Londra merkezli çatı örgütü Çanakkale Anma Platformu (ÇAP), tarafından düzenlenen çevrimiçi etkinlikte Ermeni iddiaları tartışıldı.

Tarihin en eski dönemlerinden başlayarak Bizans, Selçuklu, Osmanlı dönemi Ermenilerini ve günümüzdeki Ermeni diasporasını yeni bilgiler ışığında irdeleyen Prof. Dr. Alemdar Yalçın’ın konuk olduğu ve moderatörlüğünü ÇAP Başkanı Servet Hassan’ın yaptığı söyleşiye İngiltere ve Türkiye’den çok sayıda sivil toplum kuruluşu temsilcisi katıldı.

“ERMENİ KUTSAL METİNLERİ ERMENİLERLE TÜRKLERİ KARDEŞ MİLLETLER OLARAK GÖSTERİYOR”

"Millet-i Sadıkadan Günümüze Ermeniler” başlıklı etkinliğin konuşmacısı Prof. Alemdar Yalçın, Ermeni kaynaklarına ve yabancı kaynaklara dayandırdığı konuşmasında sözde ‘soykırım’ iddialarının doğruluğunu kanıtlayacak hiç bir belgenin olmadığını söyledi. Prof. Yalçın, “Bunu ben söylemiyorum, yabancı kaynaklar söylüyor” dedi.

İletişim, dilbilimi ve yakın tarihle ilgili çok sayıda kitabı bulunan, Prof. Dr. Alemdar Yalçın konuşmasında Türklerle Ermenilerin sadece ortak bir coğrafyayı değil, aynı zamanda ortak bir kaderi de paylaştığını söyledi.

Prof. Yalçın konuşmasında, “Ermeni kutsal metinleri Ermenilerle Türkleri kardeş olarak göstermektedir. Bizanslılar Ermenileri etnik temizliğe tabi tuttular, ortodoks olmayanları yok etmek istediler. Türklerin Anadoluya gelmesi ile birlikte Ermenilerin varlığı garanti altına alınmış oldu. Ermeniler İstanbul’a giremezken Fatih Sultan Mehmet 1461’de İstanbul’a getirerek Ermeni patrikliğini kurdu. Ermeniler bu tarihten sonra millet-i sadıka yani ‘sadık millet’ olarak anılmıştır” dedi.

“ERMENİLERİN ANADOLU’DA ÇOĞUNLUKTA OLDUKLARI İDDİALARI DOĞRU DEĞİL”

Prof. Yalçın, Anadolu’da 1,5 milyon Ermeninin var olduğu iddialarının gerçeği yansıtmadığını, Selçuklular Anadolu’ya geldiklerinde bile sayılarının düşük olduğunu ifade etti. Yalçın, ”Tarihçi Stefanos Yerasimos, Fransız kaynaklarına dayanarak yaptığı araştırmasında 13. yüzyılda Selçuklular Anadolu’ya geldiklerinde gayrimüslimlerin nüfusa oranının sadece yüzde 4 olduğunu söylüyor. Osmanlı döneminde de Ermenilerin Anadolu’da çoğunlukta oldukları iddiaları doğru değildir. Celali İsyanları’ndan sonra zaten Doğudaki Ermeniler Batı illerine ve çevrelerine göçmüştü. Misyonerlerin yaptığı faaliyetler nedeniyle Anadolu’daki bir kısım Ermeniler Fransa’ya, Amerika’ya, Avrupa’ya gitti ve bazılarını Ruslar Kafkasya’da gerçekleştirdikleri Müslüman kırımından boşalan yerlere yerleştirdi. Neticede Ermeni varlığı eridi” dedi.

İki toplum arasında kırılmanın 93 harbi olarak bilinen 1877-1878 Osmanlı Rus harbi esnasında başladığını söyleyen Prof. Yalçın, “Ermenilerin yerli ahaliye karşı Ruslarla işbirliği yapması nedeniyle güven kaybı başladı. Ermenilerin bir kısmı Türklerin ve Kürtlerin intikam alacağı endişesiyle Rusya’ya, Kafkasya’ya hatta Hindistan’a kadar göç ettiler. Osmanlı Hükümeti bir genelge yayınlayarak göçü durdurmaya çalıştı ama engel olamadı” dedi.

“TERÖRİSTLERİN HEYKELLERİNİ DİKTİLER”

Ermenilerin, ‘Denizden Denize Büyük Ermenistan’ kurmak amacıyla silahlı mücadeleye başvurduğunu söyleyen Yalçın, bu dönemde kurulan Taşnaksutyun ve Hınçak örgütlerinin terör faaliyetlerine başladığını, terör eylemlerinde ve çıkarılan isyanlarda büyük bir Müslüman katliamının yaşandığını söyledi.

Taşnaksutyun yönetmeliklerinde, “Türkü - Kürdü her yerde, her türlü şartlar altında vur” yazdığını hatırlatan Alemdar Yalçın, “Bu iki parti de hala faaliyettedir ve yönetmeliklerinde terörün bir yöntem olarak kullanılması hala geçerlidir. Talat Paşa’yı ve Cemal Paşa’yı öldürdüler. Diplomatlarımızı katlettiler, sonra da katillerin heykellerini diktiler. Aslında terörist ama Ermenilerin gözünde kahraman, heykelleri dikiliyor. Nasıl oluyor bu?” diye sordu.

“BÜYÜK DEVLETLER ERMENİLERİ ALDATTI”

Osmanlı topraklarında büyük bir Ermenistan kurmak amacıyla Ermenilerin Birinci Dünya Savaşı’nda da savaşın başından beri İtilaf Devletleri tarafında savaştığını söyleyen Prof. Yalçın bununla birlikte Ermenilerin emperyal güçler tarafından nasıl aldatıldığını tarihi belgelere dayanarak açıkladı.

Yalçın, “Ruslar bir taraftan size Trabzon’dan İskenderun’a kadar olan şehirleri vereceğiz, Erzurum’u başkent yapacağız derken gizli talimatlarda “Ermeniler Erzurum’a yerleşme hakkına sahip değillerdir”, İngiliz belgelerinde ise “Trabzon’dan İskenderun’a büyük bir Ermenistan bir hayal” deniliyordu. Ayrıca, Ermeniler kırıma uğradıklarını iddia ederek Amerikan mandası olmak üzere ABD’ye başvurmuş ancak General Harbord başkanlığındaki ABD heyeti Ermenilerin kırıma uğradığı iddialarının gerçek olmadığını ortaya koymuştur. Heyet raporunda, “Türkiye hududunu Karadeniz’den İran sınırına kadar gezdik, bu iddiaların doğru olduğunu gösterecek hiç bir şey görmedik” demiştir.

PROF. YALÇIN’DAN ERMENİ DİASPORASINA UYARI

Ermeni diasporasının İsrail lobisini örnek aldığını söyleyen Prof. Yalçın, amaçlarının öncelikle sözde soykırımı kabul ettirmek, uluslararası mahkemelerde tazminat davası açmak, Ermeni vakıfları ve topladıkları Ermeni tapular karşılığında toprak talep etmek ve Türkiye’nin doğusunda Büyük Ermenistan hayalini gerçekleştirmek olduğunu vurguladı.

Diasporanın sürekli olarak düşmanlık ürettiğini ve Türkofobiyi beslediğini hatırlatan Yalçın, “Kilometrelerce uzaktan dost edinmek ama komşusuna düşman olmak pek mantıklı değil. Ermeni kardeşlerimizin bilmesi gereken şey sadece coğrafyamızın değil, bizim kaderimizin ortak olduğudur. Biz yükselirsek Ermeniler de yükselir. Biz düşersek Ermeniler de düşer. Biz yok olursak onlar da yok olur!” diyerek Ermeni diasporasını uyardı.

PROF DR ALEMDAR YALÇIN KİMDİR?

Aslen Kayserili olan Prof. Dr. Alemdar Yalçın İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi mezunudur. 1982 yılında Doktorasını tamamladıktan sonra Gazi Üniversitesi Gazi Eğitim Fakültesinde öğretim üyesi olarak göreve başladı. Yurt içinde ve yurtdışında çeşitli üniversitelerde ders verdi, bölüm başkanlıkları yaptı. 2004 yılında Abant İzzet Baysal Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve Fen-Edebiyat Fakültesi dekanı olarak bulundu. TÜBİKAM Türkiye Bilimsel ve Kültürel Araştırmalar Merkezi Başkanı olarak 10 yıl bu kurumu yönetti. Uluslararası çok sayıda proje ve makalesi yayınlandı. İletişim, dilbilim, ve yakın tarihle ilgili çok sayıda kitabı bulunmaktadır.