Geçtiğimiz aylar içerisinde gaflardan başbakanlık konutunu yenileme masrafına kadar Boris Johnson'u zor durumda bırakan birçok olay yaşandı. Johnson o dönemlerden bu yana yavaş yavaş partisinin desteğini yitirmeye başladı.

Aralık ayında yapılan ara seçimde Muhafazakar Parti'nin kalesi olan bir seçim bölgesini kaybetmesi seçmenin başbakana olan güveninin sarsılmasının işareti olarak görüldü ve bu tarihten itibaren dengeler Johnson aleyhine değişmeye başladı.

Covid-19 salgınıyla mücadele için getirilen kısıtlama önlemleri sırasında katı sosyal mesafe kuralları uygulanırken Johnson'ın yönetimindeki başbakanlık ofisi ve diğer kamu kurumlarında sosyal aktivite ve kutlama partilerine dair iddialar bardağı taşıran son damla oldu.

Bu iddialarda yer alan bir partinin Kraliçe II. Elizabeth'in Covid-19 kuralları gereğince tek başına oturmak zorunda kaldığı eşinin cenaze töreninden bir gün önce düzenlenmiş olması Muhafazakar Partili milletvekillerinin büyük tepkisini topladı.

Başbakan bu partilerden birine katıldığı için özür diledi ve partilerle ilgili bir soruşturma başlatıldığını açıkladı. Ancak sonu gelmeyen iddialar ve başbakanın sorumluluğu üstlenmeyerek bütün beklentiyi soruşturmaya yüklemesi Muhafazakar Parti içinde öfkenin giderek büyümesine yol açtı.

Tepkili partililerden biri İşçi Partisi'ne geçti, partinin ağır toplarından bir başka milletvekili ise Johnson'ın yüzüne karşı "Tanrı aşkına git!" dedi. Dün ise başka bir milletvekilinin Johnson'a karşı parti içinde güven oylaması yapılmasından yana olan milletvekillerine şantaj yapıldığı iddialarını ortaya atması durumu daha da ciddileştirdi. Ulusal basın şantaja maruz kaldığını ileri süren milletvekillerinin gizlice kaydedilen mesaj ve ses kayıtlarını kamuoyuyla paylaşmaya hazırlandığını aktardı.

Bunca olay, skandal, öfke, tepki ve gerginliğe rağmen Başbakan Johnson neden ve nasıl yerini koruyor? Johnson'ı koltuğundan edebilecek mekanizmalar neler, nasıl işliyor ve dengeler nasıl şekilleniyor?

GÜVEN OYLAMASI YAPILABİLİR

İngiltere'de parlamentoda çoğunluğu elde eden siyasi partinin lideri başbakanlık görevini üstleniyor ve başbakanı seçim dışında görevden almak oldukça zor. Başbakanı koltuğundan edebilecek yöntemlerden biri partisinin liderlik görevini elinden alması. Bunun için başbakan karşı parti içinde güven oylaması yapılması gerekiyor.

Muhafazakar Parti'nin iç kuralları gereği bu durum, partinin parlamento grubundan 54 milletvekilinin 1922 Komitesi olarak bilinen meclis grup komitesine gizli bir mektupla resmi olarak başbakan için güven oylaması yapılması talebinde bulunmasıyla mümkün. Ancak mektuplar gizli verildiği için, mektup sunan milletvekili bunu açıkça dile getirmediği sürece komite başkanı dışında kimse sayının kaça ulaştığını bilemiyor.

Bugüne kadar Johnson'a karşı sekiz Muhafazakar milletvekili kamuoyu önünde Johnson'ın istifa etmesini istedi, bunlardan biri olan Christian Wakeford ise ana muhalefetteki İşçi Partisi'ne geçti.

Gizli mektubu veren milletvekili sayısının 54'ü bulması halinde yapılacak güven oylamasında Johnson'ın oylamayı basit çoğunlukla kazanma ihtimali bulunuyor. Bu durumda yeni bir güven oylamasına kadar Johnson koltuğunu koruyabilir. Kendisi de görevi bırakmaya niyeti olmadığını açıkça dile getiriyor. (EURONEWS TÜRKÇE)