İstanbul’daydık… Bizzat yaşadığımız, en çok duyduğumuz söz ‘Her şey ateş pahası‘… Günlük yevmiye ile çalışanları, dar gelirlileri, emeklileri bir kenara koyun, artık orta direk dediğimiz sınıf da geçinmekte zorlanıyor… Şair Orhan Veli Kanık’ın Macera‘ şiirinde yazdığı gibi… Ne yardan geçerim, ne serden; / Ne denizlerden, ne gökyüzünden ama... / Bırakmıyor geçim derdi. diyor şiirinde… Geçim derdiyle yaşadığı Ankara’da karanlık bir sokakta belediyenin açtığı çukura düşüp ölür… Vefat ettiğinde 36 yaşındadır…
* * * *
Türkiye’de örneğin mutfak alışverişlerinde ciddi fiyat artışlarını hissetmemek mümkün değil… Gerçi gıda fiyatlarındaki artış tüm dünyada hissediliyor… Küresel gıda fiyatlarının son yılların en yüksek seviyelerinde seyrettiği söyleniyor… FAO’nun küresel gıda fiyat endeksi Ağustos itibariyle son bir yılda yüzde 33 artmış… Ama Türkiye’deki gıda enflasyonu için ‘bu tüm dünyanın sorunu‘ diyerek avutucu olmak son derece yanlış… Çünkü Türkiye’de gıda fiyatlarındaki artışın küresel gıda fiyatlarının üzerinde bir artış gösterdiği aşikar…
* * * *
Peki ‘Pahalılıkla nasıl mücadele edilecek…‘, ‘Nasıl bir önlem alınabilir…‘ Önceleri belediye tanzim satışları, ithalat gibi önlemlerle aşılmaya çalışılıyordu… Bunlar kısa vadeli şok önlemler… Daha sonra ürünlerin spekülatif amaçlı stoklandığı ileri sürüldü… Aracıların fiyat artışına yol açtığı öne sürüldü… Şimdi de beş büyük market zincirinin incelemeye alınacağı söyleniyor…
* * * *
Almanya’dan örnek verelim… Perakende gıda sektörünün yüzde 80‘inine Edeka, Aldi, Lidl, dm, Rewe, Metro, Rossmann, Schwarz, Lekkerland, Globus ve Bartes-Langness adlı 11 ‘ulusal grup‘binlerce mağazalarıyla hakim… Kıyasıya rekabet hakim… Fiyat artışlarına rağmen her biri her hafta diğerlerinden daha uygun fiyata satmak için yarışıyor… Almanya’da gıda sektöründe yabancı gruplar yok… Hiç olmamış… Örneğin Fransız Carrefour, Hollandalı Albert Heijn, İngiliz Tescogibi dev zincirler Almanya’ya gelemez çünkü bu rekabete dayanamaz… Dört beş yıl önce ilk kez ABDli Walmart büyük yatırımla denedi. Bir yıl sonra inanılmaz zarar ile tası tarağı toplayıp gitti…
* * * *
Önce bir tespit… Türkiye’de ‘piyasa ekonomisi’uygulanıyor… Yani ürünlerin fiyatını müdahale olmaksızın piyasanın belirlemesi… Ama piyasada rekabet gücünün eksikliği, ürün tedariğinde, arzında sorun gibi türlü sebepler piyasa ekonomisinin doğru düzgün işlemesini engeller… Buna İngilizce ‘Market failure‘ yani piyasa aksaklığı, başarısızlığı veya aksak piyasa ekonomisi denir… Sanırım Türkiye’de gıda fiyatlarındaki fahiş artışın ardındaki birçok sebepten biri bu…
* * * *
Türkiye’de gıda, tarımsal ürün piyasalarındaki gelişmeleri takip ederek sorunları belirlemek, çözüm bulmak amacıyla 2014 yılında Gıda Komitesi kurulmuştu…
Komite’nin sekretaryası Merkez Bankası yapıyor… Çünkü gıda fiyatları enflasyon ile bağlantılı… Merkez Bankası Başkanı Prof. Dr. Şahap Kavcıoğlu, Türkiye’deki gıda fiyatlarının ise küresel gıda fiyatlarının yüzde 10 üzerinde artış gösterdiğine dikkat çekiyor… Çözüm olarak kooperatifleri işaret ediyor…

* * * *
Kavcıoğlu, ‘Avrupa’da tarım kooperatifleri önemli görevler üstlenmiş. Türkiye’de ise Tarım Kredi Kooperatifleri Hazine kaynağını çiftçilere kredi olarak dağıtma işi dışında esaslı bir görev üstlenmemiştir. Halbuki üreticinin ölçek, eğitim, verimlilik, dağıtım kanalı, fiyat ve pazar gibi önemli sorunları var. Bu sorunların giderilmesi için de 2000 kooperatif, 16 bölge kooperatifi, merkez birliği ve 13 iştiraki ile büyük bir organizasyon olan Tarım Kredi Kooperatifleri devreye sokulmalıdır‘ diyor…