CNBC-e/NTV ortak yayınında soruları yanıtlıyan Başbakan Yardımcısı Ali Babacan  Babacan şunları söyledi:


''Aslında bu konular sadece Türkiye'nin değil bütün dünyanın tartıştığı konular. En son Davos Zirvesi'nde dünya liderleriyle kapalı oturumda bu konu tartışıldı. Ortaya çıktı ki dünya liderleri bu konuda bir çözüm arayışı içinde. Teknoloji çok hızlı ilerliyor ancak hukuk ayak uyduramıyor.


Normalde bir gazetede yazsanız suç teşkil edecek pek çok konu elektronik medya üzerinde olduğu zaman bunun karşısında hukuk yok. Bugün alenen bir kişiye sokakta ağır hakeretler etseniz ve bunu görenler olsa bunun hukukta karşılığı var. Ama bu hakaretleri elektronik ortamda yaptığınızda hukukta boşluklar var. Burada önemli olan şu, sosyal medya programlarını yazan bu konudaki ortamları sağlayan kuruluşlarla direkt iletişim içerisinde daha sessiz biçimde çözebiliyorlar. Bazı kavramları herhangi bir arama motorunda aradığınız zaman bir sonuç bulunmadı diyor. Ama bunun arkasına baktığınızda o kavramlar suç unsuru teşkil edecek konular.


Gelişmiş ülkelerde bu konular tartışılarak hallediliyor. Normalde burada olması gereken aslında nokta atış müdahalaelerdeydi, bir siteyi komple kapama değil de sitenin içindeki URL'leri hedef alan bir düzenleme yaptık. Ama bazı noktalarda nokta atış teknolojik imkan yok engellemeyle ilgli. Ölye olunca da malesef tamamen erişimin engellenmesiyle karşı karşıya kalınıyor.


Mahkeme kararları var ancak onların nokta atışı çözümleri için şirketlerle görüşmek gerekiyor ama onlarla da iletişim yok. Mecburiyetten alınan kararlar. Özel yaşamın ihlaliyle ilgili hukuk ihlali varsa onunla ilgili bir şey yapmak gerekiyor. Davos'ta konuşulan konulardan biri de insanlar gerçekte nasıl gerçek adlarıyla yazıp çiziyorsa internet ortamında da gerçek adıyla konuşmalı konusu dile getirildi. Herkes ideolojik tartışmasını yapabilir ama suç unsuru teşkil edecek hakaret, özel hayata müdahale, özel hayatın ifşa edilmesi gibi suçlar varsa buna karşı atılacak adımlar kolay olmuyor.''