Kuzey İrlanda merkezli aşırı sağcı Demokratik Birlik Partisi'nin (DUP) vereceği destekle hükümet kurma çalışmalarını sürdüren İngiltere Başbakanı Theresa May, İngiltere'nin başkenti Londra'da protesto edildi.
Milletvekili sayısını artırmak hayaliyle geçen hafta gittiği erken genel seçim sandığından 12 milletvekili ve tek başına iktidar imkanını kaybederek çıkan May, seçimin ardından yaptığı açıklamada, azınlık hükümetini DUP'un desteğiyle kurmak üzere çalışmaların yürütüldüğünü duyurdu.
May'in, özellikle kadın ve LGBT haklarına yönelik muhafazakar tutumuyla bilinen aşırı sağcı DUP'la hükümet kurmasından hoşnut olmayan çok sayıda kişi bugün Londra'daki başbakanlık binası önünde bir araya geldi.
Gösteride, DUP'un kürtaja ve doğum kontrolüne karşı olduğunu, aynı zamanda eşcinsellerin özel hayatlarına da saygı duymadığını ifade eden protestocular, söz konusu partinin geçen yıla kadar liderliğini yapan Peter Robinson başta olmak üzere, pek çok DUP siyasetçisinin de paramiliter saflardan siyasete geçtiğine işaret etti.
Birleşik Krallık yanlısı DUP'un, Ulster Savunma Birliği (UDA) ve Ulster Gönüllü Gücü (UVF) gibi terör örgütleriyle bağları bulunduğunu vurgulayan göstericiler, May'in DUP'la kuracağı hükümeti "kolayca kabul etmeyeceklerini bildirmek üzere, başbakanlığa geldiklerini." bildirdi.
Gösteride Başbakan May'e istifa çağrısında bulunan grup ellerinde, üzerinde "May artık gitmenin vakti geldi", "(May'in partisi) Muhafazakarlar defolun", "Muhafazakar yönetimi kovun" yazılı pankartlar taşırken, "May gitmeli", "Muhafazakarlar defolun", "Adalet nerede?" gibi sloganlar atıldı.
- Yangının ardından May karşıtı protesto
Polisin yoğun güvenlik önlemi aldığı ve polis helikopterleriyle izlediği aynı gösteride, Başbakan May ayrıca, Salı gecesi kentin batısındaki 24 katlı bir apartmanda çıkan yangınla ilgili de protesto edildi.
Kendisi de başta olmak üzere, yerel belediye ve hükümet yetkililerinin kendileriyle iletişime geçmediğini öne süren göstericiler, yangından sağ ve yaralı kurtulanların bir an önce yanan binanın bulunduğu semtteki konutlara yerleştirilmesi gerektiğini kaydetti.
Hükümetin, binanın sahibi Kensington Belediyesi ile ortaklaşa çalışması çağrısı yapan göstericiler, yangının çıktığı Grenfell Tower'ın güvenlik eksiklerinin bulunduğu iddiasına ilişkin, hükümetten cevap beklediklerini aktardı.
Olayın yaşandığı bölgenin sakinleri, bina sakinlerinin güvenlik şikayetlerine yetkililerin hiçbir zaman kulak vermediğini belirterek, binadaki yangın alarmlarının çalışmamasının yanı sıra binaya otomatik su püskürtme sistemleri kurulmadığını, bu nedenle de hükümetten açıklama beklediklerini kaydetti.
Bu grup da eylemde, "Theresa May, ellerinde kan var" ve "Hükümetin kesintileri can alıyor" şeklinde slogan attı.
Bu arada başbakanlık önünde gösteriler devam ederken, Grenfell Tower'ın bazı sakinleri ile yangının ardından, bölgede gönüllü çalışan bazı kişiler de içeride Theresa May ile bir araya geldi.
Görüşmenin detaylarına ilişkin herhangi bir açıklama yapılmazken hükümet yetkilileri, mağdurların yeni evlerine en geç 3 hafta içerisinde yerleştirilmiş olacağını bildiriyor. Yetkililer, mağdurlara tahsis edilecek konutların, yangından önce kayıtlı olduğu adreslerine mümkün en yakın noktada olmasına özen gösterildiğini aktarıyor.
İngiltere Başbakanı Theresa May dün yaptığı açıklamada, yangın mağdurlarına 5 milyon sterlinlik yardım yapılacağını açıklamıştı.
May, önceki gün yaptığı açıklamada da yangınla ilgili kapsamlı kamu soruşturması başlatılacağının sözünü vermişti.
Başkentin batısında, Kensington Belediyesine ait 120 daireli sosyal konutta Salı gecesi çıkan yangının ardından, haber alınamayan 58 kişinin yaşamını yitirdiği ve ölü sayısının artacağı tahmin ediliyor.
Yetkililer ayrıca, çökme tehlikesi sebebiyle binada kalan bazı cesetlere ulaşmak için çabalarını sürdürdüklerini bildirirken, kimi cesetlerin teşhis edilemeyeceği konusunda uyarıda bulunuyor.
İlk 4 katı ofis ve ortak alanlardan oluşan Grenfell Tower'ın ikametgahlara ayrılan 20 katında 400 ile 600 kişinin yaşadığı tahmin ediliyor.
Görgü tanıkları, yangının 4. katta bulunan dairedeki buzdolabının patlaması sonucu başladığını bildirmesine rağmen, bu konuda henüz resmi açıklama yapılmadı.
