Troost ve Sayre Greenfield, Shakespeare ve Austen'in “kültürel önemden megastardoma” yükselişini tartışmışlardı ve “sürecin her iki yazar için benzerliğini, cinsiyet ve sosyal çevreye göre ayrılmış ve daha da önemlisi, tür, çıktı ve yapıtın tutarlılığına göre süper-kanonizasyon dinamiklerinin işlerinin iç yapısıyla çok az ilgisi olduğunu gösteriyor” şeklinde belirtmişlerdi.

Yine de Shakespeare ve Austen'in bağlantılı olduklarını kabul etmeliyiz çünkü okuyucular onları tarihsel figürler olarak seviyorlar ve bazı modern eleştirilerin utanç verici olmasına rağmen, yaratımlarına özellikle karakter inşası için saygı duyuyorlar.