Ahmet Kaya’nın sürgün yıllarını anlatan, “Yağmurlu ülkenin sürgünü” isimli belgesele imza atan Yazar-Yönetmen Hayri Argav, Cihan Haber Ajansı (Cihan)’na çarpıcı açıklamalarda bulundu. Argav, söz konusu gecede Kürdistan haritasının önünde sadece Kaya’nın değil, Türkiye’den tanınmış bazı sanatçıların da sahneye çıktığını ifade etti. Argav, “Bu isimler neden bugüne kadar ortaya çıkmadı? Saldırılar karşısında tek başına kalan Ahmet Kaya’yı neden savunmadılar? Sorumluluklarını yerine getirmiş olsalardı, Ahmet Kaya’nın acı sonunu engelleyemezler miydi?” diye konuştu.

Aleyhinde açılan davalar nedeniyle Almanya’da yaşamını sürdüren Yazar-Yönetmen Hayri Argav, etkinliğin iddia edildiği gibi terör örgütü PKK’nın düzenlemediğini, Dersim operasyonları sırasında asılan Aleviler’in piri Seyit Rıza’yı anma gecesi olduğunu anlattı.

Gecede Kaya ile birlikte birçok ünlü sanatçının sahne aldığını belirten Argav, şöyle devam etti: “Ahmet Kaya’nın sürgüne ve oradan da ölüme gitmesinin Dersim Katliam’i ile bir ilişkisi var. Berlinli Kürt Esnaflar Birliği 29 Ocak 1994 tarihinde Dersim İsyanının lideri Seyit Rıza’yı Anma Gecesi düzenliyor. Bu Anma Gecesi, Berlin Üniversitesi’nin büyük salonlarından birinde yapılıyor. Ahmet Kaya bu gecenin tek sanatçısı değil. Onun dışında bir çok sanatçı var geceye katılan. Bunların bir kısmı Avrupa’dan katılıyor bir kısmı da Ahmet Kaya gibi Türkiye’den gelmiş. Ama altı yıl sonra o geceye katılmak Ahmet Kaya için suç sayıldı. Suçlandığı gerekçelerden biri de sahne duvarına asılan Kürdistan haritası önünde şarkı söylemiş olmasıydı. İşte Ahmet Kaya bu nedenle sürgüne gönderildi. Ve sürgün onu bir daha geri vermedi.”

 ‘AHMET KAYA İLE AYNI SAHNEYİ PAYLAŞANLAR NEDEN HALA SUSKUN?’

Ahmet Kaya’nın sahne aldığı gecede diğer sanatçıların bugüne kadar suskun kalmasını da eleştiren Hayri Argav, “O sanatçılar Kaya yargılanırken tanıklık etmiş olsalardı Ahmet Kaya’nın yaşadığı acı sonu engelleyebilirlerdi.” dedi. Argav şöyle devam etti: “Şu gerçek hep gizli kaldı: O gecede Ahmet Kaya ile birlikte sahneyi paylaşan Türkiye’den gelen üç sanatçı daha vardı. Bu isimler neden bugüne kadar ortaya çıkmadı? Ahmet Kaya’nın bir fotoğraftan hareketle mahkum edilmek istendiği o duruşmalara, neden tanık olarak katılmadılar? Saldırılar karşısında tek başına kalan Ahmet Kaya’yı neden savunmadılar? Sorumluluklarını yerine getirmiş olsalardı, Ahmet Kaya’nın acı sonunu engelleyemezler miydi? Dersim Katliamı açığa çıkıyor. Seyit Rıza özgürleşiyor. Ama Ahmet Kaya ile aynı sahneyi paylaşan sanatçılar neden hala suskun?”

Geceye ilişkin görüntüleri elinde bulunduran Hayri Argav, etik kurallar gereği bu sanatçıların isimlerini ise açıklamadı.

‘AHMET KAYA BİR FOTOĞRAF YÜZÜNDEN 3 YIL 9 AY CEZA ALMIŞTI’

Hürriyet Gazetesi’nin 14 Şubat 1999 tarihli manşetinde yer alan ‘Ayıp Ettin Gözüm’ başlıklı haberde, Ahmet Kaya’nın Berlin’de katıldığı bir konserde sözde Kürdistan haritası ve haritanın üst kısmında yer alan terör örgütü elebaşısı Abdullah Öcalan’ın fotoğrafı önünde bir konuşma yaptığı belirtilerek, Kaya’nın, “Orkestra ile gelmedim. Gelseydim bu konser 20-25 bin marka mal olurdu. Dağdaki adamın paraya ihtiyacı var” şeklinde sözler sarf ettiği iddia edilmişti.

Haber üzerine hakkında İstanbul Devlet Güvenlik Mahkemesi (DGM)’nde, ‘PKK’ya yardım ve yataklık yapmak suçlamasıyla dava açılan Ahmet Kaya, bir süre sonra yurt dışına çıkmak zorunda kalmış ve yargılama sonunda 3 yıl 9 ay hapis cezasına mahkûm edilmişti. İlk kez Cihan’ın ortaya çıkardığı görüntülerde Kaya’nın, seslendirdiği şarkıların arasında iddia edildiği gibi “Dağdaki adamın paraya ihtiyacı var” şeklinde bir cümle kurmadığı ve terörist başı Abdullah Öcalan’ın fotoğrafının yer almadığı görülmüştü. Olayın aslı Berlin konseri kayıtlarının 17 yıl sonra Cihan Haber Ajansı tarafından yayınlanmasıyla ortaya çıkarılmıştı.

DERNEK AÇIKLAMASINDA FOTOMANTAJ VURGUSU

Ayrıca Cihan Haber Ajansı’nın ulaştığı belgelere göre, geceyi organize eden Demokratik Esnaflar Birliği tarafından 19 Nisan 1999 ve 27 Nisan 1999 tarihli iki önemli basın açıklaması da yapılmış. Dava dosyasına giren bu iki açıklama nedense o dönem medya tarafından dikkate alınmadığı ortaya çıktı. Dernek Başkanı Ali Koçak imzalı basın açıklaması şu ifadeleri içeriyor: “Bizler Demokratik Esnaflar Birliği olarak 29 Ocak 1994 Cumartesi günü birliğimizin tanıtım gecesi tertiplemiştik. Bu geceye Sayın Ahmet Kaya’yı tüm sorumlulukları üstlenerek davet etmiştik. O dönemki Hazırlık-Komitesi yapmış olduğu çağrı ile halk kitlelerini geceye davet etmişti. Gecemizde halk türküleri dışında başka şarkılar söylenmemişti, yani bu gece bir solo-konser gecesi değildi. Gecemizde afişleme ve pankartlar yalnızca birliğimizin afiş ve sembolleri ile süslenmişti. Ayrıca Alevi esnafların sempatisini çekmemiz içinde Seyit Rıza’nın bilinen bir afişini asmıştık. Yüzlerce seyircinin katıldığı gecede bizim kontrolümüzün dışında çekilen fotoğraflarda veya başkalarına ait olan afişlerle çekilen fotoğraflarda Sayın Ahmet Kaya’ya karşı olan şahısların çektiği fotoğraflar şu veya bu şekilde değiştirilerek yayınlanması birliğimizi bağlamamaktadır. Ayrıca basında çıkan ve kesinlikle birliğimizle ilişkisi olmayan Flamalar ve resimler, kanımızca fotomontaj olarak görmekte olduğumuzu ilgililere ve duyarlı kamuoyuna sunarız.”

‘BAŞBAKAN’IN ÖZÜR DİLEMESİ OLUMLU’

Öte yandan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın genişletilmiş il başkanları toplantısında Dersim katliamı için “Eğer devlet adına özür dilemek gerekiyorsa ve böyle bir literatür varsa ben özür dilerim ve diliyorum” sözlerini de değerlendiren Hayri Argav, Başbakan’ın özür dilemesinin olumlu bir adım olduğunu söyledi. Argav, “Bu katliamın tarih karşısında mahkum edilmesi, yaşamını yitirenleri sahiplenme adına katliamın yapıldığı bir yere (Örneğin Kutuderesi’ne) bir anıt mezar dikilmeli. Ve bunun açılışı da bizzat Başbakan tarafından yapılmalıdır. Ve Başbakan Ankara’da dillendirdiği özrü orada, o topraklarda katledilmiş ve acılar yaşamış insanların yüzüne tekrar etmeli. Bu adımlar Türkiye’yi yeni bir sürece sokacak, barış ve kardeşlik havasını yükseltecektir.”

CİHAN