Her taşın altından komplo teorisi çıkıyor...

Özellikle UBP çevrelerinde her taşın altından bir komplo teorisi çıkıyor.

Lefkoşa sokaklarına çöplerin boşaltılmasını UBP Kurultayı’nı ve erken seçimi geri plana itmeye hizmet eden bir eylem olarak niteleyenleri de dinledim dün.

Fark ettim kısa bir süre öncesine kadar bülbül gibi konuşan UBP’liler şimdi, “Yaz ama ismimi yazma” diyerek konuşuyor.

 

 

UBP bu gidişata ne kadar dayanacak?

Bu sorunun yanıtını bilen yok.

Ancak kesin olarak seslendirilen UBP’nin kolay kolay toparlanamayacağı.

***

Lefkoşa Türk Belediyesi (LTB) çalışanlarının çöp bidonlarını kentin en işlek caddelerine boşaltıp bugüne dek hiç yaşanmamış bir kirlilik tablosu yaratmaları dün de gündemin ilk sıralarından yerini korudu.

***

Özellikle UBP çevrelerinde her taşın altından bir komplo teorisi çıkıyor.

Lefkoşa sokaklarına çöplerin boşaltılmasını UBP Kurultayı’nı ve erken seçimi geri plana itmeye hizmet eden bir eylem olarak niteleyenleri de dinledim dün.

Fark ettim kısa bir süre öncesine kadar bülbül gibi konuşan UBP’liler şimdi, “Yaz ama ismimi yazma” diyerek konuşuyor.

LTB Başkanı Cemal Bulutoğluları’na yakınlığıyla bilinen birisiyle konuştum dün.

Daha ben dürtmeden o bülbül kesilip şunları söyledi:

“Kuzey Kıbrıs’ta ne yaşanırsa inanın UBP bağlantısı vardır. LTB çalışanları haklı olabilir. Ama dikkatle bakınız çöp dökme eyleminin görüntülerine. Sanki de polis çöp dökenleri etrafın olası tepkisine karşı koruyordu.

Hükümet ve Başbakan bunalmış durumda... Mahkeme kararı, 2. tur için kurultay ve muhalefetin erken seçim baskısı.

Belediye çalışanlarının çöp eylemi bir anda gündem sıralamasını değiştirdi. Farkındaysanız hükümetin eyleme tepkisi çok zayıf kaldı.”

***

Cemal Bulutoğluları’nın MYK kararıyla UBP’den ihracı ise doğrulanmayan bir ciddi iddia.

Konuyla ilgili UBP çevrelerinin yaklaşımı ilginç.

“MYK toplanmadı ama MYK toplanıp karar vermiş gibi bir dedikodu yayılmak istendi” denildikten sonra eklendi:

“Aslında Cemal Bulutoğluları’nın UBP’den ihracı gündemde var. Buna yeterli cesaret yok. İhraç edildi dedikodusuyla yapılmak istenen tepkilerin ölçülmesi, ihraç edilmesi durumunda nelerin olup olamayacağını görmektir. Bir anlamda tepki ölçümü için deneme yapıldı.”

Peki sonuç ne oldu?

“Atın da kurtulalım olmadı.”

Böyle denildi öz olarak ama eklendi.

“Cemal Bulutoğluları, Lefkoşa ilçesi ve örgüt temsilcileriyle iyi ilişiklerini koruma çabasında. Lefkoşa ilçesi ve örgütler Cemal başkanın tek suçlu gibi yargısız infaz edilmesine karşı. Hatta bazıları ihraç edilecek Cemal Bulutoğluları’nın bildiklerini anlatması durumunda UBP’nin derin yara alması söz konusu.”

***

Başbakan İrsen Küçük’ün, “istinaf ve sonucuna göre 2. tur seçim değerlendirmesi”, açıklamasına karşılık UBP’de parti içi seçim hesaplarının olası sonuçları ve bu sonuçları etkilemek için “kafa patlatanlar” var.

Ortak kanaat zamanın İrsen Küçük lehine çalışmadığı yönünde.

21 Ekim Kurultayı’nda ihanete uğradığı inancı, İrsen Küçük’ün yakın çevresiyle ilgili değerlendirmelerinde özeni artırdı.

***

Lefkoşa’dan UBP’nin önde gelen isimlerinden birine rakamsal bir tahmin yapmasını söyledim.

Bir an duraksadıktan sonra, “İkinci turda Kaşif, İrsen Küçük’e en az 300 oy fark atar” dedi.

Çok iddialı bir tahmindi.

Bunu söyleyen 21 Ekim’de İrsen Küçük’ün yanında durup, birlikte ellerini birleştirip partilileri selamlamıştı.

Biraz üzerine gidip tavır değişikliğini öğrenmeye çalıştığım zaman çok açık olarak anladım ki, kendisine verilen bazı sözler yerine getirilmemişti.

Demek ki yaygın vaatlerin böyle bir riski de varmış.

İlk turda başkanlık seçimi sonuçlanmış olsaydı verilen sözlerden yerine getirilmeyen sorun yaratmayacaktı. Ama şimdi durum farklı.

Hele ikinci tur hesaplaşmanın olacağı gün 21 Ekim öncesi verilen vaatlerin tümü gündeme gelecek.

***

İrsen Küçük için iyimser konuşan yok mu?

Olmaz olur mu... Elbette var.

İşte bu görüşte olanlardan birinin söyledikleri:

“Genel başkanın dışında yapılan tüm seçimler kesinleşmiş seçimlerdir. Parti meclisindeki tabloyu unutanlar, listeyi alıp incelemeli. İrsen Küçük muhtemel bir seçimde sanıldığının aksine oylarını artırarak seçimin yeniden galibi olacak. 21 Ekim’de yeterince çalışma yapmayanlar şimdi devrededir. Ama bu defa daha sessiz çalışılıyor.”

***

Çok ilginçtir bir grupta olağanüstü kurultay için nabız tutuyor.

Olağanüstü kurultay olursa yeni isimlerin adaylığı da gündeme gelebilecek.

Bazılarına göre parti meclisi, olağanüstü kurultay için çıkış yolu bulabilir.

Bir başka görüşe göre ise mevcut tüzük kurallarına göre imkansız.

UBP Tüzüğü başkanlık makamı boşalmadığı sürece seçim gündemli olağanüstü kurultaya gidilemez.

 

 

Günün sözü:

 

Kapının kapalı olması, konuşulanların duyulmasını engellemez.


(Havadis gazetesinden alınmıştır)