King'in bu açıklaması, Merkez Bankası'nın dün mali sisteme 75 milyar sterlin (165 milyar dolar) daha pompalama kararını izliyor.

Merkez Bankası Başkanı, "Bu en büyüğü değilse bile en azından 1930'lardan sonra karşı karşıya olduğumuz en ciddi mali kriz" dedi.

Banka şimdiye dek hükümet tahvili gibi varlıkları satın alarak piyasaya nakit akışını artırma, bu şekilde de bankaların birbirine borç vermesini teşvik etmek için ekonomiye 200 milyar sterlin tutarında para pompaladı.

Bu kararla, 2009'da başvurulan nicel gevşetme siyasetine iki yıl aradan sonra geri dönüldü.

Maliye Bakanı George Osborne, geçmişte nicel gevşetme politikasını eleştirmesine karşın, şimdi bunun yapılacak en iyi şey olduğunu söyledi.

Osborne, krizin ağır olması nedeniyle King'in kararını onayladığını belirtti.
Merkez Bankası'nın Para Politikası Kurulu üyeleri arasında ekonominin nasıl canlandırılacağı konusunda görüş ayrılığı vardı.

Nicel gevşetme, faizleri yükseleterek halen yüzde 4,5 düzeyinde olan enflasyonu kontrol altına alma ve hiç müdahalede bulunmama gibi seçenekler tartışılıyordu.

Merkez Bankası faiz oranlarını taban değer olan yüzde 0,5 oranında tutmaya devam ediyor.

 

Mali krize karşı yeni adımlar

 

Gazeteler mali krizin yeniden derinleşmesini önlemek için atılan adımları tartışırken, istisnasız tüm gazetelerin ilk sayfasında aynı sözler manşetten verilmiş:

"Bu şimdiye kadarki en büyük mali kriz olabilir."

Uyarının sahibi İngiltere Merkez Bankası'nın Başkanı Mervyn King, dün İngiltere ekonomisine 75 milyar sterlin daha pompalanacağını ilan etmişti...

Daily Telegraph'a göre bu adım bankanın ekonomi konusunda sanıldığından daha kaygılı olduğu yorumlarına yol açtı.

Financial Times da adımların beklenenlerin ötesine geçtiğini kaydediyor; İngiltere’nin en büyük bankalarından RBS'e yeniden sermaye aktarımı gerekebileceği kaygıları olduğunu belirtiyor.

Fransa-Belçika bankası Dexia'nın hisselerinin yüzde 17 daha değer kaybetmesi ardından işlemlerin pazartesiye dek durdurulması pek çok gazetede yer bulmuş.

Daily Telegraph, bankanın kurtarılması için planların tamamlanmaya yaklaştığını yazıyor:

"Belçika hükümeti, bankanın ülkedeki kolunu kamulaştırmaya yakın görünürken Lüksemburg'daki kolu için açıklanmayan bir alıcı ile müzakerelerin sürdüğü haber veriliyor. Fransa'da bankanın yerel yönetimlere kredi veren kolunun bir devlet bankasınca alınması planının ayrıntıları netleşiyor. “

Gazete, Dexia'nın Türkiye'deki iştiraki Denizbank'ın satışının ise zaten başlatılmış bir varlık tasfiye programının parçası olduğunu, ancak gelirin nereye gideceğinin netleşmediğini kaydediyor.

Amerikan merkez bankası eski başkanı Alan Greenspan'in Financial Times'taki makalesine bakılırsa, Avrupa'daki kriz aslında "kuzey güney uçurumunun yansıması” ve işaretleri yıllardır ortadaydı.

“1999'dan 2011'e dek, kuzeyden güneye net bir mal ve servis transferi oldu, Yani aslında Kuzey Avrupa euro'nun dolaşıma girdiği günden itibaren güneyi sübvanse ediyordu” diyen Greenspan, güneyde hem fiyatlar hem de ücretlerin kuzeye göre daha çok arttığını kaydediyor.

Ayrıca Avrupa’nın iki yakası arasında tüketim ve tasarruf konusunda ciddi bir kültür farkı olduğunu savunuyor.

Greenspan, euro ayakta kalacaksa, istikrar paktından çok daha katı çözümler gerektiğini belirtiyor; Avrupa para birliğinin siyaseten de birleşmesi gerekeceğini vurguluyor." 

İngiltere ve Portekiz'de bankalara Moody's darbesi 

Uluslararası derecelendirme kuruluşu Moody's, İngiltere'de 12, Portekiz'de ise 9 banka ve finans kurumunun kredi notlarını indirdi.

Moody's İngiliz şirketlerle ilgili kararının gerekçesini açıklarken "Eğer bu kuruluşlar riske girerse, hükümetten destek alma olasılıkları azalıyor." dedi.

Ancak yalnızca küçük kuruluşların iflasına izin verileceği inancı ve kararın bankacılık sisteminin genel gücüne dair bir yargı içermediği de özellikle vurgulandı.

Kredi notu indirilen kuruluşlar arasında İngiltere'nin en büyük dört bankasından ikisi, 2008 krizi sırasında yüzde 80'den fazlası kamulaştırılan RBS ile yüzde 40 hissesi devlete geçen Lloyds da var.

Moody's, RBS'in kredi notunu iki, Lloyds TSB'nin notunu ise bir derece indirdi. İspanyol bankası Santander'in İngiltere kolunun notu da bir derece indi.

İngiltere Maliye Bakanı George Osborne karara, hükümetinin iflasa karşı bankalara açık çek verme politikasından vazgeçeceği izleniminin yol açtığını söyledi.

George Osborne "İnsanlar bana 'Gelecekte İngiltere'nin ve İngiliz vergi mükelleflerinin bankaları kurtarmasını nasıl engelleyeceksin' diye soruyorlar. Bizim hükümetimiz bunun için adımlar atıyor. Bu yüzden de kredi kuruluşları ve diğerleri 'O zaman bankalar kendilerini kurtarabileceklerini göstersin' diyorlar." diye konuştu.

"Hükümetin bankacılık sektörüne verdiği üstü kapalı desteğin çekilmesi, sektörün yeniden kendi ayakları üstünde durması yolunda önemli ve gerekli bir adımdır."

RBS açıklaması

İngiliz bankalarının sermaye durumlarının şu anda iyi olduğuna inandığını da dile getiren Osborne, "Euro bölgesindeki bazı bankaların halen karşı karşıya olduğu sorunları yaşamıyorlar." dedi.

Investec Varlık Yönetimi'nden piyasa uzmanı Max King kararı "İnsanlar İngiltere bankacılık sektörü hakkında biraz paranoyaklaşmaya başladı" diye değerlendirdi.

"Oysa bu bankalardaki kamu borcu ve devalüasyon riski, Avrupa'nın kalanına kıyasla daha az. İrlanda'ya verilmiş borçlar var ama o da bu krizde elinden gelenin en iyisini yaptığı izlenimi veren bir euro bölgesi ülkesi."

Ancak yine de Londra borsalarında sabah seansında RBS ve Lloyds hisseleri yüzde 3,5 değer kaybetti.

RBS adına yapılan açıklamada kararın bankadaki yeni reformlar dikkate alınmadan verilmiş olmasından hayal kırıklığı duyulduğu belirtildi.

Ancak "Hükümetin bankacılık sektörüne verdiği üstü kapalı desteğin çekilmesi de sektörün yeniden kendi ayakları üstünde durması yolunda önemli ve gerekli bir adımdır." denildi.

Lloyds bankası ise piyasaların Moody's kararını doğru değerlendireceğini ve bankanın borç faizlerinin fazla etkilenmeyeceğini söyledi.

Portekiz'deki gerekçe

Moody's dokuz Portekiz bankasının kredi notunu düşürürken ise mali zayıflıkları gerekçe gösterdi.

Bunlar arasında Caixa Geral de Depositos, Banco Comercial Portugues, Banco Espirito Santo, Banco BPI, Banco Santander Totta ve Caixa Economica Montepio Geral de var.

Derecelendirme kuruluşu, Portekiz'de ekonomik büyüme beklentisi düşük olduğu ve kemer sıkma önlemleri alındığı için, ayrıca toplu kredi bulamamaktan kaynaklanan nakit sıkıntısı yüzünden bu bankaların iç varlık kalitesinde kötüleşme beklediğini söyledi.

Moody's güveni yeniden tesis etmek için sermayelerin artırılmasını ve borcun azaltılmasını tavsiye etti ancak bu planların da uygulamada ciddi sorunlarla karşı karşıya kalacağına inandıklarını belirtti.

Kuruluş Temmuz ayında Portekiz'in notunu Ba2'ye indirmiş, ekonomik görünümü de 'negatif'e çevirmişti.

Bu yıl Avrupa'dan 78 milyar euro destek alan Portekiz, resesyondan çıkmaya çabalıyor. 

BBC