Londra’daki göçmen ruhlar için…
“İnsanın gerçek vatanı, çocukluğudur.” Rainer Maria Rilke
Her göç, bir anlamda yola çıkıştır; bazen bir arayış, bazen bir kaçış. Londra sokaklarında yürürken yalnız olmadığımızı biliriz. Yanımızdan geçen her aksan, her mimik, başka bir kültürün gölgesini taşır. Biz Türkler içinse göç, çoğu zaman geçmişle bugün, kökle dallar, ev ve dünya arasında kurulan çetrefilli bir köprüye dönüşür.
Bu yazı, Londra’da yaşayan binlerce Türk vatandaşı için, fakat daha da önemlisi her göç etmiş ruh için yazıldı. Çünkü her birimizin içinde bir Odysseus var. Ve hepimizin içinde, geceleri sessizce kıpırdanan o soru var: “Ben nereye dönmek istiyorum?”
Odysseus’un Troya’dan ayrılıp on yıl boyunca evine dönmeye çalışması, sadece bir deniz yolculuğu değildir. O, bir aidiyet arayışıdır. Çünkü “eve dönmek”, çoğu zaman bir coğrafyaya değil, bir duyguya dönmektir. Kimliğe, sıcaklığa, tanıdıklığa… Ya da bizden hiç ayrılmamış bir parçaya.
Göçmenlik üzerine yapılan sayısız araştırma, göç eden bireylerin zamanla bir “kimlik ikilemi” yaşadığını ortaya koyuyor. University College London’da yürütülen 2021 tarihli bir çalışmaya göre, uzun süreli göçmenlerin %47’si zaman zaman “aidiyet krizleri” yaşadığını, %31’i ise “ev duygusunu” hiçbir yerde tam hissedemediğini belirtiyor.
Londra’da yaşayan pek çok Türk için bu şehir, fırsatların adresi. Ancak aynı zamanda nostaljinin de adresi. Her yeni başarı, her uyum sağlamış davranış, içimizde bir eski davranış kalıbını törpülüyor. Bu da zamanla bir kişisel iç çatışma yaratıyor: “Buraya ait miyim, yoksa oraya mı?” Ve daha zor olanı: “Peki ben kimim?”
Psikolog Carl Rogers, insanın “kendiliğiyle tutarlılık içinde yaşamadığı sürece psikolojik bütünlüğünü koruyamayacağını” söyler. Bu nedenle, her göçmen aslında iki yönlü bir dönüşü aynı anda ister: Yaşadığı ülkeye adapte olurken öz benliğini yitirmemek… Yani hem dışa açılmak hem içe dönmek.
Bu soruyu Londra’da yaşayan birçok Türk dile getirmese bile içinde taşıyor. Belki bir kafede tek başına otururken, belki çocuğuna Türkçe öğretmeye çalışırken, belki de annesinin sesini WhatsApp’ta duyduğunda… Geri dönmeli miyim?
Sosyolog Zygmunt Bauman’ın deyimiyle, “Modern insan bir yerin vatandaşı değil; belirsizlikte yaşayan bir yolcudur.” Ve bu belirsizlik, bazen geri dönüşü romantikleştirmeye neden olur. Ancak unutulmamalı ki dönüş her zaman coğrafi olmak zorunda değil. Bazen değerlerimize, anlamlarımıza, ilişkilerimize, yani “biz”e dönüş de mümkündür.
İş yaşamında da kişisel gelişimde de dönmek bir zayıflık değil, bir güç göstergesidir. Gelişim, bazen ilerlemek değil, yön değiştirebilmektir. Londra’da başarılı kariyerler inşa eden, çocuklarını iki kültür arasında büyüten, Türkiye ile bağlarını koruyarak burada iz bırakan birçok kişiyi biliyoruz. Onların ortak noktası, “kendini yitirmeden büyümeyi” başarmış olmalarıdır. British Psychological Society’nin raporuna göre, “kültürel bütünlüğünü koruyabilen göçmenler, uzun vadede daha sağlıklı sosyal bağlar kurmakta ve daha az tükenmişlik yaşamaktadır.”
Peki bireysel olarak neler yapabiliriz?
· İçsel Referans Noktalarımızı Güçlendirebiliriz: Ait olduğumuz değerleri, kimliği ve anlamları Londra’daki yaşamımızla entegre hale getirmek
· Topluluklarla Bağ Kurabiliriz: Benzer geçmişe sahip bireylerle deneyim paylaşmak, yalnız olmadığımızı fark etmek
· Dönüşü Romantikleştirmeden Değerlendirebiliriz: Gerçekçi bir gözle, içsel arzuları anlamak ve ihtiyaçları soğukkanlılıkla analiz etmek
· Köprüler Kurabiliriz: Buradaki hayatımızla Türkiye’deki köklerimiz arasında bağ kuracak alışkanlıklar geliştirmek, Türkçe kitaplar, geleneksel yemekler, kültürel pratikler…
İçimizdeki Odysseus belki de hiç Ithaka’ya dönmeyecek. Fakat yolculuğu sayesinde büyüyecek. Ve belki de “eve dönüş” dediğimiz şey, sandığımız gibi bir uçağa binmek değil; kendimize, değerlerimize, özümüze daha çok yaklaşmak olacak.
Londra’da yaşayan her bir Türk için, bu şehir bir istasyon değil. Kimi için varış noktası, kimi için geçici bir liman… Hepimizin kendine sorması gereken soru: “Ben kimim ve hangi eve dönmek istiyorum?”
Ve bu sorunun cevabı, belki de Londra’nın sokaklarında değil, içimizdeki Ithaka’da gizli.
M.Efsun Yüksel Tunç
Eğitmen ve Yönetim Danışmanı
Yaşam ve Yönetici Koçu
efsun@indus.com.tr
https://www.linkedin.com/in/efsunyukseltunc/
@indusefsun
#londragöçmenleri #içimizdekiodysseus #evedönmek #ithakayolculuğu #göçvehayat #kimlikarayışı #modernyolculuk #özebenlik #kültürelbütünlük #değerlerimizleyaşamak #özeyolculuk #kendinigüçlendirmek #farkındalıklayaşamak #değereyolculuk #kendinikaybetmeden #içselyolculuk #kimlikveaidiyet #psikolojikgöç #yurtışıkariyer #çiftkültürlüyaşam #kariyerveyolculuk #ikikültürarasında #profesyonelgöçmen #başarıvedenge #kökveyol #dünyavatandaşı