Çalışmaya göre et ve süt ürünlerinin tüketimi bugünkü hızıyla artarsa, gıda sektörünün ürettiği küresel ısınmaya yol açan sera gazlarının miktarı da yüzde 80 artacak.

Bu artış, küresel düzeyde sera gazı salımının azaltılması adına konan hedeflere ulaşmayı daha da zorlaştıracak.

Çalışmada haftada iki porsiyon kırmızı et, yedi porsiyon da beyaz et yenmesi çağrısı yapılıyor.

Ancak bu çağrı hamburger restoranlarının dünya çapında patlama yaptığı bir döneme rastlıyor.

Araştırmada dünya genelinde daha çok insanın Amerikan tarzı yeme alışkanlıkları edindiği, bu durumun da et ve süt tüketiminde önemli bir artışa yol açtığı vurgulanıyor.

'Orman ve tarım arazileri dönüşüyor'

Bu durum devam ederse, talebi karşılamaya çalışan çiftçilerin şu anda orman ya da tarım arazisi olan toprakları artan oranda hayvan yetiştirmek için kullanmaya başlayacağına dikkat çekiliyor.

Ormansızlaşmanın karbon salımını yükselteceği, artan hayvan sayısıyla birlikte bu hayvanların ürettiği metan gazı seviyesinin de yükseleceği, ayrıca daha çok gübre kullanımının küresel ısınmayı daha da hızlandıracağı söyleniyor.

Araştırmayı yapan ekibin başı Cambridge Üniversitesi'nden Bojana Bajzelj "Biofiziğin temel yasalarından kaçamayız. Bitkisel ürünlerden ete geçişte ortalama verimlilik yüzde 3 ve biz daha çok et yedikçe daha çok ekilebilir arazi insanlara et üretimi için hayvan beslenmesine ayrılıyor. Burada mesele tarımsal uygulamalar değil bizim gıda tercihimiz" diyor.

Çalışmaya göre kalkınmakta olan ülkelerdeki çiftçilere topraklarından mümkün olan en yüksek verimi almalarında yardımcı olunursa durumda önemli bir gelişme olabilir. Bir diğer büyük gelişme ise insanların gıda israfını durdurmayı öğrenmesine bağlı.

Uzmanlar insanların daha sağlıklı beslenme alışkanlıklarına ikna edilmesi de eklenirse, bu üç önlemin tarımsal sera gazı üretimini 2009'daki seviyesine kıyasla yarı yarıya azaltabileceğini söylüyor.

Et ve süt tüketimindeki artışın gezegen üzerindeki olumsuz etkisine daha önce de birçok çalışmada dikkat çekilmişti.

Bilim insanları küresel ısınmadan kaygılanırken, sağlık uzmanları da obezitenin yayılmasından endişeli.