FT, diğer yandan, Ankara yönetiminin Güney Kıbrıs’ın AB dönem başkanlığını tanımamasına yönelik tavrını eleştirdi. 

Ünlü ekonomi gazetesi, bugün “Türkiye’yi konuşmak” başlıklı başyazısında, Türkiye’nin AB’ye katılım müzakerelerinin donma noktasına gelmesinden her iki tarafın da sorumlu olduğunu savundu. Türkiye ile AB arasındaki uyuşmazlık belirtilerinin gittikçe artmasının kötü bir durum olduğu belirtilen haberde, Türkiye’nin birliğe üyeliği konusunda “Büyük değer taşıyan ve uzun süredir devam eden siyasi ve ekonomik ilişkilerin riske atılması için hiçbir neden yok.” sözlerine yer verildi. 

Müzakere sürecinin felç olmasında Türkiye’nin AB’ye üyeliğine hiçbir zaman ısınamayan Avusturya, Fransa, Güney Kıbrıs ve Almanya’nın payının büyük olduğunu vurgulayan FT, Ankara’nın son dönemde AB’ye yönelik olumsuz tavır içinde olmasının İsveç ve İngiltere gibi destekçilerin Türkiye lehine konuşmasını zora sokabileceği yorumunu yaptı. Makalede ayrıca Ankara'nın Güney Kıbrıs dönem başkanlığına yönelik AB’ye yaptığı ‘tehdide’ ilişkin, “Türkiye'nin başkanlığı kimin yapıp yapmayacağı konusunda AB'ye ders vermeye hakkı yok.” ifadelerini kullanıldı. 

Türkiye’nin AB’ye tam üyelik müzakerelerinde 2005 yılından bu yılın başına kadar 13 başlığın açıldığını ancak bu yıl bir başlık bile açılamadığına dikkat çekilen yazıda, 6 yıl önce müzakerelere başlayan Hırvatistan’ın 35 başlığı Haziran ayında tamamladığını ve 2013’de AB’ye tam üye olmasının beklendiği hatırlatıldı. 

Türkiye ile AB arasında bu tip yaşanan gerginliklerin kontrolden çıkmasına izin verilmesinin anlamsız olduğunu belirten FT, Türkiye ile AB arasındaki yıllık ticaret hacminin 100 milyar Euro'dan fazla olduğu ve Türkiye'nin çoğu AB üyesiyle NATO'da müttefik olduğuna dikkat çekti. 

İlişkilerin gidişatının ne AB’ye ne de Türkiye’ye yarayacağını yazan İngiliz gazetesi, “AB ülkelerinin de Türkiye gibi Kuzey Afrika ve Ortadoğu’da demokrasi ve özgürlükleri destekleme konusunda jeopolitik ilgileri var. Her iki tarafın liderlerinin bu durumu tersine çevirme zamanı geldi.” yorumunu yaptı.