Extinction Rebellion (Yokoluş İsyanı)  isimli grup, 9 Nisan'da başlayan ve 9 gün sürmesi planlanan yeni eylemleri kapsamında Londra'nın merkezinde kalabalık yolları kapattı, şehrin en işlek köprülerini işgal etti.

Fosil yakıtlara yapılan yatırımların durdurulmasını talep eden aktivistler, düzenledikleri eylemlerin Londra'da normal hayat düzenini bozmayı ve olabildiğince çok sayıda insana ulaşmayı hedeflediğini söyledi.

Cumartesi günü başlayan gösteriler kapsamında şehir merkezinde yollar kapatıldı ve oturma eylemleri düzenlendi. Eylemciler, "Gezegenimizi kurtaracağız" ve "Kimin sokakları? Bizim sokaklarımız" şeklinde sloganlar attı.

Göstericilerin taşıdığı pankartlarda ise "Doğamız ve çocuklarımız için buradayız", "Felakete doğru ilerliyoruz" ve "Dünyada yaşam yok oluyor" sözleri yazılıydı.

2018 yılında İngiltere'de kurulan ve dünya çapında örgütlenen Yokoluş İsyanı, 2019'da dünyanın birçok bölgesinde iki hafta boyunca devam eden ve yüzlerce kişinin gözaltına alınmasıyla sonlanan iklim eylemleri düzenlemişti.

Bu süreçte Londra'dan bütün dünyaya yayılan grup, "Varlığımızı tehdit eden iklim felaketine ve ekolojik çöküşe karşı" üç aşamalı bir eylem planı oluşturdu:

Cumartesi günü başlayan ve binlerce kişinin katıldığı eylemlerde ise aktivistler, özellikle sera gazı salımlarının durdurulması ve fosil yakıt yatırımlarının acilen sonlandırılmasına odaklanıyor.

Doktorlar ve hemşireler de gözaltına alındı

Göstericiler, Pazar günü Londra merkezinde iki önemli köprüde trafiği durdurdu ve oturma eylemi gerçekleştirdi.

Özel araçların ve otobüslerin geçişi engellenirken ambülanslar için göstericiler kaldırımlara çekildi.

Londra Emniyet Teşkilatı, Pazar günkü gösterilerde 38 kişinin gözaltına alındığını açıkladı.

Polis müdahalesiyle karşılaşanlar arasında sağlık görevlileri de vardı.

Doktorlar ve hemşirelerden oluşan bu grup, "Sağlık aşkına: Fosil yakıtlara yatırım yapmayı durdurun" pankartı önünde oturma eylemi gerçekleştirdi.

Lambeth köprüsünde sağlık görevlileri protesto etti

"TEK ÇAREMİZ BU"

Yokoluş İsyanı, gençler arasında da ilgi gören bir hareket. İki gündür devam eden protestolara katılanların birçoğu da gençler.

21 yaşındaki Kiri Ley, eylemlerin barışçıl bir şekilde başkenti işgal etmeyi ve böylece hükümeti politika değişikliğine zorlamayı hedeflediğini söylüyor.

Ley, "Bir sürü farklı yol denedik. Mektup yazdık, protesto ettik, milletvekillerimizle konuştuk. Elimizden gelen her şeyi yaptık ve buna rağmen hükümetin bilim insanlarının tavsiye ettiği her şeyin tersini yaptığına şahit olduk. Artık tek çaremiz bu olduğu için buradayız" diyor.

Gösteriler sırasında çeşitli enerji şirketlerinin ofislerinde de eylem yapan aktivistler, Fransa merkezli Schlumberger petrol şirketinin binasını kırmızıya boyadıkları elleriyle damgaladı.

"BU NOKTAYA GELDİĞİMİZ İÇİN ÜZGÜNÜM"

Protestocular, Londra merkezini mümkün olduğunca uzun bir süre boyunca kapatmak konusunda kararlı olduklarını belirtiyor, bundan başka bir seçenekleri kalmadığını söylüyor.

Ancak grubun gündelik hayatın düzenini bozmaya yönelik protesto yöntemlerine karşı çıkanlar da var.

Londra Belediye Başkanı Sadiq Khan, yolları kapatmanın "ters etki yaratacağını", göstericilerin hükümete baskı uygulamanın yanı sıra kamuoyu desteğine de ihtiyacı olduğunu belirtti.

İngiltere'de Yeşiller Partisi'nin eski eş başkanı, milletvekili Caroline Lucas ise "İnsanlar, seslerini duyurmanın tek yolunun bu olduğunu düşünüyor. Bu noktaya geldiğimiz için üzgünüm" dedi ve ekledi:

"Bence metroyu kapatmak protesto amaçlarına aykırı bir hareket. Öte yandan Londra sokaklarında yapılan gösteriler insanların hayal gücünü yakaladı ve daha önce hiç protesto etmemiş insanlar eylemlere katıldı. İnsanlar fosil yakıtların arıtk kullanılmaması gerektiğini bildikleri için katılıyorlar."

İngiltere hükümeti, Yokoluş İsyanı eylemlerinden birkaç gün önce yeni enerji stratejisini açıklamıştı.

Hükümet yetkilileri, stratejinin İngiltere'nin enerji bağımsızlığını artırmayı hedeflediğini ve düşük karbon enerji üretimi yöntemlerine yoğunlaşacağını söyledi.

Ancak çok sayıda bilim insanı ve iklim aktivisti, bakanların Kuzey Denizi'nde petrol ve gaz aramayı taahhüt etmesini öfkeyle karşıladı.

Lucas ise,"Uluslararası Enerji Ajansı ve Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli (IPCC) fosil yakıtların kullanılmaması gerektiğini belirtiyor, ancak İngiltere hükümeti Kuzey Denizi'nde petrol ve gaz arayacağını söylüyor. Bence bu çok ahlaksızca bir hareket" ifadesini kullandı.