Bazı hususlarda derin eleştirmeyi hak eden ancak ‘ölünce badem gözlü olan’ Prens Philip’in terkiyle İngiltere’nin en işlevsiz ailesi kabul edilen Kraliyet ailesinde görev dağılımı olmadı ama medya bunu tartışmaya başladı tabi. En çok da henüz kraliçe olmasına yıllar olduğu düşünülen Düşes Catherine için.

Cenaze töreninde çekilen fotoğrafı İngiliz medyasının şimdiye kadar kendisine ait ‘en anlamlı, duygu dolu, görev bilinciyle’ bakışı olarak nitelendiriliyor.

Kraliçelik koltuğuna nasıl da hazır olduğunu anlatmaya başladılar.

Gerdanındaki üç tur inci Kraliçe’den… bunu tamamlayan küpeler. Kayınvalidesinin yas günlerinde giydiği kıyafetlere ve şapkasından gözlerini örten file ile anlamlı ve serinkanlı ama kederli bakışlar. Aynı Meryem Ana’nın Deisis sahnesindeki bakışı gibi. En iyileri Ayasofya’nın üst katı ve Kariye’nin naos mozaiklerinde.

Bir cenaze töreninde bile şıklığın ve zerafetin sembolü olmayı başardı deniyor kendisi için. Dengeli ve de kendinden emin. Tüm bu övgüyü kendini bürüdüğü siyah beyaz renklerin yardımıyla aldı.

Son yaşananlardan sonra bölünen İngiliz medyasının bir kısmının Amerikalı düşes tarafından sırtından bıçaklanmış olduğu düşünse de törendeki davranışları, duruşu ve bakışı adeta ‘hoşgörü abidesi’ olarak nitelendirildi.

Bir de evliliklerinin 10. yıldönümündeki aile saadetleri, kızının kendi çektiği doğum günü anı fotoğrafları da beğeni toplayınca Ulusal Galeri ile beraber yaptıkları sanatsal aktivitelerle ciddi bir sanatçı hamisi ve hatta sanatçı olduğu…

Öte yandan doğum arefesindeki Atlantik ötesinden kitap haberleri geldi. Ne hoş bir annenin bir çocuğunu beklerken diğeri için ve tüm dünya çocukları için kitap yazması. Ama tartışmalar yeniden alevlendi.

Herşeyden önce kitabın teması, kapak resmi, çizimler, ağaç, bank ve hatta börtü böceğe varana kadar çalıntı olabileceği…

Yazar Corrinne Averiss açıklama yaparak kendi eseri ‘Banktaki Çocuk’ ile bağlantı kuramadığını bildirdi bile ama…

Kitapla ilgili diğer husus ise aileden ayrılmalarına, eleştirmelerine ve zaman zaman yıkıcı beyanatlarına rağmen düşes ünvanını neden kullandığıyla ilgilidir. Hiçbir iş yapmadan bu ünvan ile para kazanma çabasındadır. Gelir yardım amaçlı harcanmayacaksa ünvanı kullanıp ticari fayda sağlamanın kabul edilememesidir.

Bir eleştiri de babanın ailedeki rölünü öne çıkarırken kendi babasına yaptıklarıdır. Kocası ve kendisinin babaları ile ilişkileri ve babalığı yüceltmeye çalışmaları ne kadar da birbirine ters…

Ayrıca kameralardan uzak kalmaya ve sessiz aile hayatı sürdürmeye çalışmak ile sansasyonel beyanatlar ve tartışmalı eserler….

Avustralyalılar da kocasını kral olarak görmek isterlermiş bu yazarın, hem de çocuklara yazar.