İngiltere medyasında çıkan ha­berlere göre, BBC’ye giden tele­vizyon lisans (TV licence) parası kaldırılacak ve bir abonelik siste­mine geçilecek.

The Times gazetesi, başbakan­lık yetkililerinin BBC ile görüştüğü ve radikal değişiklikler konusunda uyarıda bulunduğunu yazdı.

Gazetenin iddiasına göre izleyi­cilerden, katkı payına benzer bir “televizyon lisans ücreti” alan BBC’nin bu parayı artık alamaya­cağı ve bu uygulamanın kaldırıla­cağı öne sürüldü.

İzleyicilerden para toplamak için, “Netflix tarzı” bir abonelik uy­gulamasına geçilebileceği belirti­lirken, şirketten çok sayıda çalı­şanın çıkarılacağı ve birçok radyo istasyonunun da satılabileceği de gündeme geldi.

The Times gaze­tesine konuşan başbakanlıktaki bir üst düzey yetkili, “Başbakan Boris Johnson, BBC’nin maddi modelini değiştirmekle ilgili blöf yapmıyor” dedi.

İngiltere’de Nisan 2019’dan beri renkli televizyon izleme lisansı adı altında 154 İngiliz poundu (yakla­şık 195 dolar) ve siyah-beyaz tele­vizyon izleme adı altında 52 İngiliz poundu (yaklaşık 65 dolar) para toplanıyor.

Karasal, uydu, kablolu ya da internet üzerinden televizyon iz­leyen herkesin ödemesi zorunlu olan bu para doğrudan BBC’ye gidiyor. 2017-2018 verilerine göre lisans ücretinden toplam 3,83 mil­yar sterlin gelir elde edildi.

Bu rakam o mali yıl içinde BBC’nin 5 milyar sterlin olan top­lam gelirinin yüzde 75’ini oluştu­ruyor.

Hükümetin gündeme getir­diği değişikliklerden bazıları şu şe­kilde:

  • Lisans ücretini kaldırmak ve bir abonelik modeline geçmek.
  • BBC’nin Radio 3 ve Radio 4 haricin­deki 61 radyo kanalından çoğunu satmak.
  • Kurumun şu an 10 olan ulusal kanal sayısını azaltmak.
  • BBC’nin internet sitesini küçült­mek.
  • Dünya Servisi’ne daha fazla yatırım yapmak.
  • BBC’nin meşhur isimlerinin farklı markalarla iş bir­liği yapmalarını ve ek gelir elde et­melerini engellemek.

Geçtiğimiz hafta BBC Başkanı Sir David Clementi, lisans ücreti­nin kaldırılmasının ve abonelik sis­teminin BBC’ye zarar vereceğini söylemişti. Clementi, “Bu durum kamu yayını anlayışının yerine abone çekmek için daha farklı ya­pımlara yönelmemize sebep olur” demişti.

The Times’a konuşan bir yetkili, “Biz blöf yapmıyoruz. Görüşmele­rimizi yaptık ve bunu uygulayaca­ğız. Bir abonelik modeli olmalı. On­ların yüzlerce radyosu var, bütün televizyon kanalları ve devasa bir internet siteleri var. Bunların geri çekilmesi lazım. Birkaç TV kanalı, birkaç radyo kanalı yeterli. Dünya Servisi’ne daha fazla yatırım ve para aktarılmalı çünkü işin temeli bu” dedi.