Devlet adına özür dileyen Başbakan'a yüklenen Kılıçdaroğlu, Erdoğan'ın Dersim katliamıyla ilgili açıkladığı belgelerin bilinmeyen belgeler olmadığını savundu. Dersim sürgünlerinin açıklanmasını isteyerek, "O sürgün olan ailelerin ellerinden alınan topraklarını da aynen iade edeceksin." dedi.

Başbakan Tayyip Erdoğan, önceki gün tarihî bir adım atarak Dersim olayları için devlet adına özür dilemiş, Kılıçdaroğlu'na da şöyle seslenmişti: "CHP adına, CHP zihniyeti adına özür dilemesi gereken varsa, o da sensin." Başbakan'ın açıklamalarından memnuniyet duyan Aleviler de CHP adına Kılıçdaroğlu'ndan özür beklediklerini dile getirmişti. Kılıçdaroğlu, dün bir dizi ziyaret için geldiği İstanbul'da ilk olarak Kadıköy Belediyesi'nin yeni meclis binasını gezdi.

Burada Dersim olaylarına temas eden Kılıçdaroğlu, özür beklentilerini boşa çıkardı. Tarihle yüzleşme konusunda samimi olunması gerektiğini belirtirken, kendisinin Erdoğan'a özür çağrısında bulunduğu hatırlattı. Ancak bu özrün yeterli olmadığını, Başbakan'ın açıkladığı belgelerin de bilinmeyen belgeler olmadığını iddia etti.

Dersim'de öldürülenlere ilişkin sayılarla ilgili Jandarma Komutanlığı'nın raporunu 1970'lerde bir kitapta okuduğunu kaydeden Kılıçdaroğlu, Erdoğan'a şöyle seslendi: "Özür yetmiyor, devletin arşivlerini açacaksın. 12 Eylül'de en büyük acıları devrimciler, ülkücüler çekti. O acıları sömürerek, Anayasa'yı değiştirdiler ve o acıları sömürerek yargıyı siyasallaştırdılar.

Şimdi Dersim'in acısını sömürerek, başka amaçlara ulaşmak istiyorlar. Onun için diyorum, Sayın Başbakan, sana düşen görev, özür dilemenin yanında devletin arşivlerini açmaktır. Açacaksın onları o zaman bizler de göreceğiz gerçek belgesini, o zaman tarihimizle oturur yüzleşiriz."

CHP lideri, özrün yanında yeni adımların atılmasını da istedi. Dersim sürgünlerine ilişkin kayıtların açıklanmasını talep etti. "Sayın Başbakan çok iyi bilir, ben o defterleri istedim, vermediler." derken, Erdoğan'ın önceki gün yaptığı konuşmada "Arşiv yok." dediğini aktardı.

Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: "Var efendim, o arşivleri açacaksın. Özür dilemek, arşivleri açmak yine yetmiyor. Dersim sürgünleri var. O sürgün olan ailelere verilen topraklar var. O toprakların bir kısmı bunların elinden alındı. Onları da aynen iade edeceksin."