KÜLTÜR

Genç Akademisyenden Enerji Verimliliği Konferansi

Yunus Emre Enstitüsü Lonra’nın Seminer Serisinde, London’da doktora öğrencisi Merve Karabeyeser Bakan ‘Enerji Verimliliği’ni anlattı.

Yunus Emre Enstitüsü Londra, prestijli Genç Akademisyen Seminer Serisi kapsamında "Türkiye'nin Sıcak ve Kuru İklim Bölgelerindeki Tarihi Binaların Enerji Verimliliği" başlıklı ilgi çekici bir konuşmaya daha ev sahipliği yaptı. 

 Perşembe günü Mimar ve University College of London’da doktora öğrencisi Merve Karabeyeser Bakan tarafından verilen konuşma Ramazan ayına özel iftarla birlikte gerçekleşti.

 Merve Bakan, tarihi binalarda enerji verimliliği konusundaki sunumuna, mevcut karbon emisyonlarının %40'ının binalardan geldiği, bunun da %25'inin özellikle eski tarihi yapılar kaynaklı olduğuna dair şaşırtıcı bir istatistikle başladı. İklim değişikliğiyle mücadele ve karbon emisyonlarını azaltma bağlamında bu binalardaki enerji tüketiminin ele alınması için acil bir ihtiyacın var olduğunu vurguladı.

Sunumunda, Merve, tarihi binalardaki enerji verimliliğiyle ilgili çeşitli yönleri ele alırken, bu yapıların miras değerini koruma konusunda ortaya çıkan çok yönlü zorluklarına dikkat çekti. Modern yapıların aksine, tarihi binaların tarihî bütünlüklerini koruyarak enerji verimliliği önlemlerinin alınması gerektiğini vurguladı.

 Bakan'ın sunumu, teknik çözümlerin ötesine geçerek insan davranışı, termal konfor ve miras koruma arasındaki dinamik ilişkiyi keşfetti. İnsanların termal konfor algısının, tarihi binaların kullanımını önemli ölçüde etkilediğini vurguladı ve bu bağlı faktörlerin göz önünde bulundurulduğu bütünsel bir yaklaşımı savundu.

 Gaziantep'i bir vaka çalışması olarak ele alan, Merve Bakan, sıcak ve kuru iklimlerde kullanılan pasif stratejilerin önemini vurguladı. Bu stratejiler, bölgenin mimari mirasının derin köklerine sahip olup enerji verimliliğini artırmakla kalmayıp aynı zamanda kültürel kimliğin korunmasına da katkıda bulunduğunun altını çizdi.

 Merve Bakan, konuşmasında, tarihi binalarda enerji verimliliği konusunda bütünsel bir perspektifin benimsenmesinin önemini vurguladı. Müdahalenin en aza indirilerek verimliliğin maksimuma çıkarılmasının, bu eşsiz kültürel varlıkların gelecek nesillere aktarılmasını sağlayacağını belirtti.