İngiltere'de bazı milletvekilleri, İngiliz mahkemelerinin Çin'in Uygur Türklerine ve diğer Müslüman azınlıklara soykırım uyguladığına dair bir karar alması durumunda iki ülke arasındaki ticari ilişkilerin azaltılmasını gerektirecek bir yasal düzenleme için harekete geçti.

Eski Bakan Iain Duncan Smith'in liderlik ettiği düzenleme, ticaret anlaşmalarına ilişkin yasa tasarıları kapsamında değişiklik önergesi olarak verildi.

Önergeye göre, öncelikle insan hakları savunucuları ve mağdurlara Birleşmiş Milletlerin (BM) kararını beklemeden İngiliz mahkemelerine soykırım iddialarıyla ilgili başvuru hakkı verilecek. Mahkemenin soykırım hükmüne varması durumunda ise Çin'le olan ticaret anlaşmaları yürürlüğe giremeyecek.

"Karşı koymanın zamanı geldi"

Guardian gazetesine konuşan Iain Duncan Smith, hükümetin Çin'deki insan hakları ihlalleri konusunun üzerine gitmediğini belirterek, "Bir Afrika ülkesi Çin'in yaptığını yapıyor olsaydı bakanlar sert bir şekilde eleştirirdi. Ancak Çin'in büyüklüğü ve BM'deki etkisi nedeniyle bundan kaçıyor. Çin'de devam eden suistimallere karşı koymanın zamanı geldi." dedi. 

Önergeye hem Avam hem de Lordlar Kamarasında destek olduğu ve hükümete rağmen kabul edileceği değerlendiriliyor.

Sincan Uygur Özerk Bölgesi'ndeki tartışmalı kamplar

Çin'de son yıllardaki Uygur Türklerinin kimlik ve kültürlerine yönelik ihlaller uluslararası kamuoyu tarafından eleştiriliyor. Pekin'in "mesleki eğitim merkezleri" olarak adlandırdığı ancak uluslararası kamuoyunun "yeniden eğitim kampları" şeklinde tanımladığı yerlerde Birleşmiş Milletler (BM) verilerine göre en az 1 milyon kişinin tutulduğu tahmin ediliyor.

Pekin yönetimi, Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde kaç kamp bulunduğuna, buralarda kaç kişinin olduğuna ve söz konusu kişilerden ne kadarının sosyal hayata döndüğüne ilişkin bilgi vermiyor. Çin'in, bölgede yaşayan Müslüman Uygurlara, Çince dil eğitimi ile mesleki ve kültürel kurslar verdiğini öne sürdüğü kampların durumu hakkında net verileri paylaşmaması, uluslararası kamuoyunda derin kaygılara yol açıyor.

BM İnsan Hakları Konseyine üye 22 ülke, Temmuz 2019'da, Çin'in Sincan Uygur Özerk Bölgesi'ndeki Uygur Türkleri ve diğer azınlıklara yönelik muamelesini eleştiren ve kitlesel gözaltıların durdurulması çağrısında bulunan mektubu imzalamıştı.

BM ve diğer uluslararası örgütler, kampların incelemeye açılması çağrılarını yinelerken, Çin şimdiye kadar kendi belirlediği birkaç kampın az sayıda yabancı diplomat ve basın mensubu tarafından kısmen görülmesine izin verdi. Çin makamları, BM yetkililerinin doğrudan bilgi almak amacıyla bölgede serbestçe inceleme yapma taleplerini ise geri çevirdi.