Gezi yazısı yazmaya başlayıp siyasete dalmış gibi hissediyorum kendimi ama bu hafta Galler prensi Charles Philip Arthur George hazretlerinin 71. doğum günü olması sebebiyle sıkıcı olmayacağını umduğum bir yazı yazmaya karar verdim.

Kendisine ait ilginç rekorlarla başlamak güzel olur ki en uzun süre kral olmayı bekleyen prensten bahsediyorum ve dolayısıyla en uzun süre görev yapan Galler prensidir. Tahta geçince hükümdarlık ismini ne olacağına dair dedikodular da yok değil! İlk ismin Charles olmasından dolayı III. Charles olacağını düşünebilirsiniz ama buna küçük bir ihtimal olarak bakılıyor. Sebebi ise I. Charles vatana ihanetle suçlanır ve idam edilir. II. Charles ise birincisinin oğludur ve cinsel yaşamıyla şöhret kazanır ve tarihteki yerini alır. Beraberliklerinde hiçbir beklenti gütmeyerek, rastgele ve olası herkesle beraber olduğu söylenir. Bunun yanında tahtta hak iddia eden 18. yüzyıldan kalan ve III. Charles olarak anılan bir Charles Edward Stewart da vardır ki tüm bunlar ziyadesiyle sevimsiz kılıyor bu ilk ismi. Ayrıca prensin büyükbabasının adını taşıdığı ve büyükannesine çok bağlı olduğu düşünülürse onlara olan saygıdan dolayı 7. George olma ihtimalinden de söz edilir. Ama kendisi bu konuda fikir beyan etmediği gibi sanırım bu dedikoduları önemsemiyor bile... ayrıca annesi hayattayken büyük saygısızlık ve geleneğe de aykırıdır. Gene de ilginçtir ki 2017 yılında 'King Charles III' isimli bir film yapılır.
Buckingham Sarayı yakınındaki Clarence House resmi konutudur ve esas geliri Cornwell Düklüğü’ndeki arazilerinden, tarım alanlarından ve gayrimenkul kiralarından gelir.
93 yılından beri gönüllü olarak vergi öder.
Cornwall Düklüğü ‘Paradise Papers’ olarak bilinen gizli belgelerde geçer. Vergi cenneti Bermuda’da yatırımlarının olduğu bilgisi sızmıştır ama bu konunun devamı gelmediği gibi prensin yatırımları netlik kazanmamıştır.

Spor kabul edilen ve 'zevk için başka bir canlının hayatına son verme eylemi olan' avcılığa hanedan mensupları ve bizahati majesteleri ziyadesiyle tutkundur.
Mesela tilki avını çok seven prens 2005 yılında çok şükür bu eylem yasaklanınca bu hayvanı avlamayı bırakmıştır. Ancak 1999 yılında hükümet tilki avını yasaklama tasarısı çıkarmaya çalışırken kendisi oğullarını da alarak ava çıkar, tazılarla tilki avlar ve bu davranışı ‘siyasi beyanat’ olarak algılanır. Zira hanedan mensuplarının tarafsızlıklarının göstergesi olarak beyanat yapmadıkları bilinir, hatta Kraliçe bu tarafsızlığın bir göstergesi olarak oy kullanmaz. Kanlı sporlara ve hayvan dövüşlerine karşı kurulan dernek de kendisine karşı atağa geçer, ama bu durum da hanedanı yıkma girişimi olarak algılanmaz...herkes işini yapıyor.

Kendileri sporun çeşitli dallarına ilgili ve aklınıza gelebilecek tüm klasik ve modern sanat, müzik, edebiyat dallarının da hamisidir...bunları sıralamak anlamsız ama salt prens olmadığını, meziyet ve mesuliyetlerle çevrili olduğunu idrak etmek gerekir. Televizyonda çocuklara ‘Uykudan Önce’ programında kitap
okuyacak ve hava durumunu sunacak kadar da alçakgönüllüdür.
Kendisinin bir suluboya sanatçısı olduğunu ve eserlerini sattığını da belirtmek gerekir ama yeteneğinden değil prensliğinden kaynaklanıyor olabilir bu durum...basılmış kitapları da vardır efenim!
Özel hayatı kendine özel lakin kafanızda Galler Prensesi olan eşini aldattığı, iyi davranmadığını düşüncesi geçiyor olabilir.
Şimdiki esi ise Cornwall Düşesi Camila Parker’dır ve kendisi de köklü aristokrat aile mensubu, hatta eşinin 9. Kuşaktan kuzenidir. Düşes Galler Prensi unvanını Lady Diana’ya olan saygısından kullanmaz ancak İskoçya Prensesi unvanını alır. Ayrıca kurt ninesinin, yani annesinin anneannesinin de Prens Charles’ın
Kurt dedesi 7. Edward ile gönül ilişkisi olduğunu belirtme gereği neden duydum bilemedim. Tarihsel ayrıntılar dikkatimi ve ilgili hep çeker.