Tarhan, “Ben krema, pasta değil demir leblebi olmayı tercih ediyorum” dedi.

CHP Grup Başkanvekili Emine Ülker Tarhan, Yargıçlar ve Savcılar Birliği (YARSAV) Başkanlığı döneminde “YARSAV’ın militanı olacak adam lazım bize” şeklindeki konuşmasının bir internet sitesine sızmasıyla ilgili basın toplantısı düzenledi. Tarhan, yaşamının her döneminde militan ruhunu hiç kaybetmediğini belirterek, “Ben krema, pasta değil demir leblebi olmayı tercih ediyorum” dedi. Tarhan, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında özetle şunları söyledi:

Yasadışı dinleyenler bugün yayınlıyor

“Yandaş gazetelerde ‘Tarhan’ın önlenemez yükselişi’ diyerek işaret fişeği patlatıldı. Ev, kamuya açık alan demeden peşimize saldıkları karanlık adamlarıyla sinsice özel alanlarımızı, sohbetlerimizi yasadışı dinlemişlerdi zaten. O zaman bıyık altından gülenler, bugün yayınlayanlar aslında.
m Bu kampanyayı açanlar kim mi? Referandum sürecine gidin, o gün saldıran, terörist ilan edenlere, iktidar korunmasında 24 saat yayın yapanlara bakın. Bunca hırsız, tek derdi küpünü doldurmak olanlar varken, neden bizi dinlediler? TV röportajlarında aldığım nefes bile önüne tape edilerek konulan o bakana sorun? Müsteşarı neden görevden ayrılmış, onu da bi zahmet sorun.

‘Siyaset yargıdan elini çekmelidir, yargı yargıya bırakılmalıdır’ sözlerim nedeniyle dinlenildim. Mücadelemiz ne CHP ne AKP ne MHP... Kimsenin yargıcı olmamak üzereydi. Kimsenin bize ‘benim’ yargıcım demesine izin vermemek üzereydi mücadelemiz, ama açık kanallar ve her yerde söyleyebileceğimiz sözlerin ve görüntülerin önüne bir kapı ve anahtar deliği koyarak oradan görünen ve duyulanlara özel ve farklı anlamlar yükleyenler daha çok beklerler.

Militan ruhumu hiç ama hiç kaybetmedim

Birileri iktidar gücü karşısında pısabilir, susabilir, jöle kıvamına gelebilir. Ben yaşamımın her döneminde militan ruhumu hiç ama hiç kaybetmedim. Çocuklarıma da sözlerim gibi sahip çıkarken de, işimi şevk ve coşkuyla yaparken de, inandığım değerleri savunurken de. İşte bu yüzden bağımsızlığın ve demokrasinin militanıyım.

İktidarı denetlemek için geldim

Hukukun verdiği güçle sonuna kadar da savaşırım, tek başıma da kalsam. Birileri beğenmeyebilir, rahatsız olabilir, birileri de sessiz kalabilir, selamı sabahı kesebilir. Ancak yargıçlığı nasıl yaptıysam siyaseti de öyle yapacağım, adaletle ve ilkelerle. Birileri siyasetin yazılı olmayan kurallarını hatırlatabilir, her yere gülücük dağıtanlardan hoşlananlar olabilir, birileri karşılarında bir krema görmek isteyebilir ama ben bu çatıya pasta yapmaya değil, iktidarın tehlikeli sularda gezinmesini denetlemeye geldim. Halkın bana verdiği yetkiyle geldim. Ben krema, pasta değil demir leblebi olmayı tercih ediyorum.” m ANKARA

Mustafa Kemal’in mektebinden mezunum


BU korku toplumunu yaratma cürmünün lekesini yüzünde taşıyanların ve başka hiç kimsenin bana edep ve adap dersi vermek haddi değildir. Çünkü sabahın beşinden gecenin yarısına kadar elleri kanayıncaya kadar çalışıp çocuklarını okutmaya çalışan bir emekçinin kızıyım ben. Mustafa Kemal’in kurduğu hukuk mektebinden mezunum. Kimsenin haddine değil.





Hürriyet