İngiltere'nin İrlanda Cumhuriyet Ordusu'nun (IRA) bombalı saldırılarından bu yana en büyük "terör tehdidi" seviyesiyle karşı karşıya olduğu belirtildi.

İngiliz hükümetinin terör yasalarını izleyen bağımsız gözlemcisi Max Hill, radikal İslamcı grupların İngiliz şehirlerini hedef olarak belirlediği uyarısı yaptı.

Max Hill, Irak Şam İslam Devleti'nin (IŞİD) sivillere yönelik saldırı hazırlıkları karşısında ülkenin, 1970'li yıllarda IRA'nın saldırılarıyla yükselen terör tehdidi düzeyine yaklaştığı görüşünde.

İngiltere İçişleri Bakanı Amber Rudd da, Hill'in endişelerine katıldığını kaydetti.

Amber Rudd, ülkesinin güvenliğini en iyi şekilde sağlamanın "asıl öncelikleri" olduğunu ifade etti. Rudd'a göre, istihbarat kuruluşları, ülkedeki güvenlik tehdidine etkin sınırlar koymayı başarıyor.

'IŞİD IRK VE RENK AYRIMI YAPMADAN SALDIRILAR PLANLIYOR'

İngiltere Hükümeti, Şubat ayında ülkenin terörle mücadele yasalarının bağımsız gözlemcisi olarak terör uzmanı Max Hill'i görevlendirdi.

Göreve atanmasından bu yana basına ilk kez konuşan Hill, Sunday Telegraph gazetesine ülkedeki olası saldırı risklerini anlattı.

Hill, IŞİD'in İngiltere'de "Irk veya renk ayrımı yapmadan, masum sivillere yönelik saldırılar" planladığını belirtti.

IRA VE IŞİD ARASINDA 'ZİHNİYET' FARKI

Bağımsız gözlemci Max Hill, olası özgürlük ihlallerine yönelik kaygılar üzerine, terörle mücadele uygulamalarını yeniden gözden geçireceği sözü verdi.

Hill'e göre, IRA ve IŞİD'in "zihniyetleri" farklı.

Saldırı hazırlıklarının olası sıklığı ve yoğunluğu ise, "görmezden gelinemeyecek kadar büyük ve süregelen bir risk" yaratıyor.

BİRLEŞİK KRALLIK'TA 'KUZEY İRLANDA' ALARMI

Irak ve Suriye'de savaşmak için ülkelerini terk eden yüzlerce İngiliz vatandaşının geri dönme ihtimali, kaygıları artırıyor.

IŞİD, Şubat ayında eski Guantanamo tutuklularından İngiliz Jamal al Harith'in, örgüt adına Irak'ın Musul kentindeki bir askeri üsse intihar saldırısı düzenlediğini duyurmuştu.

Bombalı araçla yapılan saldırıda kendisini patlatan Harith'e, Guantanamo tutuklularına ödeden 1 milyon sterlin tazminatın verildiğinin ortaya çıkması tartışma yaratmıştı.

Eleştirilere değinen Max Hill, tazminatın ödendiği sırada öngörülemeyen bir risk için bakanlara hesap sorulmasının doğru olmadığını belirtti.