İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen İkinci Ergenekon davasında sanık ve avukatların taleplerinin alınmasının ardından mahkeme heyeti duruşmaya ara verdi. Yaklaşık bir saat süren aranın ardından kararı açıklayan mahkeme heyeti, duruşmada sanık ve avukatlarının taleplerinin celse arasında değerlendirilmesini kararlaştırdı. Tutuklu sanıkların kuvvetli suç şüphesini gösteren olguların bulunması nedeniyle tahliye taleplerinin reddi ile mevcut hallerinin devamına karar verilen duruşma 20 Şubat 2012 gününe ertelendi.
    
Ayrıca tutuklu sanıklarından emekli Tuğgeneral Levent Ersöz, kendi sağlık durumuyla ilgili olarak avukatı aracılığıyla mahkemeye bir dilekçe gönderdi. Uzun bir süre Silivri Devlet Hastanesi'nde tedavisi için yatan Ersöz, mahkeme tarafından sağlık durumunun sorulmasına rağmen hastane yönetiminin bu talimata duyarsız kaldığını ve herhangi bir rapor göndermediğini belirtti. Sağlık durumunun kötüleşmesi üzerine 21 gün önce Mehmet Akif Ersoy Gögüs ve Kalp Damar Cerrahisi Hastanesi'ne sevk edildiğini belirten Ersöz, "Bu süre içinde birçok tetkik tekrarlandı. Bu durum hem zaman kaybına hem de devletin zarara uğramasına neden oluyor." ifadesini kullandı.

Ersöz'ün el yazısıyla kaleme aldığı dilekçede, 'Ersöz'ün sağlık durumunda bir gelişme olmayınca alternatif tıp uygulandı. Halk arasında şifalı olarak bilinen Meyan kökü ve deniz tuzu ile Ersöz'ün tedavisi için hukuk dışı yollara başvuruldu' şeklindeki iddialarla ilgili de açıklama yapıldı. Dilekçede, "Böbreküstü bezlerim çalışmadığı ve vücut su tutamadığı için tansiyonum düşüyor. Bu nedenle yurt dışında henüz deneme aşamasında olan, yan etkileri içerisinde kriz ve vücut direncini düşürme gibi durumlara neden olan bir ilaç getirilinceye kadar meyan kökünü kaynatıp içirdiler. Yemeğime deniz tuzu koydular. Tansiyon maalesef yükselmiyor. Bugün itibariyle alternatif tıp denemesini kestiler. Maalesef 'Elimizde kullanacak cephane kalmadı' diyorlar." ifadesine yer verildi.
    
Dilekçenin sonuç bölümünde kendisinin örgüt üyesi olmadığını ifade eden Ersöz, "Ne darbe çalışması yaptım ne de vatana ihanet ettim. Sizlere daha önce yaşamak ve bu ucu açık davanın sonucunu görmek istediğimi söylemiştim. Artık böyle bir düşüncem ve isteğim kalmadı. Çünkü tedavi imkanım yok. Bir gece uyanamayacağımı biliyorum. Bundan sonra ne şahsım ne de avukatlarımın hiçbir talebi olmayacaktır. İsteğim, beni Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'nden tedavi imkanı olmayan hastaneye getirten savcı, jandarma personeli ve tedavim yapılamaz duruma gelinceye kadar bekleten, size rapor yazmayan Silivri Devlet Hastanesi yönetiminden şikayetçiyim." cümleleriyle dilekçesini tamamladı.
    
Öte yandan davanın tutuklu sanığı Mehmet Haberal'ın avukatı Dilek Helvacı, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Bülent Gedikli'nin açıklamalarını konu alan yazılı açıklama yaptı. Avukat Dilek Helvacı dilekçesinde Gedikli'nin önceki gün basın yayın organlarında yayımlanan "İçinde yabancı devlet başkanları, başbakanlar, muhalefet liderleri ve milletvekilleri ile terör örgütü PKK'nın başının da yer aldığı Neo Con Ergenekon isimli uluslararası bir terör örgütünün varlığı"nı ileri sürdüğünü belirtti. Helvacı, "Gedikli'nin açıklamasına göre Türkiye'yi istikrarsızlaştırmak isteyen bu hayali suç örgütünün içerisinde CHP 24. Dönem Zonguldak Milletvekili müvekkilimiz Prof. Dr. Mehmet Haberal’ın yer aldığının ileri sürülmesi, ülkemizin halen içerisinde bulunduğu son derece kritik bir dönemde, salt gündemi değiştirmek amacıyla ortaya atılmış tamamıyla gerçekdışı iftira niteliğindedir." ifadesini kullandı. Gedikli'nin iddiasının 'Ülkeyi istikrarsızlaştırmaya yönelik' olduğunu savunan Helvacı, açıklamasının son bölümünde "CHP Zonguldak Milletvekili müvekkilimiz Prof.Dr.Mehmet Haberal hakkında 'masumiyet ilkesi' açıkça ihlal edilerek gerçekleştirilen bu tamamıyla gerçekdışı ve mesnetsiz iddialar nedeniyle, tüm sorumlular hakkında derhal yasal işlem başlatılacağını saygılarımızla kamuoyunun bilgisine sunarız." ifadelerine yer verdi.

(Cihan)