Mortgage piyasasında düşük faiz döneminin sona ereceğine yönelik beklentilere rağmen, mortgage sağlayan kurumlar arasındaki müşteri çekme rekabeti devam ediyor.

Son olarak geçen hafta Kensington Mortgages tarafından piyasaya sürülen ve ev değerinin yüzde 95’ine kadar borç alınabilecek yeni bir anlaşma kapsamında, müşteriler aylık mortgage ödemelerini 40 yıla kadar sabitleyebiliyor.

The Guardian gazetesinin haberine göre, süresi 11 ile 40 yıl arasında belirlenebilecek olan ve faizlerin tüm geri ödeme süreci boyunca sabitlenebileceği anlaşma, ev almak isteyenlere standart bir anlaşmaya göre daha fazla borçlanabilme imkanı da sunuyor. Bu yılın başlarında Habito tarafından da buna benzer bir anlaşma piyasaya sürülmüştü.

Hala piyasada olan bu anlaşmayla da mortgage faizlerini 40 yıla kadar sabitlemek mümkün.

Kensington Mortgages tarafından sunulan anlaşmada, 15 yıllık geri ödeme süresiyle ev değerinin yüzde 60’ı kadar borçlanılması halinde, verilecek faiz oranı yüzde 2,83’den başlıyor. Geri ödeme süresinin 40 yıl olarak belirlenmesi halindeyse faiz oranı yüzde 3,34’e kadar çıkıyor.

Anlaşma, yeni alınacak evlerde ev değerinin yüzde 95’ine kadar veya remortgage işlemlerinde yüzde 85’e kadar çıkan borçlanma oranlarında da sunuluyor.

Borçlanılacak miktar arttıkça, anlaşma için sunulacak faizler de artıyor. The Guardian gazetesinin haberine göre, düşük faizli mortgage anlaşmaları döneminin yakında sona ermesi ve faizlerin artmaya başlaması bekleniyor.

Birçok ekonomi uzmanı, bu aydan itibaren başlamak üzere politika faizinde üst üste artışlar yaşanacağını tahmin ediyor. Bu da mortgage almış olan milyonlarca kişiyi etkileyebilir.

Kensington Mortgages tarafından yapılan açıklamaya göre, anlaşma sonrasında aylık ödemelerde değişiklik olmayacak olması, borçlanan kişinin kafasının rahat etmesini sağlayacak.

Başka bir eve taşınılması, evin satılması ya da ciddi bir hastalık veya ölüm gibi durumlar sonucunda da erken geri ödeme ücreti uygulanmayacağı ifade ediliyor.

Kensington Mortgages tarafından yapılan açıklamalarda, ödenebilirlik değerlendirmesinin daha yüksek standart değişken faiz oranlarına göre değil, sabit faiz oranlarına göre yapıldığı da ifade edildi ve açıklamalar şöyle sürdürüldü: “Bu nedenle birçok müşterimiz daha çok borçlanabilecek. Bu da ilk kez ev almak veya daha yüksek fiyatlı bir ev almak isteyenler için oldukça faydalı bir durum.”

Mortgage komisyonculuğu yapan L&C Mortgages firmasından David Hollingworth, faizleri düşük sayılabilecek bir oranda sabitlemenin cazip görünmesine rağmen, insanların nasıl bir anlaşmanın içine girdiklerini iyi anlaması gerektiğini söyledi.

Hollingworth, müşterilerin anlaşma yaparken bu gibi bir anlaşmanın sunduğu istikrarı ve beş yıllık bir anlaşmayla elde edilebilecek daha düşük faizleri karşılaştırıp, bunlardan hangisinin kendileri için daha iyi olacağını değerlendirmeleri gerektiğini belirtti.

Mortgage komisyonculuğu yapan başka bir firma olan John Charcol firmasından Nick Mendes de faizlerin uzun süreli olarak sabitleneceği anlaşmalarda değerlendirilmesi gereken bazı riskler olacağını söyledi ve açıklamalarını şöyle sürdürdü: “Faizlerin sabitlendiği dönem için gelecekte politika faizinde ne gibi artışlar olacağını tahmin etmek çok zor. Son 10 yılda görüldüğü gibi, faizler artmaya devam edebilir ama düşebilir de. Bu tür anlaşmalarda birçok şey, faizi uzun süre sabitlemenin verdiği güven için ne kadar ücret ödemeye hazır olduğunuza bağlıdır.”

(olaygazete.co.uk)